Ne sorayım valime!
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

Ne sorayım valime!

16.06.2015 23:35
Güncellenme:
Takip Et:

Kapısında Akçakale Süleymanşah Konaklama Tesisi yazıyor, sanırsınız çay bahçesi. Etrafı ise dün itibarıyla sayıları azalsa da son birkaç gündür Tel Abyad’dan kaçanlarla dolu. İçerde yer olmadığından gölgeliklere sığınmışlar. Büyük kısmı ilk gün otogarı doldurmuş, büyük şehirlere giden çok olmuş. Bu gördüklerimiz ise ya taze, bugün sınırı geçenler ve tekrar dönme umudu olanlar. Çoğu isim vermekten kaçınıyor, fotoğraf istemiyor, az cümle kuruyor. Neden kaçtınız sorusuna herkes önce uçakları, bombaları anıyor. Sonra “Kürtlerle DAİŞ savaşıyordu ondan kaçtık” diyor.

Harp, sulhü vurur mu?

Annesiyle gelmiş, aklı karşıdaki erkek kardeşinde olan genç bir kadın anlatıyor. Tel Abyad’daki IŞiD döneminden büyük şikâyeti yok. Üzerindeki siyah peçeyi gösterip “Üzerinde bu varsa istediğini yapabiliyorsun” diyor. Hatta Rakka’lı olup da IŞİD’den şikâyet edenle tartışıyorlar bir süre. Bu şu açıdan önemli, IŞİD’den böyle söz eden biri bile “Sizi YPG, PYD mi evinizden çıkardı!?” Sorusuna “Alakası yok” diyebiliyor. Onlarca insanla konuştuk, evet YPG’den, adını vererek PKK’den hazzetmediğini söyleyen vardı ama çok insandan da “Kürtlerle kardeş gibi yaşarız, öyle bir sorun yok” diyen duyduk. Tek bir insan böyle bir zorlamadan söz etmedi. Evinde Tel Abyad’lıların akrabaları kalan bir Akçakaleli, ismini sorunca ona “ihtiyar” dememizi istedi, Amerika’ya lanet yağdırdı uzun uzun. “Harp sulhu vurur mu, insanların evlerini niye vuruyorlar” diye söylendi. Uçak sesinden yılmış.

EMEL’İN TURKUVAZ OJELERİ

Tamamı farklı yaşlardan kadınlarla dolu başka bir gölgeliğe yanaşıyoruz. Özenle dikilmiş pullu payetli kıyafetleri içinde üç kızkardeş gözleri parlayarak anlatıyor. İki gündür buradalar, dört gün sınırda beklemişler. Fotoğraflarını gördüğümüz, tam sınıra yaklaşmışken IŞİD’in havaya ateş açarak engel olduğu gruptan onlar.

15 yaşındaki Emel “Havaya ateş açınca, insanları vurmayacaklarını anladık. Bir cesaret geldi, o an bir grup IŞİD’lilerin üzerine Yürüdük. Kadınlar da vardı hatta. Birden “Yeter” dedik” Diyor. O kargaşada sınır kapısından geçmişler. Ne yapacaklarını bilmiyorlar, başka bir yere gitmek istemiyorlar, açıkta uyuyor, evlere tuvalete gidiyorlar. Yanlarında yatak denk, birkaç parça eşya. Emel bir de turkuvaz renkli objesini atmış çantaya. Gelir gelmez oje sürmüş. Eldivensiz, peçesiz gezemiyormuş çünkü. Yanlarında akrabası Hanuf Teyze var. Sakat Kocası karşıda kalmış, herşeye rağmen nasıl güleç... Sigara istiyor bizden, yakarken “IŞİD kırt” diyor elini boğazını keser gibi sallayarak. “Toprağa gireriz onlarla olacağımıza” diyor, çevresinden IŞİD’e katılan olup olmadı mi sorusuna.

Sınır tarafı gergin, sınır tararafında kim kim bilemiyorsunuz. Kayıt tutan insanlar var farklı farklı. İçeri girenin etrafını saranlar... Onlar ikiye ayrılıyor, su verenler, bir de önce “Sizi PYD mi zorladı?” diye soranlar.

Tehdit IŞİD değil gazetecilermiş

Sabahtan beri beş yüz kadar sivil Akçakale sınır kapısından giriş yapmıştı. Her birinin kaydının alınıp aşısının yapıldığını söyleyen Urfa Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Arif Faraç az sonra Vali İzzettin Küçük’ün geleceğini, tüm gazetecileri bir yere toplarsak sorularımızı yanıtlayacağını bir müjde gibi duyurdu. Bir süre sonra cılız gölgeliklerde çuvallarının üzerine çökmüş Tel Abyad’lıların arasından bir konvoy yanaştı. Araçtan inen valinin etrafı anında kameralarla sarılmıştı zaten.

Gidin buradan

Sınırdan girenlerin nerelere yerleştirildiği sorusunun ardından ikinci olarak Die Zeit’tan Özlem Topçu, “Karşıdan gelenler tam olarak kimden kaçıyor” diye sordu. Yanıt “PKK-PYD ve Amerikan bombardımanından” oldu. Topçu’yla birlikte bütün gün sınır yakınında birlikte çalıştığımız Die Welt’ten Deniz Yücel de, “Görüştüğümüz insanlardan tam olarak böyle bir şey duymadık, siz neye dayadırıyorsunuz bu bilgiyi?” diye sordu. İşte bu basın toplantısının bittiği andı. Evrensel’den Hasan Akbaş’ın “Hiç IŞİD’in adını anmadınız. Kaçak geçiş yaptığı söylenen IŞİD’çılar Akçakale için bir tehdit oluşturuyor mu?” sorusu havada kaldı. Az sonra valinin talimatıyla yanımda duran Deniz Yücel polis kordonunun diğer yanına alındı. Buna itirazlarımıza uzayan süreçte ben, Özlem Topçu, yine Die Zeit için çalışan Onur Burçak Belli ve “Şuradaki sakallı, gözlüklüyü de alın” diye kulaklarımızla duyduğumuz, yine sorusundan hoşlanılmayan Hasan Akbaş, hepimiz artık kordonun diğer tarafındaydık.

Bunun az öncesi etrafımızın bir grup insanla sarıldığı ve gazeteci olarak sorduğumuz soruların halkı tahrik ettiği söylenerek küfür yediğimiz andı. “Gidin buradan” diyorlardı, “güvenlik sorunu falan yok, haber uydurmayın” diye bağırıyorlardı. Kim olduklarını bilmiyoruz.

İyi polis - kötü polis

Nihayetinde Yücel, Akbaş ve ben ilçe emniyete götürülmek üzere seçildik, bir odaya alındık. İyi polisler ve kötü polisler ve böyle roller var hayatta. Kimlik tespiti yapıldığı, gözaltı olmadığı söyleniyordu. Aranıyor muymuşuz, ona bakılmış. Bunun resmi bir işlem olup olmadığını sordum çıkarken, vaktimizi almamak için tutanak tutulmadığını söylendi. Akçakale’de sadece soru soran ve bu şekilde valiye de kamuoyunu aydınlatma şansı veren gazeteciler şu an için gerçek güvenlik tehdidiymiş, onların aranıp aranmıyor oluşu sorunmuş. Cevabımızı aldık.

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016