Miyase İlknur

Ratip Tahir’den Barış Pehlivan’a

19 Ağustos 2023 Cumartesi

Türk demokrasi tarihinde DP istibdat rejiminin gazabından en çok nasibini alanlar basın mensupları olmuştur. Tabii hepsi demek yanlış olur. Basın-yayın literatürüne “besleme basın” kavramını kazandıran da DP iktidarı olduğuna göre, bugünkü yandaş medya gibi iktidarın nimetlerinden yararlanan bir kısım medyanın olduğunu da unutmamak gerek. Sadece kamu reklamlarından ibaret değildir bu nimetler. Menderes’in örtülü ödeneği ve o günlerde tekel konumunda olan SEKA’dan gazetelere iktidarın keyfine bağlı olarak verilen gazete kâğıdı tahsisatı da dahildir.

Menderes hükümeti kendisine bağlı gazetelerin sayıca az olduğuna kanaat getirmiş olmalı ki bir de işadamlarının zoraki ortak edildiği havuz gazeteleri çıkarmıştır.

Dönemin besleme basını hükümete övgüde sınır tanımaz; ancak iktidar için bu yeterli değildir. Bütün basının zapturapt altına alınması için basın kanununda sürekli değişiklikler yapılır. Bu kanunlarla getirilen ağır cezalar pek bir işe yaramaz. Dönemin gazete ve dergilerinde yayımlanan haber, yorum ve karikatürler nedeniyle toplatma, tazminat ve ceza davalarının haddi hesabı yoktur.

Hakkında dava açılmayan gazeteci, yazar ve çizer neredeyse kalmamıştır. Tabii bunların içinde Aziz Nesin ve Ratip Tahir Burak, iktidarın “ilgisine” en çok mazhar olan gazetecilerdir.

DP döneminde hapishanede geçirdikleri zaman dışarıda geçirdiklerinden daha çoktur.

Ratip Tahir Burak hakkında 1952’den 1956 yılı ortasına kadar açılan dava sayısı 54’ü bulmuştur. 1960 ihtilali yapıldığında da yine cezaevindedir. Çizerin bu dönemde çıkmadığı askeri mahkeme, asliye mahkemesi ya da toplu basın mahkemesi neredeyse kalmamıştır.

ÜÇ SAAT ERKEN SALINDI DİYE KIYAMET KOPTU

Patronu da olduğu Siyasi Halk Dergisi’nde iktidarın basın aleyhine çıkardığı kanunu eleştirmek amacıyla 8 Haziran 1956’da çizdiği “Oldu da Bitti Maşallah” altyazılı karikatürü nedeniyle 16 ay hapis ve 4000 lira para cezasına çarptırıldı. 11 Nisan 1957 tarihinde cezasını çekmek üzere Üsküdar Paşakapısı Cezaevi’ne sevk edildi. 

Mahkûmiyetinin onaylanmasının ardından kendisine hazırlanmak için imkân ve zaman verilmeden tutuklanarak cezaevine gönderilmesi üzerine iktidar ağır şekilde eleştirildi. Basında bu tutuklamanın infaz sistemine aykırı olduğuna dair pek çok haber ve yorum yayımlandı. Avukatı Ekrem Özden yaptığı açıklamada “Ratip Tahir’in davet edilmeden ve kendisine on dakikadan fazla zaman verilmeden alelacele hapishaneye götürülmesi infaz sistemine ve usulüne aykırıdır” diyerek görevliler hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Ratip Tahir’in tutuklanması kadar salıverilmesi de olay olmuştu. İnfaz sistemine göre sabah 9’da salınması gerekirken üç saat erken salındı. Çünkü hapishane kapısında kendisini ailesi, meslektaşları ve üyesi bulunduğu CHP yöneticileri, hatta genel sekreter Kasım Gülek bekliyordu. Bu karşılama töreninin basında çıkmasını engellemek amacıyla Ratip Tahir üç saat erken bırakıldı. Daha doğrusu hapishaneden erken bırakıldı ama özgürlüğüne de tam kavuşamadı. Siyasi polis ekibi sabah saat 6’da kendisini apar topar Paşakapısı Cezaevi’nden alıp, bir otomobile bindirerek saat 9’a kadar İstanbul’da birlikte tur attılar. Boğaz senin, Yeşilköy benim, Kadıköy senin, Şişli benim diyerek dolaştırıp durdular. Hatta bir ara Zincirlikuyu Mezarlığı’nın içinde dolaştırdılar. En nihayetinde saati doldurduktan sonra Mecidiyeköy’deki evinin önüne bıraktılar.

Cezaevi kapısında onu bekleyen CHP’liler, basın mensupları ve avukatları kıyameti koparıyordu. Avukatlarından Remzi Tüzünkan yaptığı açıklamada şöyle diyordu: 

“Eğer tevkif müzekkeresinde tevkif saati yazılı değilse mahkûm sabah saat 9’da tahliye edilir. Kanun buna amirdir.”

Son infaz düzenlemesinden kaçakçılar, eroin tüccarları, katiller, tecavüzcüler yararlanırken Barış Pehlivan’a “sen hariç” denmesine baktığımızda Ratip Tahir oldukça şanslı sayılır. Tahir’in avukatları bu dönemde yaşasalardı müvekilleri Ratip Tahir Burak hakkında hapishaneye girmeden hazırlanması için zaman verilmemesi ya da üç saat erken salınması gibi olayların ne kadar eften püften ihlaller olduğunu düşünürlerdi herhalde.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları