Türkiye'de hem otomobil hem de diğer ürünlerde alım yapmak için karar verilirken en çok dikkat edilmesi gereken etkenlerden biri enflasyon.
Enflasyonun yüksek seyretmesi ile tüm mallarda fiyatlar günden güne artarken oluşan ortamda ürün alma tarihini öne çekmek ilk akla gelen.
İleri bir tarihte talep edilen malı daha pahalıya almaktansa en kısa sürede almak tüketici için avantaj sağlamaktadır. Talebi düşürüp fiyatların hızlı şekilde artmasını engellemek içinse merkez bankalarının en kolay yaptığı faizleri yükseltmek, mal veya hizmet almak isteyenlerin enflasyonun üzerinde gelir sağlamasına imkân tanımaktır. Ancak yüksek faiz nedeni ile kredili ürün ya da hizmet üretecek faaliyetler de azalıyor. Peki Türkiye'de enflasyon yakın tarihte düşebilir mi? Bu durum karşısında neler yapmak gerekir?
ÜÇ FARKLA KAZANDIK AÇIKLAMASI
Öncelikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan'ın 8 Mayıs tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunuma bakacak olursak öne çıkan ifadeleri şöyleydi:
''Hamlelerimizi yaparken elimizdeki tüm para politikası araçlarını en etkin biçimde kullanmaya gayret ediyoruz.''
''Dezenflasyon sürecinin devamına yönelik kararlılığımızı korurken, likidite koşullarını yakından izlemeyi ve likidite yönetimi araçlarını etkili şekilde kullanmayı sürdüreceğiz.''
''Dezenflasyon için talep ve beklenti yönetimi yaparak dezenflasyonu patikamızla uyumlu bir şekilde tesis edecek parasal sıkılığı sağlıyoruz.''
“19 Mart’a kadar olan süreç ve ondan sonraki süreci zaten net bir şekilde gösterdik ama sadece düşüşten bahsetmek de doğru olmaz yani bir futbol üzerinden anoloji vermiş olalım. Yani 5-2 biten bir maçta size ‘Maç nasıl geçti?’ denildiğinde ‘2 gol yedik’ demezsiniz. Yani ‘5 gol attık, 2 gol yedik ve net olarak 3 farkla kazandık’ dersiniz. Dolayısıyla hem artış hem düşüşü gösteriyoruz ama tabii ki son an itibarıyla, iki sene öncesine göre olan farkı da vurgulamakta fayda olduğunu değerlendiriyorum, eksi 60 milyardan pozitif seviyelere geldiğimiz bir rezerv seviyesi söz konusu.”
Bu sözler hiç şüphesiz ekonominin ''iyi yolda'' ilerlediği anlamı taşırken Karahan'ın bulunduğu pozisyon nedeni ile iyimser bir açıklama yapması da anlaşılabilir.
EN İYİ İSİM!
Merkez Bankası Başkanı Karahan'ın açıklamalarına gelmeden önce Karahan'ın kim olduğuna bakalım.
Çalışma hayatına 2012 yılında New York Merkez Bankası’nda ekonomist olarak başlayan Karahan, 2022 yılına kadar bu kurumda İşgücü ve Ürün Piyasası Çalışmaları Başkanı ve para politikası danışmanı olarak görev yaptı.
Columbia Üniversitesi ve New York Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak da görev yapan Karahan, 2022’de Amazon’da kıdemli ekonomist olarak çalışmaya başladı. Karahan, Kasım 2022’de Amazon’da Başekonomist görevine atandı.
Karahan, 28 Temmuz 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı’na atanırken 3 Şubat 2024'te ise Merkez Bankası başkanı oldu.
Görüldüğü üzere Fatih Karahan TCMB'nin başına geçebilecek ya en iyi isim ya da en iyilerden biri.
BİR KİŞİ İLE MUCİZE BEKLEMEK
Fakat Karahan ne kadar başarılı olursa olsun yalnızca bir ülkenin merkez bankası yönetimi ile o ülkenin ekonomisinin iyiye gitmesi mümkün değil.
Karahan'ın 5-2'lik skor açıklamasına paralel olarak konuyu açacak olursak ekonomi yönetimi yalnızca bu takımın bir parçası. Ancak öncelikle bu takımın en önemli parçası mevcut düzende ''partili cumhurbaşkanı''.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Nas ortada, sana bana ne oluyor'', ''Faiz sebep, enflasyon sonuç'' sözlerinin sahibi.
Takımın geri kalanındaki isimler arasında AKP Uşak Milletvekili İsmail Güneş gibi bazı siyasiler de var. Geçen hafta Güneş, ''Bir dijital para sistemi çıkartılabilir. Böylece halkın döviz alması yasaklanır, yalnızca ithalat ve ihracat yapanlar döviz alabilir'' sözleri ile dövizin yasaklanabileceğini ifade etmişti.
