Ekonomik krizin ağır faturası her zamanki gibi yine yurttaşın sırtında. İktidar, kanayan yaraya pansuman derdinde ama kanama duracak gibi değil... 31 Mart seçimlerinden birinci çıkan CHP ile “normalleşme/ yumuşama” siyasetinin arkasında bu ekonomik çöküşe yönelik tepkilerin dindirilme çabası da olduğu açık.

Uzatılmış bayram tatilinin ardından zorlu bir haftaya giriyoruz. Son dakika değişiklik olmazsa bugün Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile CHP’nin ekonomi kurmayları bir araya gelecek. Referans gazetesi Cumhuriyet, geçen hafta önemli bir habere imza attı. Ankara’dan Sarp Sağkal, görüşmeye katılacak. CHP’nin gölge kabinesinden, genel başkan yardımcısı Yalçın Karatepe’ye hangi konuların gündeme geleceğini sordu. Karatepe, masaya asgari ücret ve emekli maaşlarında artış ve tarımsal destek olmak üzere yurttaşın ana gündemlerini getireceklerini söyledi. İktidarın yeni vergi düzenlemesi hazırlığına karşı kendilerinin “vergide adalet” önerisini anlatacaklarını dile getirdi. Karatepe, “Bütçede kaynak yok diyorlar, biz de diyoruz ki var, çağırın gösterelim. Görüşme bu nedenle oluyor. Yoksa onlarla oturup yeni bir ekonomi programı yazmayacağız” dedi.

Ancak geçen hafta gündem iktidarın katmerli vergi taslağına yönelik iddialarla geçti. Bunların arasında yurtdışına çıkış harcına dev artıştan ev sahiplerine vergilendirmelere, “servet vergisi, borsada vergiye” dek uzayıp gitti. Emirhan Çoban imzalı haberimizde taslakta çiftçiyi ilgilendirecek kısımda, yeme yüzde 10, gübreye yüzde 20 KDV uygulanmasının öngörüldüğü aktarıldı. Tepkiler yükselirken dün iktidarın bu vergilendirmelerin çoğunu taslaktan çıkardığı iddia edildi.

“Vergi küfesine yükleneceğiz” mesajı veren iktidar, son dakika nasıl bir değişikliğe gider, ölümü gösterip sıtmaya mı razı eder bilinmez... Gerçek olan yurttaşın geçinememe durumu. Bu tabloda CHP’nin “vergide adalet” vurgusunu iyi açıklaması önemli. Balık hafızasına gerek yok, iktidara yakın şirketlere ihaleler, bir gecede vergiden muaf durumlar, yol/köprü gibi projelerde dolar bazlı garantiler akıllarda. O nedenle CHP’nin ekonomik yol göstericiliğinde “aman dikkat”i tekrarlamakta fayda var. Yoksa bir bakmışsınız, iktidar “artışı isteyen zaten CHP’ydi” diyerek algı yönetimine girişmiş, nefes almaya bile vergi gelmiş!

ATATÜRKÇÜYÜZ

Bayram haftasında dolu dolu bir gazeteyle karşınızdaydık. Kapsamlı haberlerimizden biri de Eylül Barut imzalı “Söz Gençlerde” dizisiydi. Üniversitelerde barınma ve geçim sıkıntısıyla boğuşan, iş umudunu yitiren gençlerin sorunlarını, siyasetçilerin görüşlerini aktardık. Eğitim Şefimiz Figen Atalay’ın “İkinci Yüzyılın Eşiğinde Toplumsal Değerler ve Gençlik Araştırması” da yine gençlerin görüşlerini ortaya koydu. Buna göre 15-24 yaş arasındakilerin çoğunluğu kendilerini önce Atatürkçü olarak tanımladı. En önemli değerlerini “bağımsızlık, laiklik ve özgürlük” olarak sıraladı. Büyük çoğunluk AKP döneminde laiklikten ve bilimden uzaklaşan eğitimden memnun değil. Öncelikli konu başlıkları ise ekonomi, adalet ve liyakat.

GAZETECİLİK VE DEMOKRASİ

Gençlerin gelecek kaygısı sürerken bayram haftasında da ne yazık ki siyasette kara tablo es vermedi. Sinan Ateş cinayetindeki karanlığın aydınlatılması çağrıları arasında MHP’li kimi ismin gazetecileri hedef alan açıklamaları, tehditleri gündeme yansıdı. Bunlardan biri de gazetemizin yazarı, Cumhuriyet Vakfı Başkan Vekili Prof. Dr. Emre Kongar’a yönelikti. MHP’ye yakın bir basın organından da yazarlarımız Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve gazeteci Timur Soykan hedef alındı.

Demokratik, hukuk devleti içinde farklı fikirlerin olmasındaki kabul edilebilirlik, aynı zamanda şiddet, tehdide yönelik siyaset anlayışını reddetmeyi de içerir. Cumhuriyet olarak ilkelerimiz son derece açıktır: İfade, basın özgürlüğünden taraf; silaha, şiddete karşıdır. Tehditlere boyun eğmez.

Siyasette şiddetin olmaması gerektiğine yönelik uyarılarımızın önemi önceki gün MHP’nin kalesi olarak görülen Pınarbaşı’nda seçimi kazanan CHP’nin meclis üyesinin bacağından kurşunlanmasıyla da bir kez daha görüldü.

GURUR TABLOSU

Asırlık Cumhuriyet gazetesi, çalışanları olarak izlediğimiz yolun doğruluğunu kanıtlayan gurur tablosu ise geçen hafta gündeme yansıdı. Reuters Enstitüsü ve Oxford Üniversitesi’nin araştırmasında Cumhuriyet, ülkemizde basılı gazeteler arasında yine en güvenilir gazete oldu. En büyük desteğimiz siz değerli okuyucularımız. Adını büyük önder Atatürk’ün koyduğu gazetemiz, her zamanki gibi Cumhuriyet ilkeleri, Aydınlanma ışığında, doğru ve ilkeli habercilik anlayışıyla yoluna devam edecek.