‘Susuz Yaz’
Mehmet Şakir Örs
Son Köşe Yazıları

‘Susuz Yaz’

01.08.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Öyle anlaşılıyor ki bu yaz mevsimi İzmir’de ve Ege’de oldukça zor geçecek. Bir yandan aşırı sıcaklar ve orman yangınları, diğer yandan kuraklık ve su problemleri, günlük yaşamı derinden etkiliyor. Su problemi denince aklımıza ister istemez “Susuz Yaz” filmi düşüyor. Doğrusu, onca zaman sonra, günümüzde yine benzer sorunları mı yaşıyoruz diye düşünmeden edemiyoruz. Edebiyata ve sinemaya meraklı okurlar bilecektir; Urla’dan yetişen ünlü edebiyatçımız, hemşerimiz Necati Cumalı’nın eserinden Metin Erksan tarafından sinemaya uyarlanan “Susuz Yaz” filmi, 1960’ların Türkiye’sindeki su kavgasını anlatır. Bademler köyünde çekilen bu film, 1964 Berlin Film Festivali’nde ülkemize “Altın Ayı” ödülünü kazandırmıştır. 

Image

SUSUZLUK ORTAK SORUN 

Yıllar sonra yine benzer sıkıntıları yaşıyoruz. Hayatı olumsuz etkileyen susuzluk sorunu ile uğraşıyoruz. Su sorunu önce yalnızca kırsal kesimi ve tarımı etkiliyor gibi algılanıyordu. Bugünlerde kent yaşamını da etkilemeye başladı. Başta Çeşme, Bodrum ve Foça gibi turizm kentleri olmak üzere, yaz mevsiminde nüfusun arttığı yerleşim alanlarında kesintiler başladı. Su sıkıntısının, susuzluğun, İzmir ve Ege’deki boyutları giderek büyüyor. Konunun bir başka boyutu da tarım alanlarındaki su ihtiyacı. Ülkemizde su rezervinin yüzde 75’inin tarımsal sulamada kullanıldığı dikkate alınırsa, konunun önemi ve büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Dolayısıyla konu kırsaldan kentlere hemen herkesi yakından ilgilendiriyor. 

DSİ’NİN, İZSU’NUN SORUMLULUĞU 

Aslında su kaynaklarının yaratılması ve barajların oluşturulması, merkezi yönetime bağlı Devlet Su İşleri’nin (DSİ) sorumluluğunda. Barajların yapımından ve suyun sağlanmasından bu kurum sorumlu. Yerleşim alanlarında suyun dağıtımı ise yerel yönetimler tarafından yapılıyor. Bu bağlamda, merkezi ve yerel yönetimler arasında, su konusunda güçlü bir işbirliği ve dayanışma gerekiyor. Yaşanan zorlukların ortaklaşa aşılması temel yaklaşım olmalıdır. Ayrıca birlikte yürütülecek sıkı bir su tüketimi tasarrufuna da ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda, büyükşehir belediyesine bağlı İZSU’ya da önemli görev ve sorumluluk düşüyor.

İZMİR SUSUZ BIRAKILMAMALI 

Çeşme yakınında 2017’de oluşturulmuş Karareis Barajı var. Bu barajdan halen yararlanılamıyor. “Vanayı açın, Çeşme’yi susuz bırakmayın” diyen Çeşmeliler, hızla bu barajın devreye alınmasını istiyor. Bir başka ivedi önlem de Aliağa yakınlarındaki Güzelhisar Barajı. Petkim’e tahsisli olduğu ifade edilen bu barajdan halkın ihtiyaçları için düzenli su verilmesi gerekiyor. Kısa erimde bunlar yapılırken uzun erimde de Efemçukuru Altın Madeni kapatılıp Çamlı Barajı yapılabilir. Başta DSİ ve İZSU yetkilileri olmak üzere konu ile ilgili sorumluluk taşıyan herkesi, İzmir için ortaklaşmaya çağırıyoruz. Merkezi ve yerel yönetimler işbirliği yapmalı, İzmir ve İzmirli susuz bırakılmamalıdır. Öncelikle Karareis ve Güzelhisar barajlarının olanakları İzmir için hızla değerlendirilmelidir. İktidar, İzmir’in su problemine seyirci kalmamalıdır.

