Asgari ücrette de dağ fare doğurdu..

29 Aralık 2020 Salı

Geçmiş uzun yılların deneyimleri üzerinden bu yılın asgari ücret tartışmalarında, kimi işlevsel adımların atılabileceği üzerinden yaratılan ilgi, umutlar göreceli olumlu sayılabilirdi. Haklılığın dayanılmaz gerçekliği, itici gücü karşısında işçi sınıfının 12 Eylül’den günümüze uzanan, sorunlarının kartopunu andıran büyümesi, çaresizliği içinde en yerleşik slogan “Bir şey yapmalı” yeniden gündeme gelmişti.

Hani ülke nabzını tutmada iddialı sınırlı sayılarda da olsa kimlikleri ile saygınlıklarını koruyabilen az sayıda gazeteci var ya.. Onlar dahi Tekadam rejimi kaynaklarıyla yetinmeyerek, işveren grupları, piyasaların, ekonominin uzmanlarını da katmış olarak, muhalefetin tüm taraflarının, sendikaların da tezlerini harmanlamış bilgilerle kamuoyunun önüne azıcık işçiden yana daha ağırlıklı gerçekleri dillendirmekten kaçınmadılar..

Ülkemizde artık asgari ücretle çalışacak bir işçi için belirlenecek ücret, gerçeğinde ülkenin ortalama ücretinin üstünde sigortalı çalışan milyonların ücreti olmuştu. Dünyada böylesine bir garabet örnek yoktu. İşin kötüsü de virüsün etkisiyle de katmerlenmiş olarak, 2002’den günümüze iktidar yürüyüşünde, ekonomide gelinmiş verilerle, işsizlikte rekorları kıran milyonların yanında, aynı ürkütücü büyüklüklerde sigortasız kayıt dışı çalıştırılanların sayıları ürkütücüydü. Gerçek toplusözleşme haklarını kullanabiliyor olanların sayıları bir avuç, kayıtlı çalıştırılanların kimilerinin ellerine yine kayıt dışı azıcık ek gelir verilme yolları bulunsa da çoğunluk asgari ücret üzerinden çalıştırılmaktaydı.

İşverenler adına üretilmiş, işlenen olumlu çözüm arayışları içinde asgari ücretin üzerinden alınan vergi oranlarının düşürülmesi işe yarayabilirdi, itirazları yoktu. Bir adım ileri, sonrasında daha çok sayılarla asgari ücretli çalıştırma olmaması yolunda, bütün işçiler için asgari ücret tutarı olan bölümde, eşitlikçi bir vergi indirimi düşünülebilirdi.. Kestirmeden vergi indirimi oranları ile asgari ücretlinin işveren-hükümet ortak paylaşımında eline geçen net ücreti yükseltmek pratik çözüm olacaktı. Dünkü resmi açıklamadan sonra dağ fare doğurmuş olarak vergiden vazgeçilmedi. Net 3 binin üzerinde bir ücret hayal oldu.

***

Dün bu haberin yazılması zorunlu olan son saatlere kadar yine çok dillendirilmiş bir kavrama ilişkin, “Ağanın eli tutulmaz”, “Saray’dan vergi indirimi ile jest gelebilir”.. umutlarına ilişkin kapılar kapanmamıştı. Doğrusu sıkça örnek verilen, iktidarlarının jet projeleri üzerinden, açılış törenlerine gelme aşamalarında Başkan Erdoğan ile ihaleyi almış şirketlerin yöneticileri arasında geçen, kamuoyu önünde yapılan son pazarlıklar anımsatılıyordu. Bu son dakika pazarlıklarında, kimi zaman sınırlı süreler, özel bayramlarla da çakışmışsa, ücretsiz geçişler, süreye bağlanmış geçiş indirimleri, işçilere kimi ek haklar istenmesi gündeme gelirdi.

Sıkı pazarlık!” üzerinden sevindirik olma halleri vatandaşa dönük olmak üzere koparılanların, gerçeğinde, kamu ihalelerinin olması gereken ilkeleri yok sayılmış olarak, ayrıcalıklı, çağrı ile verilmiş işlerin önceden öngörülmüş eşantiyon, armağan karşılığı nitelikleri atlanıverilirdi ya.. Kimseler evrensel hukukun olmazsa olmazı, bir işçinin asgari geçimi için, insanca yaşama, beslenme ücretinin belirlenmesinde, hesaplanması zorunluluğunda nasıl kullanılmasının düşünülebildiğini sorgulamayacaktı.

Sözün özü çaresiz tabloda üretilebilecek, üretilmiş izlenimi verilmiş tüm formüller üzerinde aylardır boşuna çene yorulmuş. Finalde hiçbirinin karşılığı, eseri görülmedi. Püf noktası gerçekler bu kadar mı ağır, bu kadar mı atlandı? Sözün özü ile ekonomik kriz, tükenmişlik öylesine ağır noktalarda ki.. Asgari ücretten, işverenlerin de istediği vergi indirimleri yolu ile asgari ücretlinin eline geçecek ücretin net üç binin üzerine çıkarılabilmesi için vergi indirimine Tekadam rejimi evet demek istemiyor.

Dahası dün sabah açıklanan asgari ücret kararının üzerinden görüşleri alınan ekonomistler, şimdiden yeni belirlenen asgari ücretin, istatistiksel, oransal artışı üzerinden, daha ilk ayda, ocak ayı içinde, işçi için yaşamsal yiyecek fiyatlarında aynen, aynı oranlarla artışın görüleceğini iddia edebiliyorlar. Asgari ücretteki haksız, dünyada örneği olmayan vergi oranlarının sonucu, işçinin ocak ayı başındaki net ücreti ile sonundaki ücreti arasındaki farkı da bir başka kambur olarak anımsatıyorlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları