Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Geç çıkan kırmızı kart

19 Ocak 2025 Pazar

Oscar Wilde laf sokmaya bayılırdı ya...

Hazzetmediği bir davetiye aldığında, “önceden verilmiş bir söz nedeniyle gelemeyeceğim” bahanesine sığınmak yerine, “Davetinizden sonra başka bir yere verdiğim söz nedeniyle icabet edemeyeceğim!” dermiş.

Bir şehir efsanesi midir bilinmez ama Michelle Obama da şimdi benzer bir şey yapıyor ve mazeret ileri sürmeksizin Trump’ın yemin törenine gitmiyor.

Hawaii’de tatildeymiş!

Trump ve yandaşları için kullandığı, “Onlar alçaldıkça, biz yükselmeliyiz!” sözleriyle hatırlanan eski first lady, mış gibi yapmayan kişiliğiyle biliniyor.

Michelle elbette ayrıca Trump’ı ikinci kez başkanlık koltuğunda görmeye tahammül edemeyen ülkenin diğer yarısının temsilcisi.

Öyle ki, yüzde 90 ağırlıkla Demokratlara oy veren Washington, yemin töreni arifesinde boşalmış. DC halkı “işkenceye maruz kalmamak için” kendini başkent dışına atarken Trump’ın “büyük Amerika” MAGA’cıları şehri istila ediyor. Bu yüzden otel fiyatları gecede 900-1500 dolara fırlamış!

MAGA’cılar, çalındığına inandıkları 2020 seçimlerinin özetle intikamını alacaklar. “Gerçek”, hiç umurları olmadığı için bunu bir intikam kutlaması olarak yaşıyorlar.

Yarın TSI 20 suları itibarıyla izleyeceğimiz devir teslim töreni, yalnız bu acı kutuplaşma nedeniyle değil, çeşitli nedenlerle farklı olacak.

‘KIŞ GELİYOR!'

Geleneksel olarak açık havada gerçekleştirilen tören, bu yıl olağanüstü soğuk nedeniyle, yarım asırdan bu yana ilk kez Kongre Binası salonlarında düzenlenecek.

Dondurucu buzul soğunun, Biden’ın “Winter is coming! (Kış geliyor!)” kıvamındaki veda konuşmasına isabet etmesi, tuhaf bir rastlantı.

Bu malum, Trump’ın ilk başkanlık döneminde reyting rekorları kıran Taht Oyunları dizisinin en ünlü repliğiydi!

“Badirelere kendinizi hazırlayın” anlamında o zaman yalnız bir alegori olan cümle, bundan böyle bire bir “Kış burada. Kapımızda!” anlamına geliyor.

Biden Oval Ofis’ten yaptığı son konuşmasında bu bağlamda-kısaca-, “Oligarklar dikkat Washington’da hükümeti ve iktidarı ele geçiriyorlar. Kazanılmış haklarınıza sahip çıkın!” dedi.

“Demokrasimizi, temel hak ve özgürlüklerimizi tehdit eden aşırı güç ve nüfuzdan oluşan bir oligarşi şekilleniyor!” diyerek konuşan Biden yurttaşları sonunda, “demokrasi meşalesinin bekçiliğine” çağırdı.

Trump’ın yemin, devir teslim töreninde yanı başında, bu törene katılmak için milyarlar döken Musk’lara, Zuckerberg’lere,Bezos’lara ve Thiel’lere isim vermeden göndermede bulunan Biden, özgür basının sonun gelmesi ve getirilmesinden, sosyal medyanın gerçekleri katletmesinden de yakındı.

“Özgür basın un ufak oluyor” dedi ve ekledi: “Editörler kalmıyor, sosyal medya gerçeklik denetiminden vazgeçiyor. Gerçekler, nüfuz, güç ve kâr uğruna ortaya sürülen yalanlar tarafından boğuluyor. Amerikalılar güç istismarını kolaylaştıran yanlış bilgiler ve dezenformasyon çığına gömülüyor!”

Bunlar gülle gibi sözler. Ama etkileri artık çok sınırlı.

Olan olmuş, biten bitmiş.

Oligarklar sonuçta Biden döneminde de semirilmiş.

Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra kırmızı kart çıkarmanın etkisi olmuyor.

Dünyada aşırı sağın başını alıp gitmesinin temel nedeni bu.

Demokratik muhalefetin de zaman içinde aynı oligarşik yapının parçası haline gelmesi ve jetonun çok geç düşmesi nedeniyle faydasız eleman konumuna indirgenmesi.

CENTİMİLYARDERLERLE MÜCADELE...

Biden’ın başkanlıkta güçlü olduğu yıllarda yapmış olması halinde devrim niteliği taşıyacak bu konuşma, aşırı geç zamanlama nedeniyle “talk show”culara, “stand-up”çılara sonuçta malzeme oldu.

Ülkenin en popüler “late show” programcılarından Stephen Colbert, Biden’a “Oligarşinin önlenemeyen yükselişi şimdi mi aklına geldi?” diyerek sitem etti.

Muhalif olduğundan Colbert, “Bu, muhtemelen benim son programım olacak. Trump döneminde artık beni göremeyeceksiniz” diye ayrıca izleyicilere -yarı şaka, yarı ciddi- veda etti.

Colbert gibi benzer itirazlarda bulunan, diğer ünlü “yorumculardan” Seth Meyers, “Bernie Sanders bu uyarıyı 30 yıldır yapıyor” diyerek hatırlattı, Sanders’ın 1993’ten beri “Bunun adı demokrasi değili oligarşidir!” diyen kliplerini ekrana taşıdı.

Sanırım Bernie bile bu kadarını tahmin edememiştir.

“Elitlere karşı”, “unutulmuş adam” için siyaset yaptığını iddia eden Trump’ın kabinesinde toplam net serveti 13 milyar doları bulan bir düzine bakan bulunacak.

Başkanın sağ kolu, 400 milyar dolarlık serveti ile dünyanın gelmiş, geçmiş en zengin adamı Musk olacak.

Kafalarında MAGA şapkalarından fazla bir şeyleri olmayan “unutulmuş adamlar”, servetleri yüz milyarlarla ifade edilen “centimilyarder” tabir edilen bu sürreal oligarşiyi desteklemek için meydanlara dökülüyor. Bundan büyük paradoks olabilir mi?

Görevi sona eren Demokrat başkan da korumasız vatandaşlardan “demokrasinin bekçiliğini” yapmalarını ve “özgürlüklerin meşalesine sahip çıkmalarını” bekliyor.

Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Rivyera projesi 9 Şubat 2025

Günün Köşe Yazıları