Dolayısı ile futbol üzerinden devam edersek zayıf bir takıma yalnızca Messi'yi alıp şampiyon olmasını beklemek nasıl ki hayalse Karahan'dan da mucize beklemek aynı.
SÜRDÜRÜLEMEZ SİSTEM
Filmi biraz geri alalım. 9 Haziran 2023'te Hafize Gaye Erkan TCMB'nin başına getirilirken 28 Temmuz 2023'te göreve başlayan Fatih Karahan'ın yardımcı olması düşünülemezdi.
Hafize Gaye Erkan politika faizini yüzde 8.5'ten yüzde 45'e çıkarmasının ardından koltuğunu Karahan'a bıraktı. Karahan yönetimindeki Merkez Bankası ise ilk toplantıda politika faizini sabit bırakırken ikinci toplantıda artırabileceğini göstererek 50 puana çıkardı.
Yüksek faiz enflasyonun hızını keserken döviz kurlarının yükselişini de engelledi. Ancak bu sistem sürdürülemez.
PARANIN ALIM GÜCÜ
Bir ülkede mal fiyatını belirleyen en büyük faktör üretimdir. Aynı miktardaki para ile satın alınabilen mallar arasındaki ilişki o para biriminin değerini belirler. Bir ülkede 100 kilo elma üretilir ve karşılığında 100 lira varsa 1 kilo elma 1 liraya karşılık gelir.
Ancak üretim yarıya düşerse artık 1 kilo elma almak için 2 lira gerekir ya da bu ülkede para basılır ve çoğaltılır ise örneğin ülkedeki para 200 liraya çıkar ve yine 100 kilo elma üretilirse artık 1 kilo almak için yine 2 lira gerekir.
TARİHİ PARA BASMA
Peki enflasyonun düşeceğini ifade eden Karahan'ın açıklamalarına karşın Merkez Bankası ve Darphane'de para basılıyor mu?
M0, en dar anlamdaki para arzıdır. TCMB tarafından dolaşıma çıkarılmış banknotlarla, Darphane tarafından dolaşıma çıkarılmış madeni paranın toplamından bankaların kasalarında bulunan nakit paranın düşülmesiyle bulunan toplamdır. Yani M0 dolaşımdaki banknotlar ve madeni paraların toplamından banka kasalarındaki nakitin çıkarılması ile bulunur.
M1 ise M0’a bankalarda bulunan vadesiz mevduatın da eklenmesiyle oluşur.
M2 ise M1’e vadeli mevduatların eklenmesiyle bulunur.
En geniş para arzı M3'tür. M2’ye repo ve para piyasası fonları ile ihraç edilen menkul kıymetler eklenerek bulunur.
Bizim baz alacağımız M0 ve M1.
Trading Economics verilerini incelediğimizde son yapılan paylaşımlara göre M1 2025 Şubat ayında 6.64 trilyonken 2025 Mart ayında yüzde 9.48 artışla 7.27 trilyona çıktı.
Asıl dikkat çekense M0 oldu. Şubat 2025'te M0 644 milyarken mart ayında yüzde 14.45 artışla 760 milyara çıktı. Aradaki 116 milyarlık fark Türkiye Cumhuriyeti'nin 95 yılda bastığı paraya eşdeğer. Keza 2018 Şubat'ta da dolaşımdaki Türk Lirası banknot ve madeni para toplamı 116 milyardı.
TEK HANELİ ENFLASYON HAYALİ
Dolayısı ile bu kadar para basmanın faturası ilerleyen günlerde tabii ki çıkacak; enflasyonun tek haneye düşmesi TÜİK'e rağmen uzun süre hayal olarak kalmaya devam edecek.
Döviz kurlarını tutmaksa daha da zorlaşacak. 5-2 denen maçta aradaki 3 farkın sabit kalması için politika faizinin beklenenden daha yavaş şekilde inme ihtimaline kesin gözüyle bakılabilir.
Karahan elindeki oku kaçırmamak için yüksek faizle büyümede güç kaybederken reel anlamda yüksek kalan Türk Lirası dış ticaret açığına sebep olarak yayın her geçen gün daha da gerilmesine neden oluyor.
Gidişat, develüasyonu akla getiriyor. Yapısal reformlarla çıkış yolu aranması durumunda ise iktidara olan güvensizlik sorun yaratacak.
Ok yaydan çıkmadan önlem almakta fayda var. Ok gerilirken beklemek, yaydan çıkmadan doğru tarafa geçmek gerekiyor.