“Bugün 23 Nisan / neşe doluyor insan / kamutay bugün doğdu / saltanatı boğdu...”
23 Nisan 1920’de Ankara’da ilk kez toplanan Büyük Millet Meclisi, (Kamutay) Türklerin tarihinde “ilk ulusal ve demokratik” bir kurumdur...
***
Gazi Mustafa Kemal Paşa, “9. Ordu Müfettişi” olarak 19 Mayıs 1919’da olağanüstü bir özgüvenle Samsun’a gitti...
***
Sonra Amasya’da, 12 Haziran 1919’da, Osmanlı’dan aldığı göreve ters düşen bir bildiri yayımladı. Bildiride özetle şöyle deniliyordu:
“Ulusun birliği ve bağımsızlığı büyük risk altındadır. İstanbul hükümeti aldığı sorumlulukla başa çıkamıyor, bu durum milletimizi gitmiş gibi gösteriyor...”
Osmanlı saltanatı “Mustafa Kemal’in emre karşı geldiği gerekçesiyle tutuklanması için emir çıkardı. Anadolu’da kalan Osmanlı kuvvetlerini dağıtmaktan da ölüme mahkûm etti...”
Gazi Mustafa Kemal Paşa, tüm görevlerinden ve ordudan istifa etti...
***
Gazi Mustafa Kemal Paşa arkadaşları ile “emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştığı dönemde”, 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’ni topladı. “Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz” ilkesi ile “Türkiye Cumhuriyeti’nin” temellerinin ilk adımlarını attı.
Ayrıca “Kuvayı Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hâkim kılmak temel ilkedir. Milli Meclis’in derhal toplanmasını ve hükümet işlerinin Meclis tarafından kontrol edilmesini sağlamak için çalışılacaktır” denildi.
***
Amasya Bildirisi ve Erzurum Kongresi kararları doğrultusunda, I. Dünya Savaşı’nda “saltanat döneminde” işgale uğrayan Türk topraklarını kurtarmak ve Türk milletinin bağımsızlığını sağlamak amacıyla seçilmiş ulus temsilcileri 4 Eylül 1919 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında Sivas’ta toplandılar.
Sivas Kongresi’nde alınan kararlar, Erzurum Kongresi kararlarını genişleterek tüm ulusu kapsar, yeni bir Türk devletinin kuruluşuna yol açar...
“Saltanata ve işgalci ülkelere” karşı açtığı ulusal bağımsızlık savaşını kazanan Atatürk, 29 Ekim 1923’te özgür, demokratik “Türkiye Cumhuriyeti’ni” kurdu!
***
Gelelim bugün onun koltuğunda oturan, AKP Reis-i Umumisi, Reis-i Cumhur’u, Vezir-i Azamı Recep Tayyip Erdoğan’ın “1990-2002 yılları arasındaki” vecizelerine:
***
“Atatürk’e saygı duruşunda, ayakta sap gibi durmaya gerek yok!”
***
“Her 10 Kasım’da yaygara kopartılıyor! (...) Bütün okullar imam hatip yapılacak!”
***
“Türkiye kendine din olarak Kemalizmi almış ve başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirmişler.
Türkiye’nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur.
Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslamın etkileridir. Her şey ona göre belirlenir...”
***
“Hem laik hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın ya laik. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi bir arada olamaz!”
***
“Yahu bu milletin bütünlüğü ‘Ne mutlu Türküm diyene’ ifadesi ile sağlanır mı? Osmanlı 30’u aşkın etnik grubu ümmet düşüncesiyle bir arada tuttu. Biz de öyle yapacağız...”
***
“Bir tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye, millet isterse tabii ki gidecek be...
Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına? Bu ne mene şeymiş?
Cumhuriyetmiş, laiklikmiş, bunlar karın doyurmaz!”
***
“Demokrasi bizim için bir amaç değil, araçtır. Amacımıza ulaşana kadar demokrasiye bağlıyız. Demokrasi bizim için bir tramvaydır. İstediğimiz durağa gelince ineriz!”
***
(Nutuk) “Efendiler! Sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki... başının üzerine çıkaracağı adamların kanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an bile geri kalmasın...”
***
23 Nisan’ın Türkiye’nin ilk “ulusal bayramı” olarak kabul edilmesinin nedeni, 1920’de o gün “Büyük Millet Meclisi’nin (BMM)” açılmasıdır. Atatürk, 23 Nisan 1924’te, “23 Nisan” gününün “bayram” olarak kutlanmasına karar vermiştir.
“Hâkimiyet-i Milliye Bayramı”; saltanatın kaldırılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gerçekleştirecek olan BMM’nin açılışının ve “egemenliğin sultandan alınıp halka verilmesini kutlamak amacını” taşır...
***
O yıllarda ABD’nin ünlü “Time dergisi” 2 kez Atatürk’ü kapak yapmıştı...
***
1980’de adı “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” oldu...
***
Mersin Çamlıyayla İlçe Milli Eğitim Müdürü, “Nutuk” kitabını “soysuzlaşmış, alçak” ve hükümete yönelik “âciz, haysiyetsiz, korkak” sözlerinden dolayı yasakladığı açıkladı... Atatürk falcı değildi ki... Osmanlı Padişahı Vahdettin ve dönemin hükümetini eleştiriyordu.
“Nutuk” kitabının yasaklandığı, salgın kurallarına uyulmayan “tarikatçının” cenaze törenine yüzlerce kişinin katılmasına göz yumulduğu, 23 Nisan’ın coşkuyla kutlanamadığı bugünlerde, okurlarımdan ricam çocuklarına “Nutuk” kitabını hediye etmeleridir...
