Özdemir İnce

Altılı Masa’nın açıklaması

05 Haziran 2022 Pazar

Tek adamın keyfi yönetimine terk edilmiş olan Cumhuriyeti restore etmek ve gerçekten demokratik bir rejim kurmak amacıyla bir araya gelen altı partinin genel başkanları, mevcut anayasanın ilk dört maddesine sadık kalarak, özgürlükçü ve insan haklarını gözeten halkçı bir düzen kuralacaklarını ilan ettiler. Kendilerini kutlamak ve desteklemek zorundayız. 

İşbirliği Süreci’nde yer alan bütün partilerin genel başkanları önümüzdeki kritik tarihi süreçte aşağıdaki ilkelere sadık kalacaklarını “taahhüt ve ilan” ettiler:

1. Kuvvetler Ayrılığı İlkesine Dayalı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem: Yani yasama, yürütme ve yargı erklerinin kuvvetler ayrılığı ilkesi çerçevesinde, “güçlendirilmiş parlamenter sistem” içinde hukuk devletini yeniden kurmak. Bence yasama, yürütme ve yargı ilkeleri arasında bir eşitlik statükosu olsa da yargı, yasama ve yürütmeyi denetlediği için “primus inter pares”tir, eşitler arasında birincidir. Bu nedenle “güçlendirilmiş parlamento” tam anlamıyla özgür ve bağımsız yargı düzenini kurmak zorundadır. Bundan sonraki dokuz maddenin gerçekleşmesi için yargı gücünün tam olması gerekir.

2. Özgürlükçü Kamu Düzeni: Yani özgürlükçü bir devlet düzeni. Bu düzen olmadan “özgürlük, eşitlik ve kardeşlik” ilkelerine bağlı toplum ve devletin, bireyin bütün haklarına saygılı olduğu çağının çağdaşı bir demokratik düzen kurulamaz.

3. Her Tür Ayrımcılığa Son Verecek Çoğulcu, Katılımcı ve Özgürlükçü Demokrasi: Yani, ırkı (etnisitesi) ve dini olmayan, kökeni ve inancı ne olursa olsun bütün vatandaşların özgür ve eşit hukuk korumasına tam sahip olduğu çağının çağdaşı bir düzen.

4. Düşünce, İfade ve Basın Özgürlüğü: Bu özgürlükler olmadan toplumsal düzen betonlaşır. Ekonomik kalkınma da aralarında olmak üzere sürekli ilerleme, gelişme ve aydınlanma bu özgürlükler sayesinde sağlanabilir.

5. Din ve Vicdan Özgürlüğü: Laik düzende, eşitlik ilkesine aykırı olan hoşgörü (tolerans) değil haklar geçerlidir. Hak kutsaldır! Şu çok iyi biline ki Tanrıtanımazlık ve dinsizlik de vatandaşların en temel hakkıdır. “Din ve vicdan özgürlüğü” yetmez. “Tanrısızlık ve dinsizlik özgürlüğü” de Altılı Masa’nın programında kesinlikle yer almalıdır. Ancaaak, “Kamusal ve özel yaşamda herkesin inanç pratiğine saygılı olmayı özgürlükçü laiklik anlayışının zorunlu bir gereği olarak görüyoruz” cümlesini okuyunca tüylerim diken diken oldu. Çünkü “özgürlükçü laiklik” diye bir kavram yoktur. Laiklik hareketi, din kurumunun devlet, toplum ve bireye karşı baskısını engellemek ve onu sınırlandırmak için ortaya çıkmıştır.

6. Toplumsal Barış ve Tarafsız/Bağımsız Yargı Önünde Hesap Verirlik: Toplumsal barış ancak ilk dört maddenin gerçekleşmesini gerektirir. “Tarafsız/Bağımsız Yargı Önünde Hesap Verirlik”e gelince, bundan daha doğal ne olabilir? Bir ülkede her vatandaş ve tüzel kişiliğe hesap soran bir yargı yoksa orada devlet yoktur. Göde Omar’ı yargılayan kurum görev başındaki Başyüce’yi de yargıla(ya)mazsa orada hukuk yoktur. Hukuk insanlığın oksijenidir.

7. Sosyal Devlet ve Gelir Adaleti: Sosyal (toplumsal) olmak Cumhuriyet’e hukuk devleti olma özelliğini veren üç erdemden (demokratik, laik, sosyal) biridir. “Allah deldiği her boğazı doyurur” lümpen inancı, son olarak R.T. Erdoğan’ın saltanat yıllarında iflas etmiştir. Sosyal devlet kurduğu düzen ve eşitlikçi yöntemle doyurur. Gelir ve vergi adaleti olmadan zaten sosyal devlet olmaz; dolaysız vergi yüzde 10’a inmeden, dolaylı vergi yüzde 90’a çıkmadan, bu yedinci madde asla gerçekleşmez.

8. Üretim ve İstihdam Odaklı Ekonomi: Bir halk deyişi vardır ki bilen bilir: “Ekmek elden, su gölden çimelim avrat çimelim”, yani yataktan çıkmayalım! Oh ne âlâ melmeket (“memleket” değil). Bu deyiş AKP-Erdoğan ekonomi anlayışını betimliyor. Üretim ve istihdam odaklı ekonomiyi “planlama” yaratır. AKP “plan”ı çalakaşık yenecek pilav sandı. Beton iğdiştir, üremez ve üretemez.

9. Siyasi Etik Reformu: Yani siyasi ahlak reformu yani “ahlak”ın tanımlanması.

10. Etkin ve İtibarlı Dış Politika: Yani Mustafa Kemal Atatürk’ün dış siyaseti. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları