Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Buzlar çözülürken - Ferruh TUNÇ
AKP’nin ilk iktidara gelişinden bu yana, her seçimde, ulusal güvenlik ve jeopolitikle ilgili çözüme kavuşturulamamış ya da çözülmüşse bile yeniden sorun haline getirilmiş kimi konuların normal demokratik seçim dönemleri siyasi paradigmalarını bastıracak düzeyde güncelleş(tiril)mesine tanık olmaktayız. Bu sorunların önemli bir kısmının, siyasal iktidar tarafından yolu açılmış ya da onun tarafından yaratılmış olması bu durumu değiştirmiyor.
Böyle bir ortam, merkezdeki seçmen çoğunluğunu, iktidardaki AKP ile muhalefetteki CHP arasında, gönülsüz bile olsa bir “sandık başı” tercihine zorluyor. Merkez seçmeni olmanın doğasından gelen düzeni koruma güdüsünün de etkisiyle durumdan, sürekli olarak iktidar partisi kazançlı çıkıyor.
İKİLİ STATÜKO
Buna, ikili bir siyasal statüko diyebiliriz. “Ülkenin bekası” ile ilgili dayatılan bu güvenlikçi ikilemle yüz yüze kalan merkez seçmen, sandık başı tercihlerinde bir tarafta katılaşmak zorunda kalırken söz konusu partiler de “mecburen” verilen bu “garanti” oylar yüzünden, kendilerini gözden geçirmeye karşı büyük ölçüde şerbetlenmiş, dinamizmlerini büyük yitirmiş oluyorlar.
Merkezi yönetimde AKP’nin hep iktidar, CHP’nin de hep ana muhalefet olduğu; yerel düzeyde ise çoğunluğunda AKP’nin, geri kalanında da CHP’nin iktidar olduğu; ama her durumda bu iki partinin siyasal, bürokratik, ekonomik elitlerinin ve yakın destekçilerinin oldukça cömert bir biçimde ödüllendirildikleri bir statükodur bu.
ÇÖZÜLMENİN KAÇINILMAZLIĞI
Partiler ve seçmen ilişkilerinin “mecburiyet lokantası” metaforuna her zamankinden daha yakın olduğu böyle bir durumun sürdürülebilir olmadığı kesindir. Yaklaşan yerel seçimlerde, bu kısır “ikili statüko”nun sona ereceğinin işaretlerinin ortaya çıkması sürpriz sayılmamalıdır. Çeyrek yüzyıla yakın süredir birinin iktidarda ötekinin ana muhalefette gösterdiği başarısızlıklar ve tutarsızlıkların bu partilere verilen “kerhen” (gönülsüz) oyların “kalben” verilen oyları aşmasına yol açtığını görmemek olanaksızdır.
BELEDİYE MECLİSİ İÇİN VERİLEN OYLARIN ÖNEMİ
Söz gelimi, eğer oy kullanmayı manipüle edecek iç ve/veya dış kaynaklı büyük provokasyonlar yinelenmez ise yaklaşan yerel seçimlerde seçmenin belediye başkanlıkları için kullanacakları “katı” oylarıyla değilse bile, belediye meclisi için kullanacakları “esnek” oylarıyla bu demokratik tıkanmanın önüne geçecek gedikler açma olasılığı vardır.
Siyasal program farklılıkları ne olursa olsun, ikili statükonun dışında kalan farklı siyasal partilerin, görece etkin oldukları mahallerde bulacakları uygun çözümlerle belediye meclislerine mümkün olduğu kadar çok sayıda temsilci ile girebilmeleri ve bu sayede belediye yönetimlerinde izleyen, denetleyen ve hesap sorabilen konumlara gelebilmeleri, bunlardan her birinin her türlü tekil makro siyasal savlarından daha büyük önem taşımaktadır. Yeter ki bu partilerin vizyonları, statükonun iki yakasından birinin “tamamlayıcı parçası”nı oluşturmak ya da toplumsal yaşamda herhangi bir değişim yaratma gücünden uzak, “salt politik” radikalizm ya da marjinalizmler olmasın.
FERRUH TUNÇ
ŞAİR
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 6 asker şehit olmuştu
- Naci Görür'den korkutan uyarı