***

İncirde sıkıntılı hasat dönemi

İ ncir tıpkı üzüm gibi Ege’nin simge ürünlerindendir. Bu iki ürün arasında oldukça yakınlıklar ve benzerlikler vardır. Her iki ürün de hem taze ve hem kurutulmuş olarak tüketilir, ihraç edilir. Bir başka benzerlik, bu iki ürünün oldukça nazik ürünler olması ve iklim koşullarından çokça etkilenmesidir. Ayrıca her iki ürün de birbirine yakın dönemde olgunlaşıp hasat edilir. Bir diğer ortak tarihsel yan ise Tariş’in kuruluş sürecinde öncelikle incir ve üzüm üreticilerinin yer alışıdır. 

Image

EGE’NİN SİMGE ÜRÜNÜ 

İncirin en çok yetiştiği yer Aydın ilimizdir. Türkiye’nin incir ihracatının neredeyse yüzde 80’i bu kentimizden yapılır. Hani Aydın için “Dağlarından yağ, ovalarından bal akar” denir ya; işte bu özdeyişlere konu olan bal incirdir. İzmir’de Ödemiş, Tire ve Selçuk yörelerinde de incir üretimi önemlidir. Ödemiş Birgi’nin İrimağzı ve Tire’nin Başköy mıntıkaları, incirin en kaliteli olduğu yörelerdir. İncir deyince, Birgili örnek incirci ve Tarişçi dostumuz rahmetli Emin Umur’u anmadan geçemeyiz. İrimağzı’ndaki bahçesine konuk olduğumuzda yaptığımız sohbetleri hiç unutamayız. 

İNCİRCİLER VE TARİŞ 

İncir üreticisinin, ülkemizde tarımsal kooperatifçiliğin ortaya çıkışında ve Tariş’in örgütlenmesinde çok önemli rolü olmuştur. Türkiye’de ilk tarımsal kooperatifçilik örgütlenmesi Aydınlı incir üreticileri tarafından hayata geçirilmiştir. Geçmişte yaşananlar, Ege’nin tarihsel, sosyal ve tarımsal sürecinde önemli yer tutar. Osmanlı döneminde, Ege’de ticaret yabancıların egemenliğinde yapılıyordu. Bu durum incir ticaretinde de böyleydi. Onların dayattıkları koşullara karşı çıkan incirciler, 1911 yılında ayaklandılar ve İzmir’e mal göndermemek için telgraf tellerini kestiler, trenleri seferden alıkoydular. Sonraları bu hareketlenme ve örgütlenme, tarımsal bankacılığın ve kooperatifçiliğin temellerini oluşturacaktı. Süreç Milli Aydın Bankası’nın ve Tariş’in kuruluşuna kadar uzanacaktı. Biz bütün bu yaşananları, 38 yıl önce yayımlanan ilk kitabımızda yazmıştık “Toprak İnsanları / Mehmet Şakir - Dönemeç Yayınları, 1987”. 

İNCİR VE İNCİRCİ KORUNMALI 

İşte bölgemizde bu denli derinlikli bir tarihsel ve sosyal geçmişe sahip incir üretiminde, bugünlerde önemli sıkıntılar yaşanıyor. Başta aşırı sıcak olmak üzere iklim koşulları inciri olumsuz etkiliyor. İncir ağaçları bahçelerde kuruma riski ile karşı karşıya. Kısacası, iklimsel olumsuzluklar ve ekonomik zorluklar incir rekoltesini olumsuz etkiliyor. Egeli incirci, ilgililerden ve yetkililerden, sorunlarına ilgi gösterilmesini ve çözüm bulunmasını istiyor. Sonuçta, Ege’nin simge ürünü incir korunmalı ve yaşatılmalıdır. Bunun için de en başta incir üreticisine sahip çıkılmalıdır.

***

Antalya’nın hafızası yok edilmesin

Müzeler hem toplumun hem de kentlerin hafızalarıdır. Bulundukları kentlerin ve o kentlerde yaşayanların geçmişle bağını oluştururlar. Antalya Müzesi de Antalya ve Antalyalılar için işte böylesi önemli bir işleve sahiptir. Yakın geçmişte, biz de bu güzel kente bir seyahatimizde, eşimle birlikte Antalya Müzesi’ni ziyaret etmiştik. Doğrusu bu müzeyi çok beğenmiş, görkemi ve zenginliği ile adeta büyülenmiştik. 

Image

MÜZENİN ÖNEMİ 

İşte bu tarihi eser zengini Antalya Müzesi, bugünlerde yıkım amacıyla ziyarete kapatıldı. İlgililerin ifadesine göre depreme dayanıklı olmadığı söyleniyor. Ama bu konuda kamuoyuna ikna edici bir teknik rapor da sunulamıyor. Oysa kamu yönetimi şeffaf olmalıdır. Müzelerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan Antalyalı sanatseverler de müzenin güçlendirilebileceği ve gerekiyorsa başka ek bina yapılabileceği teziyle yıkıma karşı çıkıyorlar. Günlerdir seslerini ve taleplerini ilgililere duyurmaya çalışıyorlar. 

MÜZE YIKILMAMALI 

Geçmişte Antalya ve Antalya Müzesi ile gönül bağı kurmuş olan bizler de müzenin yıkılmaması talebine destek veriyoruz. Çünkü bu konuda yaşanmış pek çok olumsuz örnek var. Yıkıma karşı çıkan Antalyalılar, yıkılıp yeniden yapılacağı söylenmiş ama sürüncemede kalmış müzelerle aynı yazgıyı paylaşmak istemiyorlar. İlgililer, yetkililer, müze ilgili kararlarını yeniden gözden geçirmelidir. Antalyalılar konuyla ilgili ayrıntılı olarak bilgilendirilmelidir. Sözün özü, Antalya’nın hafızası yok edilmemelidir.

Yazarın Son Yazıları

Egeliler ‘Hadi gari’ diyor!

Ege ve Egeli ile özdeşleşmiş bir ifade vardır. Egeliler günlük yaşamda çok sık “Hadi gari” sözcüklerini kullanırlar. Bu ifade, içinde bulunulan duruma göre bazen bir hayret ifadesidir bazen de bir hareketlenme çağrısıdır.

Devamını Oku
05.12.2025
Halkın bütçesi

Bütçe görüşmeleri ve tartışmaları, ekonomi-politik değerlendirmeler açısından büyük önem taşır.

Devamını Oku
02.12.2025
CHP kurultayı ve Ege

Cumhuriyetin kurucu ve ülkemizin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 39. olağan kurultayı, bugün Ankara’da toplanıyor. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde neredeyse bütün Batı Anadolu’yu CHP kırmızısına boyayan Egeli seçmenlerle CHP arasında çok köklü ve güçlü bağlar var.

Devamını Oku
28.11.2025
Umut ve direniş kurultayı

Günlerdir İBB iddianamesini ve CHP’ye yönelik yargısal kuşatmayı tartışıyoruz.

Devamını Oku
25.11.2025
Ekolojik yaşam savunucuları

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP30) Brezilya Belem’de çalışmalarını sürdürürken ülkemizin ekolojik yaşam savunucuları da alanlara çıkıyorlar.

Devamını Oku
21.11.2025
Umudu örgütlemek ve büyütmek

Küresel kapitalizmin neden olduğu ve otoriter siyaset anlayışlarının daha da ağırlaştırdığı iktisadi ve siyasal bunalımlar, bütün dünyada katmerlenerek devam ediyor.

Devamını Oku
18.11.2025
Asfalyalar atmasın!

Kış mevsimi kendini hissettirmeye başladı. Kış mevsiminin oldukça zor ve zorlu koşulları var. Öncelikle ısınma ve giyinme giderleri dar gelirli ailelerin belini büküyor. İçinde bulunduğumuz koşullarda elektrikle ısınmaya çalışmak, aile bütçeleri açısından başlı başına bir yıkım haline geliyor.

