"Erdoğan’ın rol modeli Putin’di"
Murat Sabuncu
Son Köşe Yazıları

"Erdoğan’ın rol modeli Putin’di"

09.11.2015 02:00
Güncellenme:
Takip Et:

George Soros kapıdan içeri girdiğinde ilk aklımdan geçen “ne kadar yaşlanmış” oldu. Üzerindeki koyu renkli takım elbisesinin içinde kısa kalmış kravatı, soldan ayırdığı bembeyaz saçları, dikkatinizi altındaki torbalardan çok kendine çeken yorgun mavi gözleriyle çoğunluğun “dünyayı karıştıran adam” tanımlamasından çok “tonton ihtiyar” denilmeyi hak ediyordu. Oysa... Para spekülatörü, açık toplum savunucusu, diktatörlere karşı savaşan ya da tam tersi ülkelerin içlerini karıştıran, genelde olumsuz anıldığı onlarca ekonomiksiyasi olayın baş aktörüydü.

Ortak nefret objesi

Türkiye’ye gelince. Hem sağın hem solun ortak “nefret objesi” o. “Soros’un çocukları” manşetleri “itibarsızlaştırma için” her iki görüşün savunucularının hedef belirlediklerine karşı ortak başvuru metotlarından. Soros üç günlük bir ziyaret için Türkiye’deydi. Yakın dostu İshak Alaton’un 88. yaş günü kutlaması için buradaydı. Ancak esas amaç Soros’un bir süredir üzerinde çalıştığı “Suriyeli mülteciler” konusuyla ilgili Ankara’da üst düzey temaslarda bulunmaktı. Benim de aralarında bulunduğum bir grup gazeteci ile cumartesi akşamüzeri buluştuğunda hâlâ randevu alınamamıştı. Ancak toplantı sürerken “üst düzey” randevu haberi geldi.

6 maddelik plan

Soros’un Açık Toplum Vakfı bir süredir çalışma alanının merkezine “mülteci krizini” aldı. Onun hayat hikâyesini bilenler için bu şaşırtıcı değil. 1930’da Macaristan’da bir Yahudi olarak doğdu. Babası Tivadar Soros eğer ailesini oradan kaçırmasaydı belki de Naziler tarafından yüzde 70’i katledilen Macar Yahudilerinden biri olacaktı.

Soros şu anda yaşananları “sinemada yangın çıkması” gibi nitelendiriyor ve “çıkış işareti görülmediği için” durumun çok feci olduğuna işaret ediyor. Peki, ne öneriyor Soros? 6 maddelik, Türkiye ve Avrupa Birliği’nin başrolde olduğu bir planı var. Dünya basınında da tartışılan ana başlıklar şöyle:

MÜLTECİ BAŞINA 15 BİN AVRO

AB yıllık en az 1 milyon mülteci kabul etmeli. Mültecilerin yükü ülkeler arasında adil bir şekilde paylaşılmalı. Yeterli finansman sağlanmalı. AB ilk iki yıl barınma, sağlık, eğitim masrafları için mülteci başına 15.000 Avro sağlamalı. Böylece mültecileri kabul etmek üye ülkeler için de cazip hale gelebilir. Ayrıca hem mültecilere hem de ülkelere birbirlerini tercih konusunda zorlama yapmadan hak vermeli.

YETERLİ DESTEK SAĞLANMALI

AB, Lübnan, Ürdün ve Türkiye’de yaşayan 4 milyon mülteci için bu ülkelere global düzeyde yeterli finansal destek sağlamalı. Şimdiye kadar bunun çok küçük bir bölümü sağlandı. Eğitim ve bakım gibi temel ihtiyaçlar hesaba katıldığında her bir mülteci için 5.000 Avro yani toplam 20 milyar Avro gerekli. AB’nin Türkiye’ye yaptığı yardım ise sadece 1 milyar Avro.

GÖÇ BİRİMİ OLUŞTURULMALI

AB derhal AB Mülteci ve Göç birimi oluşturmalı. Mevcut olan 28 ayrı mülteci sistemi işe yaramıyor çünkü pahalı, verimsiz ve kimin sığınma hakkını elde edebileceğiyle ilgili tutarsızlıkları var. Yeni sistemde ortak kurallar oluşturulmalı.

GLOBAL STANDARTLAR

AB tarafından geliştirilecek operasyonel ve finansal düzenlemeler mültecilere global standartlarda muamele edilmesi için gerekli.

