Yerel seçim sonuçlarının en büyük kaybedeni AKP oldu, ortağı MHP de bundan payını aldı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, seçim sonuçlarını “Hiçbir surette milletimizin kararına hürmetsizlik etmeyeceğiz. Milletle inatlaşmaktan, milli iradeye rağmen hareket etmekten, milletin takdirini sorgulamaktan uzak duracağız” sözleriyle değerlendirirken MHP lideri Bahçeli sonuçları bir türlü hazmedemedi. Geçmişte milli iradeyi kutsayan Bahçeli’nin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Cam tavanı kırdık” sözlerine verdiği tepkiye bakın:
“Bunu diyenlerin Türk devletinin çatısını ve Türk milletinin varlığını dinamitlemesine asla fırsat verilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti sandıkta kurulmamıştır.”
2021 yılında “CHP’ye oy verenler şaşkındır, şok içindedir” diyen Bahçeli, AKP ile kol kola girmeden önce milli iradeyi kutsayan sözler sarf etmişti.
Dr. Bahçeli, 2002’de “Siyasi Krizden Çıkış ve Milli İrade” adıyla kitap yazmış, AKP’ye muhalefet ettiği yıllarda da Erdoğan’a hitaben “Seni milli irade getirmişse, seni istenmeyen adam ilan edip iktidardan kovacak olan da milli iradedir” diye seslenmiş, bir başka konuşmasında da “Şartlar ne olursa olsun Türkiye’nin böyle bir geçitte mutlaka milli irade etkin olmalı, temel tercihleriyle ya iktidara devam demeli veyahut da yıkıp atmalı” demişti.
‘DEVLET’E GÖREVİ HENÜZ BİTMEDİ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Bahçeli’nin milli iradeyi yok sayan sözlerinden sonra hızını alamayıp “İnsanlar vardır şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler” sözleriyle kimi tehdit etti?
Akıl tutulması yaşayan MHP yönetiminin AKP’nin kendilerinden kurtulmak için arayışlara girmesi korkusu mu acaba?
Tek korkusu bu olsa iyi. Muhalefette olmasına rağmen büyük bir yenilgi alan İYİ Parti’deki kongre sürecinde Akşener’in genel başkanlıktan gidecek olmasından da korktuğunu gösterdi.
Daha önce “Evine dön” dediği, defalarca tehdit ettiği Meral Akşener’e şimdi “Gitme biraz daha kal” diyor. Bununla da kalmayıp MHP’li milletvekillerini Akşener’in etrafında toplanmaya ve ona destek olmaya çağırıyor.
Neden acaba?
Akşener’in “Devlet”e karşı olan görevi henüz bitmediğinden mi yoksa İYİ Parti’de yaşanacak bir lider değişiminin partisine kötü örnek oluşturmasından duyduğu tedirginlik mi?
Her ikisi de olabilir.
Akşener sonrası İYİ Parti’nin muhalefete muhalefet politikasına son verip iktidar karşısında merkezde konumlanacak bir parti olması Cumhur İttifakı’nın işine gelmeyeceği aşikâr.
İYİ Parti’deki değişimin 2028 seçimlerinde dengeleri değiştirebileceği bir kâbusu yaşamak istemeyen Cumhur İttifakı’nın Akşener’i bu kadar sevdiğini eminim kendisi de bilmiyordur.
Öyle ki Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı BBP’nin lideri Mustafa Destici de “Gitme n’olur kal” korosuna katıldı.
Demek ki Akşener’den 2028’de bir hizmet daha bekleniyor. Millet, tek adam rejimi altında inim inim inlesin, aslolan “Devlet”tir. Adı Cumhur olan ittifakın çelişkisi de burada. Millet, devlet için vardır.
Devlet kim?
Şahsım cumhuriyetini tek başına yöneten ve onun sırtına binerek iktidarın keyfini çıkaran kimse o.
