Metin Tükenmez

Olimpik Sporcu Olabilmek

06 Ağustos 2012 Pazartesi
\n

\n

Genç Cumhuriyetimiz henüz birinci yılını bile doldurmadan 1924 Paris Oyunları ile başlayan olimpik yaşamımızda, 16 dalda 114 sporcu ile gittiğimiz Londrada henüz sesimizi duyuracak bir hamle yapmış değiliz. 114 sporcunun içinde kadınlarımızın çoğunlukta olması ülkemizin aydınlık yüzünü göstermesi ve özellikle İslam coğrafyasına bir mesaj olarak algılanması bakımından önemlidir ama içe döndüğümüzde kadınlarımıza verdiğimiz değerin karşısında hâlâ büyük bir soru işareti vardır. İki kadın takımımızın Londraya gitmesi sporcu sayısındaki artışa neden olmuştur ama diğer taraftan da nitelikli sporcusayısına ulaşılamadığını da göstermiştir. Nitelikli sporcu denildiği zaman da sayısal çoğunluktan çok gerçek anlamda olimpik sporcuile yarışmak gerçeği öne çıkıyor.

\n

7-8 Temmuz 2012 günleri ülkemizin cennet köşelerinden Çıldırda, Uluslararası Çıldır Göl Festivali yapıldı. Yeryüzünün en çok çiçeğinin yetiştiğini bizzat dağları dolaşarak tanıklık ettiğim Çıldıra Türk cumhuriyetlerinden ozanlar da gelmişti. Kırgızistanlı bir saz ustası sanatını ustaca yorumlarken sazının arasına birkaç tümcelik bir söz koydu.

\n

Erzurumdan Türk cumhuriyetlerine değin geniş bir coğrafyada tanınan Çıldırlı Âşık Şenlikin sanatının daha fazla yaygınlaşmasına ilişkin fikrini söyleyen Kırgız ozan, Bizde bir atasözü vardır: 100 attan bir akın doğar, 100 attan bir iyi at çıkar ama 1000 attan bir uçan at çıkardedi. O an yaklaşan olimpiyatlar aklıma geldi ve 1976da Anadoluhisarı Spor Akademisinde öğrenciyken Yugoslavya Spor Akademisinde yapılan bir araştırma belleğimde şekillendi. Geçmiş yıllarda da Cumhuriyet okurlarıyla paylaştığım bu araştırmaya göre 1000 çocuktan bir elit sporcu çıkabiliyor ancak. Yani 1000 attan bir uçan at.

\n

Olimpik sporcu yetiştirebilmek için ülkemizdeki sporcu sayısını artırmak, milyonlara vardırmak bir gerçek ama aynı zamanda bir saniyenin ne denli büyük bir zaman olduğunun ayırdına varacak felsefi olgunluğa erişmiş, yarışın değerini içselleştirmiş sporculara sahip olmak da öncelikli olmalıdır. Yarışırken acı çekmek ve o çekilen acının aslında bedenimizde uzun süreli bir gönencin (mutluluğun) kapısını araladığını içselleştirebilmek... Yoksa, herkesin spor alanlarına çıkıp eğlenceli bir ortamda yarışma yapmasıyla olimpik sporcu yetiştirilemez.

\n

Konuya ilişkin yaşanmış bir örnek verecek olursak; Fransa Bisiklet Turunu tam yedi kez kazanmış büyük sporcu Lance Armstrong Her Saniye Değerlidiradlı kitabında bakın ne diyor: Acı çekmek iyi bir yaşam için gerekliydi ve sanki mutluluk gibi yaşamın ayrılmaz bir parçasıydı. İnsanı ciddi anlamda geliştiriyordu. Bir dakika veya bir ay sürebilirdi ancak nihayetinde azalırdı ve azaldığında da yerini başka bir şey doldururdu, belki de daha büyük bir yer açılırdı, mutluluk için. Acıyla her yüzleşmemde, büyüdüğüme ve kapasitemi genişlettiğime inanıyorum.

\n

Armstrongun ne demek istediğini pratikte görmek istiyorsanız Londra Olimpiyatlarında kır bisikleti yarışını izleyin. Sporcuların yüzüne bakın, doğaldır ki onlarla duygudaşlık (empati) kurabilmeniz gereklidir...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

TandemsizTakım 27 Ağustos 2012
Futbolun Spartaküs'ü 26 Ağustos 2012
Yakup Durmuş ve Erol Togay 10 Ağustos 2012

Günün Köşe Yazıları