Tavşanlar da ateş eder!
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Tavşanlar da ateş eder!

09.08.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

İktidarın yapılacak diye tutturduğu Kanal İstanbul’un, 1936’da imzalanan Montreux Boğazlar Sözleşmesi’ni bypass ya da kadük edemeyeceği; Türkiye’nin Karadeniz’e gelip giden gemileri hiçbir biçimde bu yeni suyolundan geçmeye mecbur bırakamayacağı, Rusya ve ABD başta olmak üzere gerek uluslararası merciler, gerekse yerel uzmanlar tarafından defalarca vurgulandı.

Ama liyakate değil biata bakan ve ulusal yararı, toplumsal kazancı hiçe sayıp yakın çevresinin çıkarını kollayan muktedir irade, halen dehşet verici oranlarda zarar eden ve bazı havayollarının iflasına da yol açan son marifeti, İGA’da olduğu gibi uçuk kaçık kanal projesinde ısrarlı.

Ulusal yararı sıfır, doğal çevreye zararı büyük ve beklenen Marmara depremine devasa bir afet zemini yaratacak olan bu kanalın, yalnızca Arap zenginlerini söğüşlemek ve iktidar çevresinin de bu söğüşten nasiplenmesi için açılacağını artık biliyoruz. Nasıl biliyoruz?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kanal kıyılarının imar planlarını askıya çıkardı. Tarla diye alınan yerlere imar izni verildi. Kanal İstanbul için başta Katar, Arap ülkeleri medyalarında “Oteller, AVM’ler, lüks restoranlar, golf sahaları, yatlar, yelkenliler vb.” imgeleriyle adeta Disneyland reklamları dönüyor.

Sizin anlayacağınız Kanal İstanbul diye, bir Arap Disneyland’ı kuruluyor!

Arap tufeyli ile Araplaşan Türkler, bu beton derede yatlarıyla, yelkenlileriyle Karadeniz’den Marmara’ya gide gele oynaşacaklar. Disneyland heyecanı yaşamak için, belki kıyılara birkaç korsan mağarası da koyarlar!

Disneyland deresinde tanzim satış kuyruğu

İktidarın Türk halkına söylediği bin bir yalandan, Araplar için kurulan Disneyland’ın kamuflajı en kabası: Yük gemileri, savaş gemileri bu beton dereden geçecekmiş de para bırakacaklarmış. Kanal açılınca Karadeniz ile Marmara arasında geçen gemi sayısı ikiye katlanacakmış da mış, mış, mış.

Derinliği 25 metrelik kanaldan büyük tonajlı gemilerin geçmesi zaten mümkün değil. Yüzeyde 150, dipte 125 metre olacak genişliğinden ötürü, kanala sığabilen koster tipi gemiler de tek tek geçebiliyor. Yani Karadeniz’e çıkan bir gemiyle Marmara’ya inen bir başkasının aynı anda kanalı kullanmaları mümkün değil. Tek yönlü kanal trafiğinde, buradan geçmek için can atan gemi sayısı ikiye katlanınca ne yapacaklar, acaba? Tankerleri, kruvazörleri tanzim satış kuyruğuna mı sokacaklar?

Büyük tonajlı on beş tankerin ya da son teknolojilerle donatılmış iki-üç savaş gemisinin maliyeti, İstanbul Kanalı’nın maliyetini geçer. Bu gemiler Boğaz’ı düşük bedel karşılığında, bazılarına bedelsiz geçiş hakkı tanıyan Montreux Sözleşmesi dururken kanala para vermez, hatta kanaldan geçmek için üstüne para isterler. Çünkü bazen varlıkları, bazen de taşıdıkları yük, bir Disneyland deresinde riske atılmayacak kadar değerlidir!

Kanala komşu ABD üssü

Türkiye’deki siyasal İslamcı iktidar, her anlamda çökerken iflasa sürüklediği ekonomiyi, kamuoyundan “cambaza bak” tekniğiyle gizlemeye çalışıyor. Oysa halkımız ibadete açılan Ayasofya’ya, İstanbul’u yaracak Kanal İstanbul’a bakarken sadece Hazine boşaltılmıyor. Düşmanla kuşatılıyoruz. Devletin bekasına pusu kuruluyor.

ABD ve Yunanistan, temmuz ayı sonunda salt İstanbul Boğazı ve bizlere gemi geçecek, para gelecek diye yutturulan Arap Disneyland’ı Kanal İstanbul’u değil, Çanakkale Boğazı’nı da devre dışı bırakacak bir proje başlattı. Lozan Antlaşması’na göre askerden arındırılmış olması gereken sınır bölgesi Dedeağaç’a Amerikan deniz ve hava üssü kuruldu. Resmi törenle açıldı. Yunanistan ve ABD, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu akti olan Lozan Antlaşması’nı açıkça ihlal ettiler ve bizdeki siyasal İslamcı iktidar, öylece durup baktı.

TSK’nin vurucu gücü dışarıda

Önünüze bir harita açıp Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’nın konumuna bakın. Her üçü de artık AB ve NATO üyesi. ABD’nin Bulgaristan ve Romanya’da da üsleri var. Bunlara Yunanistan’daki Dedeağaç üssü eklendi. ABD ve müttefikleri, böylece karadan ve denizden Karadeniz’in batısında bir kalkan oluşturdular.

Türkiye’deki iktidarın yapacağını ilan ettiği Arap Disneyland’ı beton derenin 20-30 km. uzağında, artık devasa bir ABD hattı var. ABD, P-8A ve RC-135 uçaklarıyla her gün semalarda “it dalaşı” yapıyor Rus uçakları Su-27’lerle.

Doğu Akdeniz’de aleyhimize gerilim artıyor.

Suriye’de yaklaşık on yıldır süren savaşta Amerikalı ve Rus askerleri henüz birbiriyle savaşmadı. Ama biz, beş yüze yakın askerimizi şehit verdik. Suriye’nin Doğu petrollerini ABD ve PKK, Batı’daki petrol ve limanlarını Rusya kontrol ediyor.

Ekleyin Suriye’deki, Irak’taki Türk askeri varlığının üstüne Libya’daki “milli çıkar” savaşımızı, halen TSK’nin tüm vurucu gücü dışarıda bulunuyor...

Peki, içeride ne var? Ekonomik iflas, on milyon besleme sığınmacı, kılıç kuşanan Diyanet İşleri Başkanı, cihat çığlıkları atan Ayasofya müritleri, okulları kapatılan TSK’de din hizmetleri başkanlığı kuran ve Lozan’ı gömmek isteyen siyasal İslamcı bir iktidar.

Charles de Gaulle, “Savaş ava çıkmak gibidir, ama savaşta tavşanlar da ateş eder!” der.

Trablus’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var.

Yazarın Son Yazıları

Hello Papa, sen misin yeni baba?

Boğaz kıyılarındaki küçük Byzantion yerleşkesini Nova Roma’ya (Yeni Roma, bugünkü İstanbul) dönüştürecek yıkım-yapım çalışmaları 324 yılında başladı.

Devamını Oku
07.12.2025
Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Yalan patalojik, savaş psikolojik

İster muktedir olsun ister muhalif, tüm politikacıların yalan söylemesine dünya halkları da alışıktır, biz de epeyce idmanlıyız.

Devamını Oku
25.05.2025
Konuşmayan bizden değildir

Savaşmak için toplanıp savaşmaya koşullanan ama küçük muharebelerle yetinip topyekûn saldırıya geçemeyen tüm ordular gibi, vatanla ada karışımı “vadan” kıyılarında pinekleyen Mikron ordusuna da sıkıntı çökmüştü.

Devamını Oku
24.05.2025