Tutuklanan belediye başkanları ve hukuk - Prof. Dr. Hikmet Sami Türk
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Tutuklanan belediye başkanları ve hukuk - Prof. Dr. Hikmet Sami Türk

20.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP adayı olarak seçilen belediye başkanlarından bir bölümünün kısa bir süre sonra görevleriyle ilgili veya başka bazı suçlamalarla tutuklanması ve görevlerinden uzaklaştırılması, seçim sonrasının önceki dönemlerden farklı özelliğidir. Önce İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt’ta belediye başkanı seçilen Ahmet Özer, yedi ay sonra PKK/KCK silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla Nöbetçi İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla tutuklandı. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde üçüncü kez İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, belediyeye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 23 Mart’ta nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla tutuklandı.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde İstanbul ilçelerinde CHP adayı olarak seçilen belediye başkanları Mehmet Murat Çalık (Beylikdüzü), Resul Emrah Şahan (Şişli), Rıza Akpolat (Beşiktaş), Alaattin Köseler (Beykoz), Hakan Bahçetepe (Gaziosmanpaşa), Caner Çaykara (Avcılar), Hasan Akgün (Büyükçekmece); Adana ilçelerinde CHP adayı olarak belediye başkanı seçilen Kadir Aydar (Ceyhan) ve Oya Tekin (Seyhan) tutuklandı.

Böylece 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP adayı olarak seçilen bir büyükşehir belediye başkanı ve 10 belediye başkanı tutuklandı. Tutuklamaların yalnız CHP’li belediye başkanlarını hedef alması, operasyonun siyasî nitelikte olduğunu göstermektedir.

HALKIN İRADESİYLE ÇELİŞEBİLİR

Tutuklanan belediye başkanları, anayasanın 127. maddesi ve Belediye Kanunu’nun 47. maddesine göre İçişleri Bakanlığı’nca görevlerinden uzaklaştırıldı. Uzaklaştırma, belediye başkanları hakkında açılan soruşturma veya kovuşturmada kesin hükme kadar devam edecek geçici bir önlem niteliğindedir. 47. maddenin 2. fıkrasına göre “Görevden uzaklaştırma kararı iki ayda bir gözden geçirilir. Devamında kamu yararı bulunmayan görevden uzaklaştırma kararı kaldırılır.”

Belediye Kanunu’nun 45. maddesine göre; “Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması durumunda” vali tarafından on gün içinde toplanması sağlanacak belediye meclisi, “a) Belediye başkanlığının boşalması veya seçim dönemini aşacak biçimde kamu hizmetinden yasaklanması cezasının verilmesi durumunda bir başkan, b) Başkanın görevden uzaklaştırılması, tutuklanması veya seçim dönemini aşmayacak biçimde kamu hizmetinden yasaklanması cezası alması durumunda bir başkan vekili seçer.”

Başkanlık makamında bir boşluk olmaması için konulan bu hükümler uyarınca belediye meclislerindeki siyasi çoğunluklara göre belediye başkanlığı, halkın iradesiyle çelişecek biçimde el değiştirebilir.

TUTUKLAMA KARARI

Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarının tutuklanması ve görevden uzaklaştırılması, her şeyden önce halkın bu başkanlar üzerinde birleşen iradesinin çiğnenmesi ve başkanların seçimle kazandığı statünün yargı kararıyla kaldırılması niteliğindedir. Şüphesiz, bir suç işlendiği zaman görevli ve yetkili cumhuriyet savcıları soruşturma yapacaktır. Ama bunun için seçimle gelinen bir kamu görevini yerine getiren belediye başkanlarını tutuklatmakla işe başlamak gerekmez.

Anayasamız, insanları özgürlüklerinden yoksun bırakan bir önlem olması nedeniyle tutuklamayı sıkı koşullara bağlamıştır. 19. maddenin 3. fıkrasına göre “Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hâkim kararıyla tutuklanabilir.”

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 1. fıkrası şöyledir: “Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.”

GÖREVDEN ALIKOYAN 'İSTİSNA'

Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda aranan koşullar olmadıkça tutuklama kararı verilmesi, bu hükümlere aykırıdır. İşlenen suçun özelliği, şüpheli veya sanığın durumu gerektirmedikçe tutuksuz yargılama kural, tutuklama istisnadır. Dolayısıyla halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları hakkında mutlaka bir soruşturma açmak gerekiyorsa bunu kurala uygun yapmak gerekir; onları görevlerini yapmaktan alıkoyan istisnayı uygulamak yanlıştır.

Kaldı ki Ceza Muhakemesi Kanunu, tutuklamaya bir seçenek de getirmiştir: Adli kontrol. 103. maddeye göre; “(1) cumhuriyet savcısı, şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasını sulh ceza hâkiminden isteyebilir. Hakkında tutuklama kararı verilmiş şüpheli ve müdafi de aynı istemde bulunabilirler. (2) Soruşturma evresinde cumhuriyet savcısı adli kontrol veya tutuklamanın artık gereksiz olduğu kanısına varacak olursa şüpheliyi resen serbest bırakır”

109. maddeye göre; “(1) Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada 100’üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınmasına karar verilebilir.” 110. maddeye göre; “(1) Şüpheli, cumhuriyet savcısının istemi ve sulh ceza hâkiminin kararı ile soruşturma evresinin her aşamasında adli kontrol altına alınabilir.”

DEVLETİN TEMELİ

Anayasanın 38. maddesinin 4. fıkrasına göre “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz”. Dolayısıyla halen tutuklu büyükşehir belediye ve belediye başkanlarının Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 103, 109 ve 110. maddelerine göre adli kontrol hükümleri çerçevesinde, hatta adlî kontrol olmaksızın cumhuriyet savcısının resen vereceği kararla serbest bırakılması, İçişleri Bakanlığı’nın belediye başkanlarını görevden uzaklaştırma kararını kaldırması, görevlerine dönmelerine olanak sağlayacaktır.

Görüldüğü gibi, aslında siyasi nedenlerle tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve 10 belediye başkanının kaderi, yargının vereceği karara bağlıdır. Anayasamızın 9. maddesine göre; “Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır”.

Mahkemelerin bağımsızlık ve tarafsızlığı, adaletin ve toplumsal barışın güvencesidir. Mahkeme salonlarında hâkimlerin arkasındaki levhada yazılı özdeyiş evrensel bir gerçeği ifade eder: Adalet devletin temelidir. Hâkimler, bu bilinçle –138. maddede belirtildiği gibi– “Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler”. 

Yazarın Son Yazıları

Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025