Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Erdoğan'a Karşı Sınır Aşan Kampanya
\n\n\n
Türkiye’de anne ölüm oranının onda birine düşürülmesinde en büyük etken olan koşullu kürtaj izninin AKP hükümeti tarafından yasaklanması girişimine tepkiler çığ gibi büyüyor. Hafta içinde bireysel tepkilerini tek tek ortaya koyan kadın örgütleri ortak bir deklarasyon hazırlığı başlattı. \n
\nKadın Koalisyonu Platformu Sözcüsü Selma Acuner, onlarca kadın örgütünün hazırlığında yürütülen çalışmanın son aşamaya geldiğini ve bildirinin hafta başında açıklanmasının planlandığını belirtiyor. \n
\nHedeftekiler: Eşitlik, \tsağlık, cinsellik \n
\nİmzaya açılacak bildirge, öncelikle hükümetin kürtajı yasaklama kararının üç önemli sonucuna vurgu yapıyor:\n
\n1. Toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı. AKP hükümetinin kadını, erkeklerle eşit bireyler olarak görmeyen muhafazakâr zihniyetinin bir başka tezahürü.\n
\n2. Kadının beden sağlığı ve yaşama hakkının ihlali. Yasaklama nedeniyle güvensiz koşullarda yapılacak her düşük aslında ‘cinayet’ anlamına gelecek.\n
\n3. Kadınların cinsellik ve doğurganlık konusundaki tercih haklarına müdahale. Yasaklama yerine ücretsiz, kolay erişilebilir doğum kontrol yöntemleri teşvik edilmelidir.\n
\nÖlümü önlemek yaşam hakkıdır \n
\nDeklarasyonun yanı sıra bir de web sitesi kurulacak. Sitenin isminin ne olacağı konusunda ilginç bir tartışma da yaşanıyor. Bir grup kadın “Özgür ve güvenli kürtaj, kadın ölümlerini önlediği için aslında bir yaşam hakkıdır. Anne ölüm oranları bu sayede yüz bin canlı doğumda 250’lerden 28’lere düşürülebildi. Bu yüzden sitenin ismini ‘Yaşam Hakkı’ koyalım” demiş. Ancak bunun ABD ve diğer bazı ülkelerde kürtaj karşıtlarının kullandığı ‘pro-life (hayattan yana)’ söylemiyle karışabileceği düşüncesiyle vazgeçilmiş. Bunun yerine ‘Kürtaj Yasaklanamaz’ ismi benimsenmiş.\n
\nDeklarasyonda hükümetin “Kürtajlar arttı” söyleminin doğru olmadığı da rakamlarla ortaya konacak. Buna göre 1993 yılında 100 gebelikte 18 olan kürtaj oranı, mevcut mevzuat yürürlükte olmasına rağmen azalarak 2008 yılında yüzde 10 seviyelerine düşmüş.\n
\nUludere benzetmesi ‘militarist’ söylem \n
\nİmzaya açılacak metinde Başbakan Erdoğan’ın “Her kürtaj bir Uludere” açıklaması da hedef alınarak, “Kadının temel insan haklarını 34 vatandaşın bombalanarak öldürüldüğü saldırı ile eş gören bu sözlerin ‘militarist ve ayrımcı bir söylem’ olduğu” vurgulanacak. Kadın unsurunun yanı sıra ‘Kürt’ vurgusu da içerecek bildiride, tüm vatandaşların insanca yaşam hakkının devlet tarafından garanti altına alınması gereği hatırlatılacak.\n
\nDünya sahip çıkacak\n
\nYürütülecek kampanya Türkiye ile sınırlı kalmayacak. Çünkü yapılmak istenen, Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri ile çok açık çelişkiler içermekte. En başta da BM Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) hükümlerine. Nitekim CEDAW Sözleşmesi’nin uygulamasını izlemekle yükümlü BM Komitesi’nin Türk üyesi Prof. Feride Acar, dün arkadaşımız Türey Köse’ye verdiği demeçte, “Kadınlara hak kısıtlaması getiren ve sağlıklarını olumsuz etkileyecek yasaklamalara CEDAW tepki gösterir” uyarısını yaptı.\n
\nSelma Acuner de tüm dünyadan 20 kadın hakları savunucusunun davet edildiği BM Küresel Kadın Dayanışması Grubu’nun üyesi. İmza metninin İngilizcesini BM ve AB gibi uluslararası kuruluşlar ile tüm dünyadaki insan hakları savunucularına ulaştıracaklarını belirtti. Kampanyayı küreselleştirme düşüncesini cesaretlendiren, Avrupa Kadın Lobisi’nden gelen ilk tepki olmuş: “Sadece size değil, hepimize bu mücadelede başarılar!”\n
\nKadınlarla sınırlı \t\tkalmayacak\n
\nKadınlar tarafından kaleme alınmış olsa da deklarasyon kadın örgütlerinin çok ötesinde geniş bir kitleden destek bulmayı hedefliyor. Bu nedenle cinsiyet, ırk ve din ayrımı olmaksızın tüm hak savunucularının, siyaset, iş, kültür, basın ve sanat dünyası ile bireylerin imzasına açık olacak. \n
\nBiz Cumhuriyet ailesi, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da eşit hayat ortaklarımız kadınların temel insan haklarının korunması mücadelesine tüm gücümüzle destek vermeyi sürdüreceğiz. \n
\nSizleri de bekleriz...\n
\n\n\n\n
BALBAY İÇİN İMZA
\n\n\nÇığ gibi büyüyen bir başka kampanya da ‘Balbay’a Özgürlük Girişimi’. Yazarımız Mustafa Balbay, İzmirlilerin oyuyla milletvekili seçileli bir yıl olmasına rağmen parmaklıklar arkasında tutularak yasama faaliyetlerine katılması engelleniyor. Bu durumu protesto amacıyla 12 Haziran’a kadar sürecek bir imza kampanyası başlatıldı. Okurlarımız dün Ankara Sakarya Meydanı’ndan “Seçilmiş Milletvekilleri Meclis’te Olmalıdır” mesajını, duymak istemeyenler için bir kez daha haykırdılar.\n
\nKampanyaya katılmak için: http://imza.la/mustafabalbayaozgurluk \n
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Ahmet Özer soruşturmasında yeni gözaltılar