ABD Paketi Krizin Ateşini Söndürmez, Erteler!
Türkel Minibaş
Son Köşe Yazıları

ABD Paketi Krizin Ateşini Söndürmez, Erteler!

07.10.2008 06:46
Güncellenme:
Takip Et:

Kriz bizi yakar mı? Ya da 700 milyar dolarlık paketten bize ne düşer diye hâlâ düşünüyorsanız bir gazete bayiine gidin ve The Economistin kapağını muhakkak görün.

Kapaktaki fraklı, papyonlu adam kendinden çok emin parmağını uzatmış veI want your moneydiyor. Şimdi diyeceksiniz, adam ABDnin Hazine Bakanı, parasını istediği de Amerikan halkı!.. Bizim bankadaki paramızla ne ilgisi var.

İşte şimdi yanıldınız. Paulson, gelişmiş/azgelişmiş demeden tüm dünyanın parasını istiyor. Çünkü, dünyanın en büyük ekonomisinde finansal kriz derinleştikçe:

ABD iç piyasasında talep daralıyor. Talep daraldıkça reel sektör daralıyor.

Reel sektör daralınca ABDnin ithalatı azalıyor.

Globalizmin nimetlerinin başında gelen kısa vadeli sermaye hareketlerini besleyen kaynaklar daralıyor.

ABD bankalarının satın aldığı ipoteğe varlıklar likit hale getirilmezse, bu varlıkları pazarlayan dünyanın her yanına dağılmış bankaların hepsini devlet kontrolüne alarak kurtarmak güçleşecek!

ABD bankaları hedge fonlara yatırdıkları bu varlıkların karşılıklarını ödeyemezlerse sadece ABD yatırımcısı zarar görmeyecek!

ABD bankalarının likit sorunu çözülmedikçe, bu kâğıtlara sahip AB bankalarının likidite sıkıntıları da artmaya devam edecek!

Hal böyle olunca 700 milyar dolarlık paketin finansal krize topyekûn çözüm yaratmasını beklememek lazım. Paketin etkisi, ancak finansal yangının yayılmasını kısa sürede erteleyici olacaktır. Kaldı ki yukarıdaki nedenler, paketin:

Artık likiditesi kalmadığı için bilançoları zehirleyen varlıkların temizlenmesi;

Krizin reel sektörü tümüyle etkisi altına alarak global durgunluğa neden olmasını önlemek

olmak üzere iki temel işleve sahip olduğunu net bir şekilde ortaya koymakta.

Ne var ki, bunlar kısa sürede hal olacak sorunlar değil. Zira, krizin merkezinde kredilerin geri dönmemesi sorunu var. Çünkü kriz, yapılandırılmış yatırım araçlarının likiditesinin kalmamasından kaynaklandı. Yapılandırılmış yatırım araçlarının başında da ipoteğe dayalı senetler gelmekte. Yani, mortgage sisteminin finansal kaynağı var.

Malum, bugün dünyayı sarsan ama siyasi büyüklerimizin Türkiyeyi etkilemeyeceğini(!) sandığı krizin temelinde mortgage sisteminin yarattığı varlığa dayalı senetler var. 2000li yılların başını, 2001’i hatırlayın. ABDde faizler düşük olduğu için konut piyasasına talep artmış, talep arttıkça konut piyasasında fiyatlar da yükselmişti. Mortgage kredileriyle artan talep özellikle orta ve düşük gelirli ABD halkında bir peri masalı etkisi yaratmıştı.

Tabii ki, mortgage firmaları ipotek kredilerini ellerinde tutmadı. Yeniden yapılandırarak bunları bankalara sattı. Peri masalının sihiri de zaten tam bu noktada bitti. ABD bankaları özkaynak yetersizliğinden kıvranırken yeniden yapılandırılan bu krediler ilaç gibi geldi. Global piyasada finansal krizi engellemenin yeni araçları olarak algılandı.

Oysa, o tarihlerde bu köşede sürekli vurgulandığı gibi, hedge fonları takip etmek gerekiyordu!..

Türkiye bankacılığı \t\tbu krize dayanır mı?

Türkiye bankalarının tüm bu gelişmelerden etkilenmemesi tabii ki beklenemez. Özellikle de bankaların yüzde 50sinin yabancıların kontrolüne geçtiği şu dönemde! Örneğin INGnin yüzde 100ü, HSBCnin yüzde 100ü, Fortisin yüzde 93.3ü, Finans Bankın yüzde 99.8inin yabancıların olması, krizden nasıl etkileneceklerini göstermek için yeterli değil mi?

Dahası, bunların hemen hepsi ortaklık ve satın alma yoluyla geldi. Deutche Bank gibilerini bir yana bırakırsak hiçbirinin Türkiye bankacılığında köklü bir geçmişi yok! Yani? Geldikleri gibi her zaman gitmeye hazır bankalar bunlar.

Kaldı ki, bu dönem, yeni atılımların değil, mevcut pozisyonların korunma dönemi. Dolayısıyla, bankacılık sektörü de bu gerçek doğrultusunda kendini yeniden yapılandıracak.

Tabii bir de hiç aklımızdan çıkarmamamız gereken bir gerçek de: Türkiyenin özel kesim borçlanmasının yüksek olduğu bir ülke olması. Özel kesimin finansal kriz vurgununun bu denli keskin olduğu bir dönemde başta ABdekiler olmak üzere bankalardan kredi temin etmeleri artık mümkün değil.

Köken ülkelerinde kurtarılan bankalar hızla küçülmeyi seçeceğinden bizdeki karşılıkları da aynı şekilde küçülecek. Küçülmenin ilk etkisi de tabii ki istihdamda gözlenecek. Finans sektöründe yaşanacak istihdam daralması, iskambil kuleleri etkisiyle bu kesimde yüksek ücretlerle çalışanların harcama yaptığı sektörlere olan talebin daralması şeklinde kendini gösterecek.

Bayram sonrası için biraz fazla karanlık bir fotoğraf oldu, ama Ne yaparsınız ki, ABD Hazine Bakanının gözü cebinizdeki parada!

İstanbulun düşman işgalinden kurtuluşu, uluslararası finans merkezi olacak İstanbullulara kutlu olsun!

turkmini@superonline.com

www.turkelminibas.net

Yazarın Son Yazıları

ABD Gerçekten Resesyonda!

Devamını Oku
03.02.2009
Barack Neyi Değiştirecek?

Devamını Oku
27.01.2009
Faiz İndirimi İşe Yarar mı?

Devamını Oku
20.01.2009
Mali Sektörden Bumerang Etkisi!

Devamını Oku
13.01.2009
Doğalgaz 2009'un Korkulu Rüyası

Devamını Oku
06.01.2009
Çin Küçülüyor Umutlar Kırılıyor!

Devamını Oku
30.12.2008
Resesyonun Ardı Deflasyon mu?

Devamını Oku
23.12.2008
Deflasyon Tehlikesi Büyürken...

Devamını Oku
16.12.2008
AKP'nin Gönüllü Kurbanlıkları

Devamını Oku
09.12.2008
IMF'yle Anlaşsalar Ne Olacak?

Devamını Oku
02.12.2008
Otomotiv Sektörü Sallanıyorsa...

Devamını Oku
25.11.2008
Tüketici Kredileri ile Kartlarından SOS!

Devamını Oku
18.11.2008
Devletçilikle Sosyalizmi Yine Karıştırıyoruz!

Devamını Oku
11.11.2008
Fed Yükselen Piyasaları Niye Öptü?

Devamını Oku
04.11.2008
Ciddiyet Beyler!

Devamını Oku
28.10.2008
2008 Bütçe Açığı Risk mi?

Devamını Oku
21.10.2008
Acil Eylem Planı!

Devamını Oku
14.10.2008
ABD Paketi Krizin Ateşini Söndürmez, Erteler!

Devamını Oku
07.10.2008
Sürü Etkisine Dikkat!

Devamını Oku
30.09.2008
Güven Fonu Piyasaları Yatıştırır mı?

Devamını Oku
23.09.2008
Brezilya 6.1-Türkiye 1.9

Devamını Oku
16.09.2008
Misillemeyle Rus Pazarı Korunamaz!

Devamını Oku
09.09.2008
Global Krizin Eşiği Geçildi! Türkiye ise Beklemede!

Devamını Oku
02.09.2008
Bölgesel Asgari Ücret Plağı!

Devamını Oku
26.08.2008
Cari Açıktaki Sorumluyu Bulduk: IMF!

Devamını Oku
17.08.2008
Allianoi'ye de Elveda!

Devamını Oku
11.08.2008