Uluslararası alandan gelen haberler şu sorunun henüz çengelli olduğunu gösteriyor:

AKP iktidarının son kullanma tarihi doldu mu yoksa yeniden bir kredilendirme dönemi mi başlayacak?

Soru çok çetrefilli...

Son 10 gün içindeki haberleri alt alta koyup devam edelim:

Suudi Arabistan maliye bakanı, Türkiye, Pakistan, Mısır gibi ülkelerin mali açıdan korunması gerektiğini söyledi. Bu ülkelerde istikrarı sağlamak gerektiğini vurguladı.

Rusya dışişleri bakanı, Erdoğan’ın ricası üzerine Esad’la görüşmesinin sağlanacağını açıkladı.

ABD’deki Halkbank davası AKP iktidarının üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılmaya devam edecek. ABD, bu davada hukuk aramak yerine Erdoğan’ı kontrolünde tutmak üzerine plan yapıyor.

***

Yukarıdaki tablo aklımıza ister istemez AKP iktidarının yola çıktığı günleri getirdi.

Erdoğan, hiçbir resmi devlet sorumluluğu olmadan dönemin ABD Başkanı Bush’la görüştü. ABD’ye Irak’ı işgal operasyonunda, kayıtsız şartsız yanında olacak bir Türkiye yönetimi gerekiyordu. 

Çok sancılı oldu ama öyle oldu...

Meşhur 1 Mart 2003 tezkeresinin TBMM’den geçmemesi ciddi bir sorun yarattı ama devamında şu görüş öne çıktı:

AKP iktidarını deliğe süpürmek yerine kullanmaya devam etmek!

“Deliğe süpürmek” bizim değil, AKP içinde ABD ile ilişkilerden sorumlu kişilerin değerlendirmesi...

Benzer durum Avrupa Birliği (AB) ile de geçerli. AB, Türkiye’yi kol mesafesinde tutmak istiyordu. Gerektiğinde yumruk atacak, gerektiğinde el sıkacak.

Bu da çok sancılı oldu ama öyle oldu...

AB, Türkiye’den istediklerini AKP’ye yaptırdı. 

AKP de 2008’e dek AB’yi eldiven ve merdiven olarak kullandı. Pek çok devlet kurumunun içi boşaltılırken gerekçe hazırdı:

AB öyle istiyor!

Küresel ekonomik yapı genel olarak AKP’den istediğini aldı.

Devletin ilaç fabrikaları kapatıldı, çokuluslu şirketler tüm piyasaya hâkim oldu.

Kâğıt fabrikaları kapatıldı, satıldı. Bugün kâğıtta dışa bağımlı hale geldik.

21 yılda dışarıdan Türkiye’ye 1 trilyon dolar girdi, 3 trilyon dolarlık değerimiz yabancıların oldu.

***

Yukarıdaki örnekleri artırmak mümkün...

Bugüne gelirsek...

Uluslararası yapı AKP ile yürüme konusunda kararını vermiş gibi görünüyor. Diyor ki:

Biz istediğimizi yine de en iyi AKP tipi bir iktidara yaptırabiliriz!

Dış destek bir iktidar için önemlidir. AKP iktidarı bunu çok iyi kullandı. Öyle ki dış destek azalınca bile “Bizi kıskanıyorlar” deme siyasetini üretti!

Perde arkasında söylenelerle perde önünde söyleneler çok farklı oldu.

Son not:

AKP iktidarı Türkiye’nin çıkarları ile AKP’nin çıkarları karşı karşıya gelince hep ikinciyi tercih etti!