Devamını Oku
14.11.2025
Küresel adaletsizlik ve otoriterlik

Emperyalizme karşı duruşun ve mücadelenin simgesi, Kurtuluş Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü; vefatının 87. yılında saygıyla andık, anıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Yerele darbe!

Bir zamanlar yereli güçlendireceğiz, yereli daha çok yetkilendireceğiz diyerek iktidara gelenler, son dönemde tam tersi işlere yöneliyorlar.

Devamını Oku
07.11.2025
CHP ile uğraşmayı bırakın!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk genel başkanı olduğu CHP, Cumhuriyetin kurucu ve ülkemizin birinci partisi.

Devamını Oku
04.11.2025
Doğa ve iklim uyarıyor!

Son dönemde doğa ve iklim koşullarındaki gelişmeler, değişimler günlük hayatımızı derinden etkilemeye başladı. Deprem tehlikesi ve iklim krizi artık hepimizi daha çok ilgilendiriyor. İzmir ve Ege Bölgesi de bütün bu gelişmelerden alabildiğine etkileniyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyet ve demokrasi

Demokrasi, Cumhuriyetle birlikte düşünülmesi ve birlikte anılması gereken çoğulcu, halkçı yönetsel sistemdir, anlayıştır. Her ikisi de birbirini bütünler ve tamamlar.

Devamını Oku
28.10.2025
Ege’nin Cumhuriyet sevdası

Yeni bir Cumhuriyet bayramı kutlaması daha yaklaşıyor. Başta Ege ve Egeliler olmak üzere bütün halkımız, Cumhuriyetin 102. yaşını coşkuyla kutlamaya hazırlanıyor.

Devamını Oku
24.10.2025
‘Asgari’ hayatlar

Yıl sonu yaklaşırken çalışanların ve emeklilerin büyük çoğunluğunu yeni yıl maaş artışlarının telaşı sarar.

Devamını Oku
21.10.2025
Tarım ve gıda, temel sorun

Dün 16 Ekim Dünya Gıda Günü’ydü. Bu anlamlı gün nedeniyle uzmanlar ve ilgili kuruluşlar konuyla ilgili açıklamalar yaptılar.

Devamını Oku
17.10.2025
‘Metal fırtına’

Türkiye’nin emek tarihinde metal emekçilerinin çok ayrı bir yeri vardır.

Devamını Oku
14.10.2025
CHP’de il kongrelerinden olağan kurultaya

Türkiye’nin kurucu-ülkenin 1. partisi Cumhuriyet Halk Partisi, kongreler ve kurultay sürecini yaşıyor. Önce mahalle delegelerinin seçimi ile başlayan süreç, ilçe kongreleri ile devam etti. Şimdi sırada il kongreleri var.

Devamını Oku
10.10.2025
Halk siyaseti

TBMM’nin açılışı sonrasında ortaya çıkan fotoğraflar, siyaset çevrelerinde tartışılmaya devam ediyor.

Devamını Oku
07.10.2025
Halk silkeleniyor!

İktidarın muhalif belediyeleri yönetsel açıdan kuşatması ve mali olarak silkelemesinin faturası doğrudan halka çıkıyor. Muhalif belediye başkanlarınca yönetilen kentlerde yaşayanlar, bu silkelemelerden alabildiğine etkileniyorlar.

Devamını Oku
03.10.2025
Derin yoksulluk

Ülkemizde büyük çoğunluğun temel gündemini ekonomik sorunlar oluşturuyor.

Devamını Oku
30.09.2025
Toprağıma, zeytinime dokunma!

Ege’de çevre sorunları ile birlikte çevre mücadelesi de büyüyor. Özellikle Muğla yöresinde kömür ve maden çıkarma amaçlı doğaya müdahaleler sürüyor. Ege’nin simge ağacı zeytin başta olmak üzere tarım ve orman alanları zarar görüyor. Verimli tarım toprakları yok ediliyor.

Devamını Oku
26.09.2025
‘Ev-Genç’liler!

Geçmiş dönemlerde siyasal ve toplumsal alanlarda gençlikten söz edilirken usa önce “Dev-Genç” gelirdi.

Devamını Oku
23.09.2025
Üreticiye darbe üstüne darbe!

