Kanal İstanbul Marmara Denizi'ni Öldürür - Prof. Dr. A. Cemal SAYDAM
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Kanal İstanbul Marmara Denizi'ni Öldürür - Prof. Dr. A. Cemal SAYDAM

18.06.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Yakın tarihimizde eşine ender rastlanır şekilde, tüm bilim dünyası bir çevre sorunu hakkında hemfikir oldu. Marmara Denizinde yaşanan çevre felaketinin nedeni hakkında verilen ortak karar, karasal girdilerdir. Elbette karasal girdiler, tek neden değildir. Ama bu girdiler içinde en önemlisi, en etkilisi, evsel atıklardır. Marmara Denizi çevresindeki nüfus yoğunluğu, bu insanların günlük faaliyetleri sırasında ürettiği evsel, sanayi ve tarımsal girdilerdir. Bir de konumu nedeniyle, kontrolü elimizde olmayan dış faktörler vardır. Karadenizden gelen yük, Tuna Nehrinin Avrupada drene ettiği devasa alan ve buradan kaynaklanan yükler.

Deniz bilimleri açısından, zaten astımlı doğan bir çocuk olan Marmara Denizinin bunca yükle baş edemeyeceği, yapılan çalışmalarla ortaya konmuştu. Yerel ve ithal kaynaklardan gelen yüklerle baş etme yetisini kaybetmişti veya kaybetmek üzereydi. Son yıllarda ortaya atılan Kanal İstanbul Projesi bağlamında, ben ve birkaç uzman bilim insanı, olası her fırsatta toplum karşısına çıkıp projenin Marmara Denizinde onulmaz, geri dönülmez etkileri olacağını, zaten doyum aşamasına gelmiş kirliliğin daha da artacağını, Marmara Denizinin bu yükü asla kaldırmayacağını anlattık. Siyasi otoriteyi, bu girişimden uzaklaştırmak için elimizden geldiğince mücadele ettik.


Ne var ki projeden vazgeçmek bir yana, ortaya bir de deniz bilimleri açısından konunun uzmanlarınca hazırlanmadığı ortada olan, okunmaya dahi değmeyecek feci hatalarla dolu bir ÇED raporu çıktı. 200den fazla bilim insanınca hazırlandığı söylenen, iki denizi birleştirecek bir projeye, olur” diyen tek bir bilim insanına rastlamadık. O dönemin Çevre Bakanlığı müsteşarı, 30 Aralık 2019da Independent Türkçede kaleme aldığı yazıda, Kanal İstanbulun Marmara Denizi üzerine yapacağı etkileri sıralamış, Eğer yapılırsa Marmara Denizi ölür” demişti. Yani işin uygulama tarafında en üst düzeyde makam sahibi olan bir bilim insanı bile karşı çıkmıştı projeye.


MARMARA BU YÜKÜ KALDIRMAZ

Ben, Marmara Denizinin bu duruma gelmeden önceki halini, dolu bir bardak olarak tanımlıyor, bardağın taşması için son bir damlaya ihtiyaç olduğunu, Marmaranın üzerine gitmememiz gerektiğini vurguluyordum. Karasal kirleticilerden bahsederken Ergene Havzası’nı örnek gösteriyordum. Havza bazında yapılan çalışmaları takdir ediyor, mücadelenin bu şekilde yapılması gerektiğini belirtiyor ancak arıtılan suyun kesinlikle Marmara Denizine yönlendirilmemesini, Ege Denizine yönlendirilmesini öneriyordum. Üzerine basarak yineliyordum: Marmara Denizi bu ilave yükleri kaldıramaz. Yapmayın.”


2020nin kasım ayında, sistemin ilk ayağının devreye alındığını, arıtılan suyun Marmara Denizine verilmeye başlandığını üzülerek gördüm. Kanal İstanbul yapılırsa bardak taşar, yapmayın” derken mevcut yükler ve eklenen Ergene yüküyle, bardağı taşırdık.


Müsilaja neden olan deniz canlısı, kendi başına çok memnun. Olan bitenden habersiz. Marmara Denizinde karşılaştığı, bir tek kuş sütü eksik olan ziyafet sofrasında, yemeyi, çoğalmayı sürdürüyor. Denizin hayat taşıyan ilk 25-30 metresinde çoğalıyor. İşin sonunda yüzeye çıkan, görsel kirliliğe neden olan müsilaj, sorunun görünen kesimidir. Asıl dert alttadır. Yapılan temizleme işlemleri görseldir. Topluma bir şeyler yapıldığı algısı verir. Başkaca yararı olmaz. Harcanan emek, zaman ve yakıt ise cabasıdır.

NE YAPMALI?

Yine dönemin Çevre Bakanlığı müsteşarı, 14 Mayıs 2021de, Independent Türkçede yazdığı, benim de altına imza atabileceğim yazısında, bu musibete karşı neler yapılması gerektiğini sıralamıştı. Durum sandığımızdan daha ciddidir.


m atıkları bir anda temizleyemeyeceğimize veya durduramayacağımıza göre yapılacak ilk iş, Ergene Havzası suyunu hemen eski mecrasına sokmaktır. Bunlar daha iyi günler. Önümüz yaz. Sucul sistemler, göl, nehir, deniz fark etmez, yaz aylarında ısınırlar. Tabakalaşma, organik parçalanma, oksijen gereksinimi artar. Atmosferden giren oksijen azalır.


Deniz salyası, eninde sonunda Marmara Denizinin dip kesimine çökecek, orada zaten tükenmiş (laf olsun diye yazılmadı, tamamen sıfırlanmış) oksijeni daha da yok edecek, muhtemelen dip kesimi tamamen kaybedilecektir. Üst taraftaki durum bellidir. Alt tabaka da giderse geriye simsiyah ve kokulu Marmara kalır. Tüm Marmara Bölgesi elimizden uçar gider. Bir daha asla geri gelmez. Burada, asla olarak bahsedilen zaman dilimi, 5-10 bin yıldır.


Bunca yaşamsal sorun varken Kanal İstanbul demeyi, akıl ve bilim kabullenmez. Bilime rağmen hiçbir şey yapılmaz. Bilimle inatlaşılmaz. İnatlaşılırsa kazanacak taraf baştan bellidir.


PROF. DR. A. CEMAL SAYDAM

DENİZBİLİMCİ

Yazarın Son Yazıları

Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025