Hani neredeyse iki üç ayda bir MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sosyal medyadan yayımladığı şarkılı, türkülü, şiirli klipleriyle güne başlıyoruz. Ardından günlerce “Bahçeli kime mesaj verdi” diye televizyonlarda, köşelerde tartışıp duruyoruz. Herkes kendi mahallesinin temenillerine göre yorum yapıyor. Verilen mesaj alınmış olacak ki devamında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ya Bahçeli’yi evinde ziyaret ediyor ya da Beştepe’deki Saray’ına davet ediyor.
Gönüller alınıyor, karşılıklı muhabbet mesajları yayımlanıyor, tartışmalar bitiyor. Ta ki bir sonraki klibe ve tribe kadar.
BAHÇELİ YAŞLANDIKÇA SANKİ DAHA BİR ALINGAN MI OLUYOR NE?
Galiba şu aralar fazla Türk filmi izleyip arabesk dinlemesinin de payı var bu algınlıkta. Yoksa bu kadar melankolik davranmasını gerektirecek bir durum yok ortada.
Kimi zaman Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le normalden fazla yakınlaşmasına içerliyor, kimi zaman Öcalan çıkışı gibi beklenmedik çıkışlarına açıktan destek vermeyişine bozuluyor.
Bu kırgınlıklarını da yüzükle, şarkı sözleri ya da şiir gibi sembollerle iletiyor. İyi de telefonla da arayıp söyleyebilir bunları. Ya da bir aracı gönderir. Kamuoyunu bu kadar meşgul etmesine gerek yok. Tonla gündemde kalması gereken sorunlarımız varken Bahçeli’nin Erdoğan’a doğum gününde gönderdiği beyaz güllerin ne anlam taşıdığını, “Bize Allah yeter” yazılı yüzükle ne demek istediğini, Ferdi Tayfur’un “Söyleten Sensin” şarkısı eşliğinde yaptığı yürüyüş videosu ile Erdoğan’a ne mesaj verdiğini tartışıp durduk.
Tamam Cumhurbaşkan Erdoğan’a trip atıyor anladık ama bunu alenen yapınca muhalefet medyası da “Aha! Sevim koş, Bahçeli gemileri yaktı” modunda boş beleş yorumlara neden oluyor. Ama Bahçeli’nin gemileri yakmadığı ve yakmayacağı belli. Ancak bu gidişle yorumculara balataları yaktıracağı da açık.
Ancak Bahçeli’nin triplerini iletmek için yaptığı klipler de hayli eğlenceli Allah için. Klasik arabalarla Ankara’da seyahat ya da yürüyüş parkurunda yürürken fonda Ferdi Tayfur’un sesi. Çok da izlendiğine kuşku yok.
Rahmetli İlhan abi, teknolojik yenilikleri algılamakta zorlanırdı. Müzik kliplerinin yeni yeni çekildiği dönemlerde bir gün eski genel yayın yönetmeniz İbrahim Yıldız’ın odasında ikimize “Çocuklar şu klipleri bir haber yapsak ya! Hangi sanatçının klibi daha çok satıyor bir araştıralım” demişti.
“Abi klipler satılmıyor sadece müzik kanallarında yayımlanıyor” dediğimizde pek anlamamıştı. Tabii o zamanlar YouTube ve Instagram henüz yoktu. Şimdi YouTube ve Instagram sayesinde bu tür klipler ya da yayınlar satılmasa bile çok izlenince sahibine telif de ödeniyor. Bahçeli’nin klipleri eminim ki Sedat Peker’in videoları kadar izlenmiştir. Ben yerinde olsam bir YouTube kanalı kurar haftada bir klip çekerdim. Tamam varlıklı bir aileden geliyor paraya ihtiyacı da yok ama partisine bir nevi gelir olur fena mı?
Muhalif medyaya ve yorumculara diyeceğim odur ki boşuna heveslenmeyin. Bahçeli, Erdoğan’dan kopmaz, kopamaz. Erdoğan ancak MHP’nin boşluğunu dolduracak bir siyasi yapıyla anlaşması halinde bu mümkün olabilir. Bahçeli’nin ise malum konular nedeniyle eli kolu bağlı. O nedenle ancak sitem eder, gönül koyar, arada bir klip çekip trip atar o kadar.
