Türk kadın devriminde Latife Bekir Işıkdoğdu Çeyrekbaşı - Doç. Dr. Evrim Şencan GÜRTUNCA
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Türk kadın devriminde Latife Bekir Işıkdoğdu Çeyrekbaşı - Doç. Dr. Evrim Şencan GÜRTUNCA

23.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Işık gibi doğdun Latife, soyadın Işıkdoğdu olsun.”

Atatürk, Latife Bekir Hanım’a böyle demişti. O, Atatürk’ün izinde ve ışığında Türk kadınının sosyal ve siyasi hayattaki yeri için ömrü boyunca çalışmış bir Türk kadınıydı.

1923 yılında kurulan Kadınlar Halk Fırkası ve devamı olan Türk Kadın Birliği’nin (TKB) kurucu ve yönetici kadrosunda yer aldı. 1928-1935 yıllarında ise TKB’nin başkanlığını üstlendi. Onun döneminde Kız Talebe Yurdu açıldı, işsiz kadın ve erkeklere iş bulmaları için yardım edildi, yoksul çocuklara kitap yardımında bulunuldu, bayramlık kıyafetler temin edildi, kız çocuklarına parasız Almanca, Fransızca ve İngilizce dersleri verildi. Bunlarla birlikte, kendisinin çıkardığı Kadın Sesi dergisi yayıma devam etti. 

İstanbul’da doğan Latife Bekir (1891-1952), Kocamemi Paşa, Morevi ve Moralı sülalesinden geliyordu. Konakta dadısından aldığı eğitimle Fransızca, babası İzmir’de Ziraat Nezareti müfettişiyken de Rumca öğrendi. Siyasi çalışmalarını, İstanbul Fatih Horhor’da bulunan Abdüllatif Suphi Paşa Konağı’nda, Hamdullah Suphi ile gerçekleştirdi.

MEBUS OLMAK!

Kurucu kadrosunda annesi Nesime Hanım’ın yer aldığı Osmanlı Teali-i Nisvan Cemiyeti’nde kâtipliğe başladığında ve bir kadın dergisinde yer aldığında henüz on yedi yaşındaydı. Başkanlığını yaptığı TKB dışında Himaye-i Etfal, Yeşilay, Çocuk Esirgeme, Türk Maarif Cemiyeti, Yardımseverler Derneği gibi birçok cemiyette üye olarak çalıştı. Yabancı ve azınlık okullarında Türkçe öğretmenliği, Konya Kız Muallim Mektebi’nde ise Fransızca öğretmenliği yaptı. 

Kendisine en büyük isteği sorulduğunda iki kelimeyle cevap vermişti: Mebus olmak! 

Yeni harflerin yaygınlaştırılması konusunda okuma yazma kursları düzenledi ve kadınların ders almalarını sağladı. Henüz kılık kıyafet devrimi yapılmamışken ipek kıyafetler giyerek ve şapka takarak örnek oldu.

YAŞASIN TÜRK KADINI

1930’da kadınların belediye seçimlerine katılma hakkını almasıyla Sultanahmet Meydanı’nda düzenlediği toplantıdaki konuşmasını “Yaşasın Türk kadını, yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Gazi!” cümlesiyle tamamladı. CHP tarafından İstanbul şehir meclisine aday gösterildi ve belediye eğitim encümeninde yer aldı.

1934 seçimlerinin hazırlıklarına aktif olarak katıldı. İstanbul Belediye Meclisi üyeliğine seçilen ilk kadınlardan biri oldu. Aynı yıl, kadınlara siyasi haklar tanınınca Latife Bekir öncülüğünde TKB, Beyazıt’ta çok ses getiren bir teşekkür mitingine imza attı. 

1946’da en çok oyu alan ikinci kişi olarak İzmir’den CHP milletvekili oldu. 1949’da yeniden TKB başkanı seçildikten sonra, Dünya Kadınlar Birliği’nin ikinci başkanlığını yaptı.

ULUSLARARASI KADIN KONGRESİ

Latife Bekir, Türk kadınını dünyaya tanıtmak için belirli aralıklarla toplanan Uluslararası Kadın Birliği Kongresi’nin (18-24 Nisan 1935) İstanbul’da toplanmasını sağladı. Misafirperver bir Türk kadını olarak delegeleri Fatih’teki konağında ağırladı, onlara Türk geleneklerini tanıttı ve davetlerde diplomatik ilişkileri üstlendi. Kongre programını Fransızca olarak düzenledi. Bu birliğe üye olan ilk Türk kadını oldu.

Kongrenin açış konuşmasında Türk kadınının kurtuluşunun Mustafa Kemal’e ait olduğunu, onun sadece yurdu değil, Türk kadınını da kurtardığını ve Türk kadınının layık olduğu yere ulaşmasının Atatürk sayesinde olduğunu vurguladı. 

Kongre haricinde, kadın delegelere Boğaz gezisi ve Robert Kolej’de çay ziyafeti düzenledi. Beylerbeyi Köşkü’nde verilen öğle yemeğinin ardından Tepebaşı Şehir Tiyatrosu’nda, kadınların vatandaşlık haklarıyla ilgili bir konuşma yaptı. 

Kongrenin ardından, kadınların haklarını almış olmasıyla birliğin hedefine ulaştığını belirterek TKB’yi feshetti.

Latife Bekir, Türk kadınının her sahada aktif yer alması için yaptığı çalışmalarıyla bizlere, erkek egemen toplumda mücadeleci bir Cumhuriyet kadını olmayı öğreten Türk kadınlarından biri oldu.

Eylül ayı... Vefatının 69. yılı...

İyi ki doğmuş dediklerimizdensin Latife Bekir Çeyrekbaşı.

DOÇ. DR. EVRİM ŞENCAN GÜRTUNCA

Yazarın Son Yazıları

Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025