Ateşin Kızı Füreya - Özlem ÖZDEMİR
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Ateşin Kızı Füreya - Özlem ÖZDEMİR

26.08.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Osmanlı kızı olarak doğdu, bir Cumhuriyet kızı olarak yaşadı. Varlıklı bir ailede dünyaya geldi, savaşın içinde yoklukla büyüdü ama Cumhuriyet sayesinde Türkiye’nin ilk kadın seramikçisi oldu. Her gün bir kadının öldürüldüğü ülkemizde, sadece kadına şiddeti önlemek için hazırlanan ilk uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına maruz kaldığımız bu günlerde, Füreya Koral’ın mücadele dolu yaşamı ve başardıkları, herkese ülkenin nereden nereye geldiğini gösterecektir...

YAKINDAN TANIKLIK

Füreya’nın hayatı, 1910 yılında Büyükada’da dedesi Şakir Paşa’nın büyük ve güzel bahçeli köşkünde başladı. Babası, Atatürk’ün silah arkadaşı Emin Koral’dı. Ünlü yazarımız Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, Füreya’nın dayısı, Güzel Sanatlar Akademisi’nin ilk mezun kadın ressamlarından Fahrünissa Zeyd ve ünlü gravür, resim sanatçısı Aliye Berger (Aliyoşa) teyzeleriydi. En çok Aliyoşa’yı severdi. Kuzenlerinden Şirin Devrim tiyatro sanatçısı, Nejat Devrim ve Cem Şakir ressamdılar.

Füreya, beş yaşından itibaren keman eğitimi almaya başladı. Cumhuriyet’in kuruluşuna babasının Atatürk ile çalışmasından dolayı yakından tanıklık etti. 9 yaşında Atatürk ile tanışacak ve ona âşık olacaktı. Annesinin evde olmadığı bir gün babası misafir davet etmiş, sofrayı kurma görevini de Füreya’ya vermişti.

Füreya, masaya tabakları götürdüğünde ona teşekkür eden ve adını soran beyefendinin yüzüne baktığında, güneş parlıyor zannetti. Hayatında bu kadar güzel erkek görmemişti! Füreya, onun Atatürk olduğunu sonradan öğrenecek ve ilerleyen yıllarda hayatının bir bölümü, hep istediği gibi Atatürk’ün yanında geçecekti…

CUMHURİYETİN ‘ÇALIKUŞU’

Cumhuriyet, onun deyimiyle, onda “Çalıkuşu” olma isteği yarattı, içinde Anadolu’ya gitme hevesi doğurdu. Ancak o dönem babası rahatsızlandı, ev düzenleri bozuldu. İlk evliliği hem aşk hem evden uzaklaşma sebepleriyle kısa sürede gerçekleşecek ama mutluluk yerine cehennemi yaşayacaktı. İki kez çocuğunu düşürecek, ölümden dönecek ama asla pes etmeyecekti.

İkinci evliliğini Atatürk’ün yakın silah arkadaşı Kılıç Ali ile yaptı. Bu evlilik boyunca, Atatürk’ün vefatına kadar, siyasileri, sanat dünyasını, edebiyatçıları hep sofrasında ağırladı. Füreya, zevk sahibi ve iyi eğitimli bir kadındı. Ankara’da hazırladığı sofralar ve mönüler dillere destandı. Atatürk, yabancı misafirler geldiğinde ondan yardım isterdi. Füreya, Atatürk’ün Boğaz’daki son gezilerinde yanında olanlardan biriydi.

SERAMİĞE YÖNELİM

Atatürk’ün vefatı üzerine Füreya, Kılıç Ali ile birlikte İstanbul’a taşındı. İstanbul’da vaktini değerlendirmek için Fransızca bilgisi sayesinde çeviriler yaptı. Keman ve müzik bilgisi sayesinde Vatan gazetesinde dört yıl müzik eleştirmenliği yaptı. Ancak 1946 yılının sonunda Füreya hastalandı. Bu hastalık, onun bütün hayatını değiştirecekti. Tedavi için İsviçre’ye gitti. Hastanedeydi, sıkılıyordu, iyileşmek ve hayatını değiştirmek istiyordu.

Teyzesi Fahrünissa Zeyd oyalanması için daha önce denediği gibi onu resim yapmaya zorladı. Ama o yine istemedi, resim değildi istediği, biliyordu. Ama ne istediğini bilmiyordu. Aliyoşa ise ona şekle giren ve boyanan plastik malzemeler gönderdi. Füreya, plastikle epey uğraştı ve bundan çok hoşlandığını fark etti. Plastik yetmeyince seramiği öğrenmek için kitaplar okumaya başladı, hastanede bir özel öğretmenden resim ile figür dersleri aldı.

Füreya, hayattaki amacını artık bulmuştu. İyileştikten sonra Paris’e gitti ve bir buçuk yıl kendini eğitmek için çalıştı. Teyzesi Fahrünissa’nın desteği ve teşvikiyle 1951’de Paris’te ilk sergisini açtı. Eserleri hiç beklemediği kadar beğenildi, hakkında gazetelerde olumlu eleştiriler çıktı. Füreya yabancı bir memlekette yıldız oluvermişti! Ancak bu başarısına ve orada kalması için ısrar edilmesine rağmen 1951’de ülkesine döndü. İstanbul’da açtığı sergiyle adı kendi yurdunda da duyuldu.



ATEŞİN KIZI

Füreya, seramik sanatını sadece Türkiye’de var etmekle kalmadı, Anadolu’ya özgü motifler, unutulmuş sanatların örnekleriyle ülkesini yurtdışında da başarıyla temsil etti. 1955’te Cannes Uluslarası Seramik Sergisi’nde Gümüş Madalya, 1962’de Prag Uluslarası Seramik Sergisi’nde Altın Madalya sahibi oldu. Hastalığı zaman zaman tekrar etse de o hiç pes etmiyor, inatla çalışıyordu. Atölyesinin kapısı gençlere hep açık oldu, bugün seramik alanında başarılı çoğu sanatçı onun atölyesinde yetişti.

Füreya, 26 Ağustos 1997 tarihinde gözlerini kapayana dek çalışmayı sürdürdü. Ateşin kızıydı o, onunla özdeşleşen kuşlar gibi özgürce uçtu, özgürce üretti... 

ÖZLEM ÖZDEMİR
GAZETECİ-YAZAR


Yazarın Son Yazıları

Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025