ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ilginç bir kişilik. Diplomatik misyon şeflerinin, tayin eden devletin devlet başkanı tarafından “itimatname” adı verilen bir güven mektubu ile görevlendirildiği ülkeye gönderildikleri, muvafakat (agrement) alındıktan sonra “persona grata” (makbul şahıs) addedildikleri ve bu şekilde tayinlerinin tamamlandığı Devletler Hukuku’nun benimsediği bir yöntemdir. Diplomatik dokunulmazlığı da olan büyükelçilerin, kabul eden devletin içişlerine müdahale etmeme yükümlülükleri bulunmaktadır.
Bunlar, yine ülkesinde bulundukları devletin mevzuatına aykırı fiil ve hareketlerden (eylem ve davranışlardan) kaçınmak mecburiyetindedir. Diplomatik görevin sona ermesi ölüm, ihraç, istifa ve emeklilik gibi genel sebeplerle sona erebileceği gibi, geçici diplomatik görevin ifası, itimatname süresinin bitmesi, geri çağrılma, persona non grata (muteber olmayan şahıs) ilan edilmesi, pasaportunu talep etme, devlet başkanlığında değişiklik, ihtilalden dolayı hükümet değişikliği, diplomatik münasebetlerin kesilmesi, gönderen veya kabul eden devletin ortadan kalkması, gönderen ve kabul eden devlet arasında savaş hali gibi nedenlerle sona erebilir (Prof. Dr. Ömer İlhan AKİPEK, Devletler Hukuku, İkinci Kitap s.107-110).
VİYANA SÖZLEŞMESİ
“Persona non grata” ile ilgili Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’nin 9. maddesinin birinci fıkrasında, “Kabul eden devlet, herhangi bir zaman ve kararının gerekçesini açıklamak zorunluluğunda olmaksızın, gönderen devlet misyon şefinin veya misyon diplomatik kadrosunun herhangi bir üyesinin istenmeyen şahıs (Persona non grata) olduğunu veya misyon kadrosunun herhangi bir başka üyesinin kabule şayan olmadığını bildirebilir. Bu takdirde, gönderen devlet, duruma göre, ilgili şahsı geri çağırır veya misyondaki görevine son verir. Bir şahıs kabul eden devletin ülkesine gelmeden önce de istenmeyen veya kabule şayan olmayan şahıs olarak ilan edilebilir.” denir. Aynı sözleşme maddesinin ikinci fıkrasında, “Gönderen devlet bu maddenin 1. fıkrasında kayıtlı yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddeder veya makul bir süre içinde yerine getirmezse, kabul eden devlet ilgili şahsı misyonun bir üyesi olarak tanımayı reddedebilir” denmektedir.
ANAYASAL DÜZENE SALDIRI
Tom Barrack, açıkça Cumhuriyetin temel niteliklerine, anayasal düzenimize aykırı demeçler vermektedir. Anımsayalım, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan, tutuklu bulunan Osman Kavala lehine açıklama yapan 10 büyükelçinin (ABD büyükelçisi dahil) persona non grata ilan edilmesi için Dışişleri bakanlığına çalışma yapılması konusunda talimat verdiğini açıklamıştı. Anılan büyükelçilerin bakanlığa çağrıldığı ve konunun kapandığı bilinmektedir. Tom Barrack’ın açıklamalarına ilişkin iktidar kanalından bir ses yükseltildiği henüz duyulmadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Lozan Antlaşması’yla ilgili söylenenlere karşı çıkışı oldu.
Yalnızca, Ankara Büyükelçisi olarak değil, aynı zamanda BOP projesinin direktörü gibi hareket eden Tom Barrack’ın durumunun siyasetin ana gündemine girmesi beklenmektedir. 68 ya da 78 gençliği döneminde olsaydı, “Yankee go home” mitingleri ve gösterileriyle sorun çözülebilirdi siyasetçilere bırakılmadan. Yine de Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve Bursa Nutku çerçevesinde bugünkü gençliğin de tepkisini ortaya koyması beklenen bir durumdur.
*İstenmeyen adam.