Başlığı Firdevsi’nin Şahname’sinden esinlenerek attık. En az üçte biri Türk tarihi olarak nitelenebilecek Şahname’deki kahramanlardan biri Zaloğlu Rüstem’dir...

Yiğitliğin, yenilmez pehlivanlığın, yeri geldiğinde sultanlara kafa tutmanın sembolüdür Zaloğlu Rüstem.

O, değil insan savaşçılar, filleri bile yener...

O, en zor duruma düştüğü anda bile pes etmez...

O, öylesine keskin bakışlıdır ki zifiri karanlıkta, bir kilometre öteden siyah bir karıncanın ayaklarının kıpırdadığını fark eder...

Yazı aramızda, Silivri mahpushanesinde 2 bin sayfalık Şahname’yi bitirdiğimde son sayfasına, “şükür okutana” diye not düşmüştüm! 

Ekrem İmamoğlu, başta Erdoğan ve Soylu’nun gayretleriyle adım adım İmamoğlu Ekrem’e doğru gidiyor...

***

Beylikdüzü 2008 yılında ilçe olduktan sonra 2009’da CHP’nin ilçe başkanı olarak Ekrem İmamoğlu atandı. Arkadaşları dediler ki:

“Sen Trabzonlusun, çevren geniş. 300 araçlık konvoyla ilçeye git...”

Şu yanıtı verdi:

“O konvoy daha sonra geri dönecek. Ben oradaki insanlarla baş başa kalacağım...”

Tek başına ilçe binasına gitti. Girişte sordular:

- Buyurun, kime gelmiştiniz?

“Ben sizin ilçe başkanınızım” dedi ve çalışmaya başladı. Parti üyesi bir avukatın da büyük bir enerjiyle çalıştığını gördü. Avukat, “Ben AKP’nin en güçlü olduğu yerde çalışmak istiyorum” diyordu. AKP’nin o dönem yüzde 80 oy aldığı İhlas Evleri’nde semt sorumlusu oldu. İmamoğlu bir süre sonra sordu:

“İyi koşturuyorsun, hedefin ne?”

Avukat şu karşılığı verdi:

“Benim gelecekte çok büyük hayallerim var...”

İmamoğlu’nun yanıtı şu oldu:

“Benim de çok büyük hayallerim var. O zaman beraberiz...”

El sıkıştılar...

10 yıl sonra İmamoğlu İstanbul Belediye Başkanı, o avukat Doğan Subaşı da İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin İmamoğlu’ndan sonraki ikinci ismi oldu.

İmamoğlu’nun kazandığı an, 31 Mart 2019 gecesi saat 23.00 sıralarında Binali Yıldırım’ın, “Seçimi kazandık” demecinden hemen sonra çıkıp “Hayır kazanmadın” dediği andır!

Aday gösterildiğinde İstanbul’da tanınma oranı yüzde 5 olan İmamoğlu, 23 Haziran 2019’da oy kullanan her 100 seçmenden 55’inin “evet”ini alarak seçildi.

24 Haziran sabahı İstanbul, Erdoğan ve Yıldırım fotoğraflı posterlerle ve “Teşekkürler İstanbul” sloganlarıyla doluydu!

İmamoğlu, “Seçimi yenilediklerine göre bildikleri vardır”, “Bunlar kaybedecekleri seçime girmez”, “İstanbul’u vermezler” diye başlayan bütün yargıları kırmıştı. Saray, o günden başlayarak İmamoğlu’nu bitirmenin yollarını aradı. Bir türlü olmuyor. 

“Hak yemem, hakkımı da yedirmem” sözüyle tüm saldırılara karşı koydu. Hatta tümü ters tepti.

***

Son gelinen nokta, bundan sonra her şeyin denenebileceğini gösteriyor. 

İmamoğlu’nun, “Ben 16 milyon İstanbullunun belediye başkanıyım. Bu sıfatımla cumhurbaşkanıyla görüşmek istiyorum” girişimleri Erdoğan’ı çılgına çevirmiş görünüyor.

Belediyeden çıkmayan müfettişler, şimdi de teftişle terörist arayacak! Akla zarar! Akıl tutulması diyeceğiz ama olmayan şey tutulmaz ki! O zaman sormazlar mı:

- Binlerce polisi FETÖ’cü diye attınız, onları kim atadı? Sekiz yaverden beşi FETÖ’cü çıktı. Onları da İmamoğlu mu atadı?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Millet İttifakı’ndan seçilen 11 CHP’li başkan adına bir açıklama yaptı:

“Bu haksızlık hepimize yapılmıştır. Tek yürek olacağız!”

İmamoğlu doğal olarak tüm mevkidaşlarının desteğini aldığı gibi kamuoyunu da arkasına aldı.

Türkiye’de yeni siyasetçilerin yetişmesi, demokrasinin gelişmesidir. Bu topraklarda kimsenin, “Benden başkası yok, ben gidersem devlet biter” diyemeyeceğinin göstergesidir!

En çabuk büyüyen ve solan değer umuttur. Biz umutperest bir toplumuz.

İmamoğlu Ekrem, büyük bir gücü ve büyük bir yükü üzerine aldı...

İyi taşımasını diliyoruz!