Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Olimpiyat ve insanlık - Prof. Dr. NECDET ADABAĞ
Olimpiyat oyunlarını izliyorum, bir yandan gerçekliği izlerken öte yandan düş kurmak geliyor içimden. İnsanlar durmadan madalya topluyorlar ya bizimkiler, düş kuruyorum... Yine de ben yarışmaya katılan tüm sporcularımızı içtenlikle kutluyorum, hangi olanaksızlıklar içinde yarışmaya hazırlandıklarını tahmin edebiliyorum. Şimdi var olanın peşine düşelim, düşlerin değil... İçimi tam ısıtmıyor ama insanlık adına övünç duyuyorum. Kolay kolay belleklerden silinmeyecek olan bir gerçeklik olarak çıkıyor karşıma olimpiyat oyunları.
Bu kadar çok televizyona bakmamışımdır. Kalkamıyorum başından. Ama içimdeki boşlukları dolduruyorum her anlamda. Oyunları izlerken estetik açlığımı gideriyorum, hiçbir sporcunun dinine, mezhebine, ırkına bakmadan, yurttaşlığına aldırmadan izliyorum oyunları. Hiçbir hareketlerini kaçırmamaya çalışıyorum. Eylemlerini, yüzlerindeki mimikleri. Çünkü o oyuncularda “insan”ı buluyorum, aradığım insanı. Kendini aşan, aşmak isteyen insanı görüyorum. En yüksek ahlaksal değerlere, etik kurallara, dürüstlüğe ve insancılığa ulaşmak sevdası içinde olan insanı.
YÜZLERDEKİ İFADELER
Hedef başarıdır. Benzerlerinden üstün gelmektir. Kendi ülkesinin insanından da üstün gelmektir. Bu yarışlar sporcunun benzerlerine karşı verdiği bir yarış olduğu gibi kendi kendisiyle de yaptığı bir yarış, dövüştür aynı zamanda. Hiç yüzlerindeki ifadeler dikkatinizi çekiyor mu? Bir amatör sporcunun heyecanı olduğu kadar bir profesyonel sporcunun hırsını taşımaktadır yüzlerindeki çizgiler. Hiçbiri yerinde duramıyor yarış çizgilerine geldiklerinde. Sabırsızlıkları yüzlerinden okunuyor. Bu sadece yarış başlasın ve bitsin ama “ben” kazanayım sevdasının sabırsızlığı değil, “insan”ın tüm zorluklara karşın neyi başarabileceğinin göstergesini bir an önce sergilemek için içlerinde saklı tuttukları sabırsızlığın işaretidir.
Bütün bu sportif girişimler, olanaklı, olanaksız yaşam koşullarına karşın kendimizi bir “insan” örneği olarak ortaya koymak gibi bir çabanın ürünü olamaz mı? Kanımca, bu oyunlar, baskıcı ve aymaz devletlere karşı yapılan bir başkaldırıdır ki çoğu bağnaz ve aymaz devletler tarafından bastırılmak istenmektedir. Sportif etkinlikler özgürlüğe açılan kapılardır çünkü. Baskıcı devletlere bunu göstermek şarttır, kaçınılmazdır. Çünkü o devletler insan gücünü bu tür etkinliklerde ortaya koyacaklarına ve insanlık alemini insanın ayakta tuttuğunu göstereceklerine, yok etme sevdası içinde, kentleri yerle bir edebilmekte, 200 bin kişiyi öldürebilmekteler.
Prof. Dr. NECDET ADABAĞ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık