"Banka havalesi ile ilk muayene ücretini yatırmadan gün ve saati teyid etmeyen doktor çeşidi de varmış. Bunu da öğrendik. Vay anasını sayın takipçi"
Dün sosyal medyada paylaştığım bu ileti olay oldu... Bir tartışmanın fitilini ateşlemekten gururluyum. Bu yazının sonrası Türk Tabibleri Birliği bir kınama açıklaması yapmazsa vallahi darılırım...
Yahu bir sakin olun. Nasıl da konuşmaya ihtiyacımız var...
Yaşadığım bu olayı paylaştıktan sonra tabii hekim ve hekim yakını olduğunu düşündüğüm insanlar karşı savunmaya geçtiler.
Canım kardeşim, sen niye alınıyorsun her şeyi üstüne. Alın teri ile, zorluklarla mücadele eden sağlık çalışanlarına zaten bir sözümüz yok.
Biliyorsunuz bizim adetimizdir, bir meslek grubudan sıkıntı yaşadığınız biri olursa, münferit bir olay yani, sanki bütün gruba laf söylemişsiniz gibi ayağa kalkılıyor.
Dizilerde, filmlerde bile böyle. Diyelim suç işleyen bir polis olduğunda "Aaa nasıl polisi böyle gösterirsiniz", kötü bir öğretmen olduğunda "öğretmenlerimiz ikinci anamız, yapmaz onlar öyle şey" vs vs vs...
Örnekler çoğaltılabilir... 7 yıldır oğlumla iligi yaşadığımız süreçte, kızıma olan hamileliğim ve sonrasında her zaman minnetle, dualarla andığımız hekimlerimiz olduğu gibi, adını bile dumak istemediklerim var...
O yüzden her mesleğin hem iyileri hem kötüleri var. Lütfen sakin olalım ve her şeyi üzerimize alınmayalım.
Bazı konularda etik değerleri kaybettiğimiz de bir gerçek..
Elbette hekimlerimiz amme hizmeti yapmıyor. Elbette yaptıkları iş çok değerli ve elbette bu işin sonunda hakettikleri ücreti fazlası ile almalılar. Sağlık çalışanlarının yaşam koşulları hep daha iyi olmalı çünkü onlar bizi hayata bağlıyor.
Ancak, daha muayene olmadan hastayı görmeden, biz hizmet almadan ilk muayene ücretini banka hesabına yatırmadan muayene günü ve saati vermeyen sistemi anlamıyorum, kimse kusura bakmasın...
Bazı meslekler sadece meslek değil, mesai iş değil. Hekimlik onlardan biri. Bir tanesi de özel eğitim öğretmenliği... Daha çok bilinen adıyla zihinsel engelliler öğretmenleri...
Yine dünyanın en zor ve en çok sorumluluk isteyen mesleklerinden biri. İnsan hayatına karşı sorumlu olunan her meslek böyle aslında.
Özel eğitim öğretmenleri bu ara ayakta.
4 yıllık eğitim aldıktan sonra sadece 540 saat eğitimle sınıf öğretmenlerinin de özel eğitim öğretmeni olarak atanmasına karşılar.
Haklılar...
Bu çok intin özelliği olan bir iş. Ancak, yıllardır kendini bu çocuklara adamış harika sınıf öğretmenleri de var. Onların da hakkını yememek gerek...
Tanıdığım en iyi eğitimcilerin başında Nilgün Pekçağlıyan geliyor.
Hep şunu söyler bu mesleğe adım atanlara
"Bu iş sadece bir iş değil. Bir insanın sorumluluğu var. Ve hayatı sizin elinizde. Verdiğiniz en ufak yanlış bir yönlendirme onun hayata olan bağlarından birini koparabilir. Zihin engelli işte öğrendiği kadar anlayışı ile yapılmaz bu iş. Ona karşı ve ailesine karşı sorumlu sizsiniz. Olmuyor, buraya kadar deyip vazgeçme şansınız yok"
Özel eğitim bölümünden mezun binlerce eğitimci var. Ama hala çok ciddi bir açık söz konusu. Hele de devlette ve büyük şehirlerdeki okullarda. Çünkü KPSS puanları çok yüksek.
El birliği ile bu soruna bir çözüm bulunmalı... Engelli çocuklarımızın geleceği için...
Daha mutlu aileler ve toplum için...
#ÖzelEğitimiÖzelEğitimcilerYapar
