Demokrasinin otokrasiye isyanı - Prof. Dr. Özkan Yıldız
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Demokrasinin otokrasiye isyanı - Prof. Dr. Özkan Yıldız

04.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye, büyük bir darboğazdan geçmektedir. Toplumun ruh halinde, felç edici bir belirsizlik, korku ve kaygı hüküm sürmektedir. İmamoğlu’nun tutuklanması, Gezi hareketinden yaklaşık 10 yıl sonra, kitlelerde “hak, hukuk ve adaletin” çiğnenmesine karşı birikmiş öfkeyi, yeniden, Saraçhane’de adeta “volkanik patlamaya” benzer biçimde ortaya çıkardı. Toplumsal hareketlerin karakteri böyledir. Bir kıvılcıma bakar.

3 Kasım 2002’de, “Muhafazakâr-demokrat devrim” mottosuyla iktidara gelenler, çeyrek asra yaklaşan iktidarlarının sonunda toplumu iktisadi, içtimai ve siyasi açıdan derin bir bunalımın eşiğine getirdiler. İronik olarak muhalefetteyken demokrat, iktidara geldiklerinde “otokrat” oldular.

EKONOMİK VE TOPLUMSAL FELÇ HALİ

Uluslararası demokrasi ve ekonomi endekslerinde, dibe savrulan bir ülke tablosuyla karşı karşıyayız. Türkiye, son 10 yılda, “demokrasisi” en çok gerileyen iki ülkeden biri; “gelir dağılımında” OECD ülkeleri arasında sondan beşinci ve 2020 refah endeksinde “toplumsal hoşgörü” açısından 167 ülke arasında 154. sıradadır. Her 2 yurttaşımızdan 1’i kendisini “mutsuz” hissetmektedir. 2002 ve 2018 yılları arasında “geçim sıkıntısı ve ticari başarısızlık” nedeniyle 5 bin 486 kişi intihar etmiştir. Geleceğinden “umutsuz olan işsiz gençlerin” oranı yüzde 60’tır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2017 raporunda Türkiye nüfusunun yüzde 4.5’inin “depresyonda” olduğu belirtilmektedir. Son üç yılda psikiyatri kliniğine başvuranların sayısı 8 milyonu aşmıştır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2013-2018 yılı yılları arasında “anti-depresan kullanımı” yüzde 27 artmıştır. Bu veriler, yaşanan derin “sosyoekonomik çöküntüye” ve “demokrasideki büyük gerilemeye” işaret etmektedir.

HAREKETİN ÇEKİRDEĞİ GENÇLER

İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan protestoların çekirdeğini Gezi hareketinde olduğu gibi “gençler/üniversite öğrencileri” oluşturmaktadır. Bu öğrenciler, gençler, dijital ağlarda sosyal kimlik edinmekte, kısmen apolitik, siyasi parti ya da sivil toplum aidiyetleri zayıf ve gelecekten umutsuzdur.

Gençler, İmamoğlu’na yapılan muameleyi seçme ve seçilme hakkının engellenmesi olarak değerlendirmekte, iktidarın kendilerini dinlemediğini ve anlamadığını savunmaktadırlar. Cumhurbaşkanının nobran dilinden rahatsız olmaktadır. Prestijli üniversitelerden sınavları boykot ederek meydanlara akan bu gençler, iktidarın “yargıyı” Demokles’in kılıcı gibi kullanmasına, Cumhuriyet değerlerinden uzaklaşılmasına, yaşam pahalılığına, adil olmayan uygulamalara, yanlı mülakatlara, Atatürkçü teğmenlere yapılanlara, Öcalan’la görüşülmesine, ülkenin mülteci deposu olmasına tepki göstermektedir.

Yalnızca bu gençler değil, sıradan vatandaşlar da her geçen gün özgürlüğün kısıtlanmasına; iş insanları örgütünden işçi sendikasına, muhalif siyasal parti genel başkanlarından belediye başkanlarına; sivil toplum aktivistinden gazetecisine; akademisyeninden, astroloğuna her kesimden muhalif insana açılan davalara ve haksız tutuklamalara itiraz etmektedir.

TOPLUMSAL REFAH İDEALİ

Toplumda büyük bir korku iklimi oluşmaktadır. Hukuk ve yargıya güven azalmaktadır. Siyasal ve duygusal kutuplaşma derinleşmektedir. Mal ve can güvenliği endişesi ortaya çıkmaktadır. İmamoğlu’nun tutuklanmasının ekonomik maliyetinin yine yoksul halk sınıflarına yükleneceği endişesi, “kitle mobilizasyonunu” meşrulaştırmaktadır. Gezi direnişi, siyasal partilerden ve kurumsal sivil toplumdan bağımsız, kendiliğinden oluşan “başsız” ve lidersiz bir hareketti. Saraçhane’de toplanan kalabalığın öfkesini, CHP örgütleri ve genel başkanı Özgür Özel organize etti ve ateşledi. Özel, enerjik liderlik vizyonuyla meydanlarda toplanan hibrit kitleyle duygudaşlık yaptı ve psikososyal bir kontrat oluşturdu.

CHP, Türkiye siyasetinin ana nehridir. Özel’in bundan sonra yapması gereken, baskıcı uygulamalar ve kutuplaşmalardan bezmiş ve yorulmuş; lokması azalmış, satın alma gücü düşmüş, tenceresi kaynamayan, geçim derdinde olan ve hükümetten bu sorunlara acil ve net çözümler bekleyen vatandaşa ve siyasetten soğuyan giderek uzaklaşan seçmenin değerler dünyasıyla yeniden güçlü bağ kurmak olmalıdır. Kurucu bir ruhla; birlikte barış ve huzur içinde yaşama idealinin, ancak, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, kamunun tarafsızlığı ve refahın adil paylaşımıyla mümkün olacağını yeni nesil bir stratejiyle geniş kitlelere anlatması önem taşımaktadır.

PROF. DR. ÖZKAN YILDIZ

SOSYOLOG-SESADER BAŞKANI

Yazarın Son Yazıları

Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025