GÜVENLİ KANALLAR

Mültecileri Yunanistan ve İtalya’dan başlayarak gidecekleri ülkelere ulaştıracak güvenli kanallar oluşturulmalı. Böylece tehlikeli Akdeniz geçişi azaltılmalı.

STK’LER HAREKETE GEÇMELİ

Yılda 1 milyondan fazla mülteci ve göçmeni kabul edebilmek için AB özel sektörü, STK’ler harekete geçmeli.

Soros, “Gerçek bir kriz, bunun farkına varılmalı. Avrupa Birliği’ni tahrip edebilecek bir süreç yaşanıyor” diyerek Avrupalı liderlere ve Birleşmiş Milletler’e sunduğu çözüm için “6 adım” önerisini bu şekilde Türkiye’de de tartışmaya açıyor. 2.5 milyona yaklaşan mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’nin maliyetlerinin karşılanması gerektiğini vurgulayan Soros, bunu üstlenmesi gerekenin de AB olduğunu belirtiyor. Soros bu durumu şöyle açıklıyor: “Türkiye’nin çıkarı ne olacak? Üstlendiği maliyetler telafi edilmeli. Önümüzdeki süreçte maliyetler geçmişte olduğundan çok daha fazla artacak. Türkiye ile AB’nin yakınlaşmaya ihtiyacı var.”

Katerina dönemine döndü

Soros bu noktada görüşme boyunca sorulara rağmen kaçınmaya çalıştığı “siyasi bir analize de” girişiyor: “Bir süre önce Türkiye, Rusya ilişkileri çok yakındı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Putin’i rol model olarak kabul ediyordu. Ancak bu ilişkiyi Rusya’nın Suriye’ye müdahalesi bozdu. Rusya, Büyük Katerina dönemine döndü. Bu Ortodoks Hıristiyanların çıkarlarını savunmak, yani haçlı seferlerini başlatan zihniyettir. Rusya kendi geleneksel modeline döndü. Ve Erdoğan’ın amaçları arasında mutabakat mümkün değil. AB de Türkiye de birbirine muhtaç.”

Balkanlar’a yayılma zemini

Kısa bir tarih notu. Soros’un gönderme yaptığı Büyük Katerina (2. Katerina) zamanında Rusya, bugünkü Fransa’ya eşit bir toprak kazanmıştı. 34 yıllık saltanatında Polonya üç kere taksim edildi ve ortadan kalktı. Osmanlılar yenilgiye uğratıldı, Kaynarca Anlaşmasıyla Kırım’ın bir süre sonra elden çıkacağı ve Rusların Balkanlar’da yayılmasını sağlayacak zemin hazırlandı.

Tekrar dönelim bugüne. Soros’un ABTürkiye yakınlaşması ile çözüleceğini savunduğu teze. Avrupa’da çözümü Almanya Başbakanı Merkel’in istediğini ve Türkiye’nin kilit noktada olduğunu belirten Soros, Türkiye’nin tüm taleplerinin haklı zemini olduğunu söylüyor. Soros, AB’nin üye devletlere mülteci kabulünü çekici hale getirmesi gerektiğini ve ülkelerden milli gelirlerine göre katkı vermelerinin sağlanmasını isteyerek mültecilerin bulundukları ülkelerin milli gelirine de katkı sağlayacağını savunuyor.

Hukuki ve tıbbi destek

Soros bunları anlatırken ben bir yandan “insan hayatları üzerinden” ülkelerin, birliklerin siyasi “pazarlıklarının” ya da aks değişimlerinin içimde yarattığı “isyanı-sıkıntıyı” bastırmaya çalışıyorum.

Biz toplantıyı bitirdikten sonra Soros “iktidarın üst düzeyi ile” görüşecek. Ona şunu soruyorum: “Buluşmada muhtemelen tek konu mülteciler olmayacak. Sizin adınız Gezi Direnişi sırasında eylemcileri destekleyenler arasında anılmıştı.

Neydi o günkü durum?”...

Yanıtı kısa oluyor: Vakfın yaptığı aktif olarak protestocuları desteklemek veya tahrik etmek değildi. Ama Vakıf bu olayların mağdurlarına hukuki ve tıbbi destek sağladı.

Görüşme sona eriyor. Çıkmak üzere ayağa kalkıyor. Yan yana iki kare fotoğraf çektiriyorum. Âdetim olduğu üzere kişisel albümüme bir notla kaydedeceğim: “Mutlak doğru yok” yazıyorum. Karl Popper’e selam yolluyorum.

