Havuz geliri (2)
Tuğrul Akşar
Son Köşe Yazıları

Havuz geliri (2)

13.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Süper Lig’de kulüplerin aldığı havuz geliriyle ilgili yazımın ikinci bölümünde farklı detayların altını çizeceğim. Şöyle başlayalım. Süper Lig havuz gelirleri bir önceki sezona göre yüzde 80 artış kaydetti. Bu dönemde enflasyon yüzde 53 geriye gelirken; TL’nin Avro karşısındaki değer kaybı ise yüzde 36.60 oldu. Buradan hareketle kulüplerin TL bazında gelirlerinde göreceli olarak bir iyileşme gözlenirken, bu iyileşme kurlardaki yukarı yönlü hareket nedeniyle eriyerek eksiye döndü!

Süper Lig yayın gelirlerinin yarısının TL, yarısının ise Dolar olarak ödeniyor olması, yüksek enflasyon ve devalüasyonun yaşandığı bir ekonomide kulüplere zarar ettiriyor. Bu kapsamda, 2014-15 ile 2024- 25 sezonları arasında, yani son on yılda kulüplerin enflasyon ve devalüasyon kaynaklı zararları 4 milyar TL’yi geçti. Bu tutar 25 milyar TL’ye ulaşan Türk futbol gelirlerinin yüzde 16’sına karşılık geliyor. Bir başka ifadeyle, kulüplerin son on yılda toplam havuz gelirlerindeki kaybı, futbol gelirlerimizin yaklaşık beşte birine ulaştı. Bu da kulüplerin finansal sürdürülebilirliklerini ve şoklara karşı dayanıklılıklarını olumsuz etkiliyor. Onların mali yapılarını daha da kırılgan hale getiriyor.

Diğer bir önemli nokta, Süper Lig yayın gelirleri Avrupa’ya göre düşük kalıyor! Süper Lig 600 milyon Avro’nun üzerinde gelir yaratırken, yayın gelirleri 2024 öncesi UEFA sıralamasındaki 10 ülke içinde geriye gitmiş, hatta ilk 7 ligin ortalamasının altında kalmıştı. Nitekim 2023-24 sezonunda Süper Lig’in yıllık yayın geliri keskin bir düşüşle 80 milyon Dolara kadar gerilemişti. 2024’te yapılan yeni sözleşmeyle yayıncının yayın haklarını üç yıl daha uzatması karşılığı bu tutarda 100 milyon Dolarlık bir artış sağlandı. Ancak Avrupa’da diğer liglerin yayın sözleşmelerinin yenilenmesi süreçleri de yaklaşıyor. Dolayısıyla, yeni sözleşmeler sonrası Süper Lig yayın hakları bedelinin sıralama kaybetmesi olası görünüyor

Yukarıda dile getirdiğimiz konuların ışığında durumu özetleyecek olursak; havuz gelirleri dağıtımındaki dengesizlik, futbolumuzun rekabetçi yapısını olumsuz etkiliyor. Ülke ekonomisindeki makro ekonomik olumsuzluklar, yaşanan yüksek oranlı enflasyon ve devalüasyonlar, yayın gelirlerinin erimesine neden oluyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik önceki yıllara göre arttı. Bu da büyük kulüpler lehine haksız ve dengesiz rekabetin yükselmesine neden oluyor. Azalan gelirler, kulüplerin finansal sorunlarını daha da derinleştirdi. Kulüp zararları arttı. Bozulan kulüp mali dengeleri ise takımlarımızın Avrupa’da başarısız sonuçlar almasına neden oluyor.