Türkiye kıtlık riskiyle karşı karşıya
Selim Somçağ
Son Köşe Yazıları

Türkiye kıtlık riskiyle karşı karşıya

18.03.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ukrayna-Rusya savaşının 2. gününde (25 Şubat 2022) yayımlanan “Savaş Ekonomisi” başlıklı yazımda savaşın uzayacağını tahmin etmiş ve bunun Türk ekonomisi üzerindeki muhtemel olumsuz etkilerine yönelik bazı tedbirler önermiştim. Türkiye buğday, arpa, mısır ve ayçiçek yağında değişen oranlarda Rusya ve Ukrayna’dan yaptığı ithalata bağımlı olduğu için bunlar arasında tarım ve hayvancılıkla ilgili öneriler de vardı.

Birkaç gün sonra ayçiçek yağı fiyatlarında büyük bir artış oldu, Rusya’dan Türkiye’ye gelecek ayçiçek yağı yüklü altı geminin savaş sebebiyle Azak Denizi’nden çıkamadığı anlaşıldı. Sonuçta bir AKP klasiği olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nda bir görev değişimi yapıldı. Yeni Tarım Bakanı, 11 Mart’ta 2022 yılı için mevcutlara ek niteliğinde yeni tarımsal destekler açıkladı. Bunlar, buğday, arpa, çavdar, yulaf için dekar başına 50 TL girdi desteği verilmesinden ve aynı ürünler için dekar başına 42 TL olan mazot ve gübre desteğinin 92 TL’ye yükseltilmesinden ibaretti. Ayrıca ayçiçeğinde Aydın’ın dört, Karabük, Kütahya ve Sivas’ın da birer ilçesi destekleme kapsamına alındı.

Bu hafta ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı devam eden tarımsal sulama tesislerinin hızla tamamlanacağını ve sulama faaliyetlerinde güneş enerjisinin payının artırılacağını söyledi. Yandaş medya bunları “çiftçiye müjde” olarak sundu.

Buğday ihtiyacının yarıya yakınını, ayçiçek yağı ihtiyacının yüzde 40’ını ithalatla karşılayan Türkiye, acil tedbir alınmadığı takdirde bu yıl içinde gıda kıtlığıyla karşı karşıya kalabilir. Buna çözüm olarak tarımda sulamanın genişletilmesinden söz etmek gülünçtür, ayrıca Türk ekonomisinin içine girdiği kriz ortamında bu mümkün de değildir. Hububatta dekar başına parasal destekteki artışlar ise mazot ve gübrede ortaya çıkan yüzde 100 ile yüzde 350 arasındaki yıllık fiyat artışları karşısında çok yetersizdir, sadece büyük çiftçiler için bir anlam ifade eder. Fakat tarım ürünlerinde baş göstermesi muhtemel görünen tedarik sorunu karşısında önemli olan büyük çoğunluğu küçük çiftçiye ait olan ekilmeyen, boş arazilerde üretime geçmek ve yerli üretimi hızla atırarak ülkenin gıda güvenliğini sağlamaktır. Şu ana dek açıklanan tedbirler bunu sağlamaya yetmez.

Rusya ve Ukrayna beraberce dünya buğday ticaretinin yüzde 30’unu ellerinde tuttukları için gıda krizi dünyaya yayılmaya başladı. Bu hafta Arjantin soya ve soya unu ihracatını yasakladı. Soya unu Türkiye’de besi hayvancılığında ve tavukçulukta temel girdi ve tamamını ithal ediyoruz. Soyanın belli başlı üç tane ihracatçısı ise ABD, Brezilya ve Arjantin. Yem rasyonlarında gerektiğinde hububatla soya arasında bir ölçüde kaydırma yapmak mümkün. Arjantin bu yıl Rusya ve Ukrayna’nın hububat ihracatında azalma olabileceğini, dolayısıyla küresel soya unu talebinin artabileceğini gördüğü için kendi gıda güvenliği ve ileri tarihli fiyat artışı beklentisiyle ihracatı durdurdu. Yasağın biraz uzaması halinde Türkiye’de et üretimi ağır darbe alır ve geçen yazdan beri yüzde 100 artmış olan et fiyatı gelecek yaza kadar bir yüzde 100 daha artar.   

Bu haftanın diğer bir kötü haberi ise Rusya’nın 30 Haziran’a, yani hasada kadar buğday, arpa, mısır ve çavdar ihracatını durdurabileceğini, fakat “dost ülkelerin” bu kararın dışında kalacağını açıklaması oldu. Savaşın seyrine göre Rusya ve Ukrayna’dan yapacağımız tarım ürünleri ithalatının her an bıçak sırtında olduğu ortada. Bu arada Rusya ve Ukrayna’nın en verimli tarım alanlarının Rusya’nın güneybatısı ve Ukrayna’nın güneydoğusunda, yani Rusya-Ukrayna savaşının cephe hattında yer aldığının altını çizmek isterim.

