Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Pınar Selek Artık Hepimizin Davasıdır'

16 Aralık 2012 Pazar

STRASBOURG -Pınar Selek artık hepimizin davasıdedi avukat Seyda Selek: Bu dava, sadece Pınarın davası olmaktan çıktı. Çünkü yalnız Pınarın hukuk güvenliği ortadan kalkmakla kalmadı, Türkiye de yaşayan hepimizin hukuk güvenliği ortadan kalktı!” \n

\n

Baştan şimdi teker teker, tane tane anlatayım… \n

\n

Seyda Selek, Pınar Selekin kız kardeşi. \n

\n

15 yıldır süregiden Pınar Selek - Mısır Çarşısıdavası sırasında, sil baştan ikinci üniversite tahsilini yapmış ve hukuk fakültesinden diploma almış, stajını bitirmiş ve de avukat çıkmış! Bundan böyle ablasını savunuyor. 24 Ocaka ertelenen son duruşma sürecinde de destek maksadıyla kalkıp Pınarın yaşadığı Strasbourga gelmiş… \n

\n

Pınar Selek, malum bir yıldır Strasbourg Üniversitesinde doktora yapıyor… \n

\n

13 Aralıktaki son duruşmanın ardından Pınar ve Seyda, Strasbourg’lu aktivistlere ait bir lokalde son gelişmeleri değerlendirmek amacıyla bir basın toplantısı düzenlediler. Kentin kültür odaklarından biri olan Odyssee Sinemasının örgütlediği Türk sinema günleriiçin bulunduğumuz Strasbourgda biz de yönetmeni, yapımcısı, gazetecisi ile toplanıp hep beraber, heyet olarak Pınarı dinlemeye gittik. \n

\n

Lal Gecenin yönetmeni Reis Çelik, Celal Tan ve Ailesinin çok acılı hikâyesinin yönetmeni Onur Ünlü, Odysseenin müdürü Faruk Günaltay, Milliyetten Can Dündar ve buradaki Türk basın mensupları, tarihi kent merkezindeki lokale vardığımızda Pınarın Strasbourgdaki destekçi grubuyla karşılaştık… \n

\n

‘Dava AİHM’de!’\n

\n

Pınar Selek davası izlediğim kadarıyla artık Strasbourgda da nam salmışve bu gidişle daha da nam salacak… \n

\n

Davayı Türkiyeye dek giderek yerinden takip eden Strasbourglular dışında, olay doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de intikal etmiş… \n

\n

Adil yargılama”, “işkenceve ifade özgürlüğüneilişkin maddelerden dava hakkında AİHMde dosya açılmış. Sürecin bundan böyle Türkiyede sonuçlanmasını bekleyen mahkeme, Bizi her aşamadan haberdar edin!diye Pınar Selek avukatlarına yazı yollamış…\n

\n

AİHM tarafınca böyle sıkı markaja alınan davanın son iki duruşması, hukuk dışılıktadünyaya nispet yaparcasına, yeni bir merhale kaydetmiş... \n

\n

Son iki duruşma bardağı taşıran son damla diyerek konuşmasını sürdüren avukat Seyda Selek gelinen noktayı hukuka aykırılığın ötesine geçmekşeklinde tanımlıyor ve hukukun evrensel ilkelerinin çiğnenmesindenyakınıyor. \n

\n

Son iki duruşmayı; hepimizin hukuk güvenliğini ortadan kaldırankritik bir dönemeç olarak niteleyen Seyda Selekin sözleri şöyle: \n

\n

Pınar Selek 9 Şubat 2011de 3. kez beraat etmişti ve bu artık mahkemenin el çekmiş olduğu bir dosya haline gelmişti. Beraatlar nihai kararlardır ve bu evrensel bir hukuk ilkesidir. Bu nihai kararlar temyiz edilmesi halinde, sadece Yargıtay tarafından incelenebilir.. Oysa mahkeme bu davada yetkisi olmadığı halde, temyiz mercisi olarak Yargıtayın yerine geçerek, bitmiş bir dosya hakkında yeniden karar verdi. Bu, basit bir hukuka aykırılıktan ibaret değildir. Açıkça yasalar çiğnenmiştir. Bunu, yasa uygulayıcıların yapması çok vahim bir durumdur. Bu nedenle dava artık Pınarın davası olmaktan çıkmıştır. Çünkü sadece Pınarın hukuk güvenliği ortadan kalkmamıştır. Türkiyede yaşayan hepimizin hukuk güvencesi ortadan kalkmıştır. Yasa uygulayıcılar, yasayı değil de kendilerinin yarattığı bir yasayı uygulamaya başlarlarsa, hiçbirimizin hukuk güvenliği kalmaz.\n

\n

Neden?\n

\n

Çünkü hukuka keyfiliğin hâkim olduğu yerde, yarınından kimse emin olamaz. Keyfiliğin kime, nasıl dokunacağı önden bilinemez ve önceden kestirilemez. Hukuk devletininilk özelliği halbuki yasaların öngörülebilir kesinlik taşıması ya da içermesidir…. \n

\n

İşte, Pınar Selek davasında gelinen son noktada, yasaların ve kurallarınöngörülebilirliğiortadan kalkmış oluyor. Öngörülebilirlikten uzaklaştığımız ölçüde dehukuk devletindenuzaklaşmış oluyoruz. \n

\n

Pınar Selek davası, böylelikle Türkiyenin en göz önündeki, hukuk devleti davalarından birine dönüşüyor. \n

\n

Simge muhalif kimlik\n

\n

Davanın siyasi boyutuna gelince… \n

\n

Strasbourgda, Pınar Selekin hangi nedenlerle bunca ısrarlı hedef haline geldiği sorgulanıyor… \n

\n

Yaygın görüş, Pınarın çok taraflı ve çok yönlü muhalif kimliğininTürk siyasi sisteminde yarattığı rahatsızlığa işaret ediyor. \n

\n

Pınar Selekin destekçileri, Pınarın Kürt sorunu konusundan çevrecilere, eşcinseller, feministler ve antimilitarist vicdani retçilere uzanan geniş yelpazede referans bir muhalif isim olduğuna dikkat çekiyorlar. \n

\n

Türkiyenin kaba kırmızı çizgilerle kuşatılmış sözde siyaset alanındabağımsız tavır alan/duruş sergileyen vatandaşlara, hele de muhalif konumdaysalar malum hiç tahammül gösterilmiyor… \n

\n

Pınar Selek bu nedenlerle çok simge bir isim… \n

\n

Bu simgeye sahip çıkmak, tüm demokratların boynunun borcu olmalı.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları