Akşener, partisinin büyük kurultayında yaptığı konuşmanın ardından 26 Ağustos’ta benzer içerikle Afyon’da bir konuşma yaptı. Ardından kendisini izleyen gazetecilerin sorularını yanıtladı. Köprüleri attığına ilişkin çok sayıda ifade var konuşmalarında. Aynı zamanda “açık kapı” olarak nitelendirilen bölümler de bulunuyor.

Parti örgütünün büyük bölümünün lider Akşener’in yanında olduğuna bir şüphe yok. Ancak partisinin kendisi için dikensiz gül bahçesi olduğunu düşünmek de gerçekçi değil. CHP’de yönetime yöneltilen eleştiriler kadar olmasa da lideriyle ilişkileri bozulanlar var İYİ Parti’de...

Örneğin seçimden önce “prens” gözüyle bakılanların da arasında yer aldığı üç milletvekilinin Afyon ziyaretine katılmadıkları parti kulislerinde konuşuluyor.

Sık sık örgütten istifalar geleceğine ilişkin duyumlar alıyoruz. Çankaya ilçe başkanının bugün yarın istifasını açıklaması bekleniyor.

Bunun dışında MHP de İYİ Parti’yi kendi haline bırakıp dışarıdan seyretmiyor. Yine bize gelen duyumlara göre “Ülkücü kökenli” bazı isimlerle temaslar kurulmuş, sürüyor. İYİ Partili ilçe belediye başkanlarının MHP’ye katılımı için yoğun kulis ve görüşmelerin yürütüldüğü bize kadar yansıdı. Bu görüşmeler nereye varır, önceden tahmin etmek zor. Ancak İYİ Parti ve liderini yıpratmak için dışarıdan bir çabanın olduğunu, yerel seçimlere doğru zamanın daralmasıyla girişimlerin artacağını öngörmek gerek.

AKP BOCALIYOR, MHP RAHAT

İktidar blokunun en büyük partisi AKP, ekonomi nedeniyle ciddi olarak bocalıyor, kaynak bulmakta zorlanıyor. Ekonomi yazarlarının nitelendirmesiyle, “Körfezden nasihat aldık”. Dış kaynağa bağımlılık giderek artıyor. Ekonomi yönetimi Körfez bölgesinden istediğini bulamayınca ABD ve Londra piyasalarına ziyaretler gerçekleştirmek için hazırlık yapıyor. Seçim öncesine göre ekonomi ve AKP’nin durumu daha zor.

Ancak MHP’nin sırtında yumurta küfesi, ekonomik kararlarda bir sorumluluğu yok. Sokaktaki soruların, sorunların doğrudan muhatabı değil. Siyaset planlamasını en sakin en rahat yapabilecek parti. Muhalefeti yakaladığı zor durumunda eleştiriyor, zayıflatmanın yollarını arıyor.

En kritik nokta ise seçmen. Muhalif seçmende kızgınlık henüz geçmedi. Bu tavrını siyasi partiler hatta medyaya yönelik de sürdürüyor.

Ekonomik koşulların seçim öncesine göre daha ağır olmasına karşın iktidara oy veren seçmende keskin bir yön değiştirmenin izleri gözlenmiyor. Kamuoyu araştırmacılarının tespitleri bu yönde.

Bu durumda, açıklamadığı bir öngörüsü yoksa, Akşener’in konuşmaları tüm muhalif yapıları hırpalıyor.