Yazarın Son Yazıları

Bu Babalar Günü’nde hediyeyi sen verdin

Bu Babalar Günü’nde hediyeyi sen verdin

Devamını Oku
19.06.2017
Cizre’de tuhaf şeyler oluyor

Cizre’de tuhaf şeyler oluyor

Devamını Oku
10.08.2016
CHP’liler ilk gece sokaktaydı

‘Darbe girişimi 17-25 Aralık’ı örtmek için gerekçe olamaz’ diyen Kılıçdaroğlu, ‘tek adamlığın Türkiye için felaket olacağını’ belirtti.

Devamını Oku
30.07.2016
Erdoğan topluma ‘baldıran zehiri’ içirdi

Erdoğan topluma ‘baldıran zehiri’ içirdi

Devamını Oku
01.07.2016
Türkiye demokrasi çıpasını kaybetti

Türkiye demokrasi çıpasını kaybetti

Devamını Oku
25.06.2016
Erdoğan’a kırmızı kart

Bharara’nın Washington’dan yeşil ışık alarak Erdoğan ismini dilekçeye kolayca koyduğu anlaşılıyor. Amerikan Özel Kuvvetleri’nin Rakka’da YPG armasıyla savaşması ABD için yeni müttefikin Kürtler olduğunu gösteriyor.

Devamını Oku
27.05.2016
Ülkücülerin ‘devletle’ imtihanı

Ülkücülerin ‘devletle’ imtihanı

Devamını Oku
16.05.2016
Savaşa, ölüme, acıya duyarsızlaşıyoruz

Savaşa, ölüme, acıya duyarsızlaşıyoruz

Devamını Oku
14.05.2016
Dost modern darbe

Dost modern darbe

Devamını Oku
06.05.2016
Başkanlık ve erken seçimin yolu açıldı

Başkanlık ve erken seçimin yolu açıldı

Devamını Oku
05.05.2016
EXPO açılışı kutlanabilir, 23 Nisan kutlanamaz

EXPO açılışı kutlanabilir, 23 Nisan kutlanamaz

Devamını Oku
24.04.2016
Erdoğan'ın Gazze ayıbı

Erdoğan'ın Gazze ayıbı

Devamını Oku
20.04.2016
HDP’li vekillerin dokunulmazlığı fiilen kalkmış durumda

HDP’li vekillerin dokunulmazlığı fiilen kalkmış durumda

Devamını Oku
23.03.2016
Kürtler barışa çağırıyor, duyuyor musunuz?

Kürtler barışa çağırıyor, duyuyor musunuz?

Devamını Oku
22.03.2016
Diyarbakır’da göremediğim gökkuşağı

Diyarbakır’da göremediğim gökkuşağı

Devamını Oku
21.03.2016
'Dubleks' vicdansızlık

Tecridin ne anlama geldiğini bilmeyen kafa... “Yalnızlaştırmanın”, “insansızlaştırmanın”... Oturmuş ders vermeye kalkıyor. Hem de Can Dündar’a... 2000 yılında “Hayata Dönüş Operasyonu” diye bilinen katliamın öncesinde Can, bir grup aydınla birlikte Bayrampaşa Cezaevi’nde açlık grevlerini önlemek için çaba harcıyordu.

Devamını Oku
23.02.2016
Bir üvey evlat Tarlabaşı

Yıkık ya da yıkılmaya yüz tutmuş binalarda sürdürülmeye çalışılan hayatlar... Sağırlar ülkesi Türkiye’de bir üvey evlat Tarlabaşı...

Devamını Oku
19.02.2016
Erdoğan ‘kükrüyor’ Türkiye zora giriyor

Erdoğan ‘kükrüyor’ Türkiye zora giriyor

Devamını Oku
08.02.2016
Can Dündar imzalı iddianame!

Can Dündar imzalı iddianame!

Devamını Oku
28.01.2016
Vehbi Bey’den Mustafa’ya 60 ihtilalinden Gezi’ye...

Vehbi Bey’den Mustafa’ya 60 ihtilalinden Gezi’ye...

Devamını Oku
22.01.2016
Davutoğlu masaya dönmek istiyor

“Barış İsteyenler Grubu”nun Davutoğlu ile toplantısına katılan bir isim, Başbakan’ın “çözüme odaklanmada” istekli olduğunu belirtti.

