Emekliyi, asgari ücretliyi, adalet arayanı boğuyor. Öğrenciyi, çiftçiyi; soğan üreticisini, don mağdurunu boğuyor. Eğitim istatistikleri açıklandı, üniversite eğitimi alanların oranı yüzde 44’ün üzerinde. Genişletilmiş işsizlik oranı da buna yakın. Van’da bir yurttaş, “29 yaşındayım, inşaat teknikerliği ve beden eğitimi bölümlerini okudum, işsizim. Bana çoban ol diyorlar, 6 yıl bunun için mi okudum. Düzenli gelirim yok evlenemiyorum, ailemle yaşıyorum” diyordu.
Başka bir yurttaş. Kamu çalışanı. Kadrosu Muş’ta, uzun süredir geçici görevlendirmeyle Van’da çalışıyor, diken üstünde. Her an görevlendirmesinin uzatılmaması ve ailesini bırakıp Muş’a dönme stresiyle yaşıyor.
Cumhur iktidarı siyasi gücünün doruğunda ama çözüm üretemiyor. Ekonomi bir çıkmaz sokakta. Emekliye, asgari ücretliye zam yapsan dengeler bozulacak. Yapmasan insanlar açlıktan ölecek neredeyse. Ama enflasyon yükselmesin diye zam yapmaya niyetlenen yok. Sermaye dışarı gidiyor. Tekstil Mısır’a, inşaatçılar Balkanlar’a... İşinsanlarında bir telaş, milyar dolarlar dışarı taşınıyor. “Bazı zenginler çok önce servetini aktardı” iddiaları inandırıcılıktan uzak değil. Kıbrıs... Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan’ın ortak karar verdiği Barış Harekâtı’nı anımsayan, hedefini bilen yok. Bir kesimin parasını dışarı çıkarma güzergâhı olarak anılmaya başlanmış. Ya mafya? Efendiler, Kıbrıs’a yazık etmeyin.
Bu ahval ve şerait içinde iktidar çevrelerinden garip yansımalar oluyor. Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel için komik, bir o kadar da “Bir insan buna nasıl inanır?” dedirten, saç baş yolduran söylemler dile getiriliyor: Hain, FETÖ’cü, ajan... Ancak bu yaftalamaların işe yaramadığı ortada. Ne PKK-Öcalan ile yürütülen görüşmeler ne İBB operasyonları Cumhur iktidarının kayıplarını gidermiyor.
Boğucu bir baskı, ülkenin yarısı dışarıda olsa da tutuklu. Hâlâ İmamoğlu’nu suçlayacak birileri aranıyor soruşturmada. Her türlü yıldırma eşliğinde.
CHP, her türlü baskıya karşın, Erdoğan’ın yeniden adaylığını sağlayacak anayasa değişikliğine “tamam” demiyor. Bir toplum kesimi giderek CHP ile bütünleşiyor. İktidar CHP’yi önünde engel olarak görüyor. Bu engeli normal yöntemlerle kaldıramıyor. Ankara’da kurgulanmış yeni oyunların servis edilmesi için hazırlık yapılıyor. Haziran sonunda CHP’yi bölme girişimi sahneye konabilir.
Erdoğan iktidarının şu an ülkede yapamayacağı hiçbir şey yok. Ama sorun da tam burada; sizi, sizden kim kurtaracak?
Seçenek arayan, kopmuş seçmen AKP veya MHP’ye geri döner mi, emin değiliz.