Öyle anlaşılıyor ki AKP’nin kıtlık ihtimalini ciddiye almamasının bir sebebi de savaşın kısa süreceğini sanması, belki de böyle olacağını ummasıdır. Oysa bu savaş (en azından Rusya’nın savaş durumunda kalmasına yol açacak olan Batı yaptırımları) hiç de kısa sürecek gibi görünmüyor. Batı, Putin’in iktidarda kalmasının dünya barışı için büyük bir tehdit olduğuna ve ne pahasına olursa olsun devrilmesi gerektiğine karar vermiştir, bu açıktır. Dolayısıyla bugün Rus ordusunun Ukrayna’dan çekilmesi bile Batı’nın bu kararını değiştirmeyecektir, Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımlar devam edecektir. Bu tabloya Batı’nın merkez bankalarının küresel enflasyonla mücadele etmek için yürütecekleri parasal sıkılaştırma hamlelerini ekleyelim: Bunun anlamı Türkiye’nin yakın gelecekte hem ithal gıda tedarikinde hem de bu ithalatın finansmanında büyük sorunlarla karşılaşacak olmasıdır. Hükümeti içine gömüldüğü hayal dünyasından sıyrılıp Türkiye’nin gıda güvenliğini sağlamak için bir an önce harekete geçmeye davet ediyorum.

Yazarın Son Yazıları

Hayvancılık çökerse Türkiye çöker

Hayvancılık çökerse Türkiye çöker

Devamını Oku
30.12.2022
Et ve süte neoliberal darbe

Et ve süte neoliberal darbe

Devamını Oku
23.12.2022
ABD’de Çin üzerinden iç savaş

ABD’de Çin üzerinden iç savaş

Devamını Oku
09.12.2022
COVID baskısı Çin’i deşifre etti

COVID baskısı Çin’i deşifre etti

Devamını Oku
02.12.2022
Küresel resesyon ufukta göründü

Küresel resesyon ufukta göründü

Devamını Oku
25.11.2022
Çin nereye koşuyor?-3

Çin nereye koşuyor?-3

Devamını Oku
18.11.2022
Çin nereye koşuyor? - 2

Çin nereye koşuyor? - 2

Devamını Oku
11.11.2022
Çin nereye koşuyor? - 1

Çin nereye koşuyor? - 1

Devamını Oku
04.11.2022
Fed faizi Yen’i çökertti

Fed faizi Yen’i çökertti

Devamını Oku
28.10.2022
İngiltere’de bütçe krizi

İngiltere’de bütçe krizi

Devamını Oku
21.10.2022
Alman ekonomik mucizesi zorda

Alman ekonomik mucizesi zorda

Devamını Oku
14.10.2022
ABD hem Rusya’ya hem Almanya’ya vurdu

ABD hem Rusya’ya hem Almanya’ya vurdu

Devamını Oku
07.10.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak - 6

ABD modelini Türkiye’de uygulamak - 6

Devamını Oku
24.06.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak-5

ABD modelini Türkiye’de uygulamak-5

Devamını Oku
17.06.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak-4

ABD modelini Türkiye’de uygulamak-4

Devamını Oku
10.06.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 3

ABD’nin sanayisizleşmesi

Devamını Oku
03.06.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 2

ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 2

Devamını Oku
27.05.2022
ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 1

ABD modelini Türkiye’de uygulamak – 1

Devamını Oku
20.05.2022
Ekonomide büyük dönüşüm - 3

Ekonomide büyük dönüşüm - 3

Devamını Oku
13.05.2022
Ekonomide büyük dönüşüm - 2

Büyük dönüşüm - 2

Devamını Oku
06.05.2022
Ekonomide büyük dönüşüm - 1

Ekonomide büyük dönüşüm - 1

Devamını Oku
29.04.2022
Gıda krizi ufukta

Gıda krizi ufukta

Devamını Oku
22.04.2022
Dış borçların yapılandırılması - 3

Dış borçların yapılandırılması - 3

Devamını Oku
15.04.2022
Dış borçların yapılandırılması - 2

Dış borçların yapılandırılması - 2

Devamını Oku
08.04.2022
Dış borçların yapılandırılması - 1

Dış borçların yapılandırılması (1)

Devamını Oku
01.04.2022
Demir – çelikte kriz kapıda

Demir – çelikte kriz kapıda

Devamını Oku
25.03.2022
Türkiye kıtlık riskiyle karşı karşıya

.

Devamını Oku
18.03.2022
Elektrik sistemi acilen kamulaştırılmalı

Elektrik sistemi acilen kamulaştırılmalı

Devamını Oku
11.03.2022
Savaş ekonomisi

Savaş ekonomisi

Devamını Oku
25.02.2022
Japonya ile STA imzalanmamalı

Japonya ile STA imzalanmamalı

Devamını Oku
18.02.2022
Ukrayna ile STA imzalamak yanlıştır

Ukrayna ile STA imzalamak yanlıştır

Devamını Oku
11.02.2022
Sanayi fiyatlarında kur geçişkenliği

Sanayi fiyatlarında kur geçişkenliği

Devamını Oku
04.02.2022
Devalüasyon rekabet gücümüzü artırmadı

Devalüasyon rekabet gücümüzü artırmadı

Devamını Oku
28.01.2022
Faiz ne kadar düşükse o kadar iyi midir?

Faiz ne kadar düşükse o kadar iyi midir?

Devamını Oku
21.01.2022
Yeni ekonomik model yanlış başladı

Yeni ekonomik model yanlış başladı

Devamını Oku
14.01.2022
Yanlış teşhis iyileşecek hastayı öldürür

Yanlış teşhis iyileşecek hastayı öldürür

Devamını Oku
07.01.2022