Devamını Oku
08.01.2016
Paşa da olsan aşk küçültmez

Galibiyet umudu büyük yenilgilerle sonuçlanan bir asker Enver Paşa. 27 yaşında 1908’de hürriyet kahramanı, 14 yıl sonra Pamir Dağı eteklerinde bir kurşunla sonlanmış bir hayat. Kaybedilen savaşlar, muhaliflere yaşatılan acılar ve aşk. Deli gibi âşık olduğu, karşısında diz çöktüğü kadın Naciye Sultan. Enver Paşa’nın a.b.c’si...

Devamını Oku
12.12.2015
Kıdemli bir görüşmecinin Silivri notları...

Kıdemli bir görüşmecinin Silivri notları...

Devamını Oku
09.12.2015
Bizi hep öldürdüler

Bizi hep öldürdüler

Devamını Oku
29.11.2015
Savaş kabinesi

Savaş kabinesi

Devamını Oku
25.11.2015
Her şey ‘bacılar ayrıştığında’ başladı

Her şey ‘bacılar ayrıştığında’ başladı

Devamını Oku
12.11.2015
"Erdoğan’ın rol modeli Putin’di"

“Dünyayı karıştıran adam” Soros, üç günlük bir ziyaret için Türkiye’deydi. Soros, “Bir süre önce Türkiye-Rusya ilişkileri çok yakındı. Erdoğan, Putin’i rol modeli olarak kabul ediyordu. Bu ilişkiyi Rusya’nın Suriye’ye müdahalesi bozdu” dedi.

Devamını Oku
09.11.2015
Penguen geri döndü

Penguen geri döndü

Devamını Oku
28.10.2015
Seçim değil, yas havası

Her ilde partililerle de işadamlarıyla da buluştum. Acılar, endişeler döküldü kelimelere. Buralarda seçim değil yas havası var. Ölümler hem bölgedeki hem Ankara’daki, yasaklar, çatışmalar... Seçimlerden çok bu olaylar insanların gündeminde. Çoğunluk, seçim sonrası ile ilgili de umutsuz...

Devamını Oku
23.10.2015
‘Başbakan yardımcısı medya patronlarını tehdit etti’

‘Başbakan yardımcısı medya patronlarını tehdit etti’

Devamını Oku
21.10.2015
Digiturk sansürcüsü TMSF çıktı

yedi televizyon kanalını yargı kararı olmadan sansürleyen Digiturk’ün Katarlı beIN Media Group’a devredilmediği ve TMSF’nin kontrolünde olduğu öğrenildi. TMSF’nin platformu ne zaman ve hangi fiyata satacağı ise hâlâ sır.

Devamını Oku
16.10.2015
AKP artık popülist bir partidir

AKP artık popülist bir partidir

Devamını Oku
05.10.2015
MHP; AKP ile yan yana olmayı hayal edebildi

MHP; AKP ile yan yana olmayı hayal edebildi

Devamını Oku
04.10.2015
Böldürtmeyeceğiz, öldürtmeyeceğiz

Böldürtmeyeceğiz, öldürtmeyeceğiz

Devamını Oku
03.10.2015
Gezi’yi hatırlayıp, Cizre’yi unutmak

Gezi’yi hatırlayıp, Cizre’yi unutmak

Devamını Oku
01.10.2015
Milli kavga

Milli kavga

Devamını Oku
22.09.2015
3 merkezden Boydak operasyonu

3 merkezden Boydak operasyonu

Devamını Oku
17.09.2015
Ekonomide ‘milli’ endişe

AKP’de sadece Erdoğan’ın yakınındaki birkaç kişinin kafasında olduğu öğrenilen yeni ‘milli ekonomi modeli’ kavramına iş dünyasından gelen ilk tepki ‘demode’ oldu. Bürokrasi de iktidar müdahalesi artacağı için endişeli.

Devamını Oku
14.09.2015
Ekonomi damada emanet

Ekonomide iki ciddi isim Ali Babacan ve Mehmet Şimşek artık AKP’nin yönetiminde değiller. Onun yerine “Yiğit Bulut” ile ekonomi çözümlemelerinde uyuşan bir kafa yapısıyla damat Berat Albayrak var.

Devamını Oku
13.09.2015
Darbe: Bir MİT güzellemesi

Adı “Darbe”... Bu bir “film”... 7 Şubat krizini merkez alan bir önceki KOZ filminin amatörlüğünde değil karşımızdaki. Oyunculuklardan metne “ikna edici”. Aslında MİT merkezli “halkla ilişkiler” çalışması ya da “bir dönemin MİT ağzından belgeseli” diyebileceğimiz görsel propaganda.

Devamını Oku
31.07.2015