İçinde bulunduğumuz aylar, Ege’nin tarım kesiminde hasat dönemidir.

Devamını Oku
19.09.2025
Siyasal direniş

Ülke ve halk olarak çok ilginç günlerden geçiyoruz.

Devamını Oku
16.09.2025
İktidar, İzmir’e kör ve sağır!

Ülkemiz genel anlamda zor ve zorlu bir dönemden geçiyor. Başta siyasal ve toplumsal gerginlikler olmak üzere, pek çok sorun halkı olumsuz etkiliyor. Ekonomik-sosyal sorunların dayanılmaz ağırlığı, yurttaş çoğunluğunun günlük yaşamını adeta bir cendereye dönüştürüyor.

Devamını Oku
12.09.2025
Yeniden kurtuluş ve kuruluş

Bugün 9 Eylül İzmir’in kurtuluş günü

Devamını Oku
09.09.2025
‘Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru...’

Güz döneminin başlangıcı olan eylül ayını doğrusu çok severiz. Yaz aylarının aşırı sıcağından, rehavetinden, tatil havasından çıkışı ifade eder.

Devamını Oku
05.09.2025
Barış arayışı ve mücadelesi

30 Ağustos Ulusal Bağımsızlık Günü ile 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü ardı ardına kutladık. Ulusal Kurtuluş Savaşı ile bağımsızlığını kazanmış ve Cumhuriyeti kurmuş bir ülkenin yurttaşları olarak ulusal bağımsızlık ve barış günlerini birlikte kutluyor ve ortaklaşa sahipleniyoruz.

Devamını Oku
02.09.2025
İzmir Fuarı, Cumhuriyetin halk okuluydu

İşte yine İzmir’in “fuar günleri” geldi. Bizler, İzmirliler olarak bir İzmir Enternasyonal Fuarı’na (İEF) daha ulaşmanın sevincini yaşıyoruz.

Devamını Oku
29.08.2025
‘Daima Demokrasi’

Dünyada otoriter liderler arttıkça ve otoriterlik tırmandıkça, demokrasinin değeri-önemi daha iyi anlaşılıyor.

Devamını Oku
26.08.2025
Aydın’da yeni dönem

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa edip iktidar partisine geçmesinin yankıları sürüyor.

Devamını Oku
22.08.2025
Emek vurgunu!

Ülkemizde emeğiyle, alın teriyle geçinmek zorunda olan geniş toplumsal kesimler, en zor ve zorlu dönemi yaşıyorlar.

Devamını Oku
19.08.2025
‘Üzüm bizim canımız...’

‘Üzüm bizim canımız...’

Devamını Oku
15.08.2025
CHP'de örgütsel yenilenme

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) kongreler-kurultay süreci başlıyor.

Devamını Oku
12.08.2025
CHP, Ege’de yeni döneme hazırlanıyor

CHP, Ege’de yeni döneme hazırlanıyor

Devamını Oku
08.08.2025
Mağduristan!

Bu iktidar döneminde, toplumda geniş kapsamlı mağduriyetler oluştu ve çok sayıda mağdur yaratıldı. Türkiye bir bakıma mağdurlar ülkesi oldu ve adeta “Mağduristan”a dönüştü! Üstelik son yıllarda mağduriyetler ve mağdurlar daha da artıyor.

Devamını Oku
05.08.2025
‘Susuz Yaz’

‘Susuz Yaz’

Devamını Oku
01.08.2025
Emekçinin, emeklinin çığlığı!

Ülkemizde ekonomik ve sosyal koşullar giderek ağırlaşıyor. Emekçiler ve emekliler için yaşam her geçen gün daha da çekilmez hale geliyor. Dar gelirli ve yoksul yurttaşlar, hayatın zorlukları ile başa çıkmakta zorlanıyorlar.

Devamını Oku
29.07.2025
Tarıma, tarımcıya vuran vurana!

Tarıma, tarımcıya vuran vurana!

Devamını Oku
25.07.2025
İktidarın açmazı

Siyasi iktidar, son dönemde izlediği politikalarla, başta kendi tabanı olmak üzere tüm seçmenlerin kafasını karıştırıyor.

Devamını Oku
22.07.2025