Pınar Selek ve devam eden işkence

Pınar Selek ve devam eden işkence

30.06.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Kim bilir bu yazıyı ben kaçıncı kez yazıyorum... 

Şöyle bir gerilere gittim. Örneğin 29 Kasım 2012 tarihli Cumhuriyet’te aynı konudaki yazıma şöyle başlamışım...

“İşkence, yasadışıdır. Sosyolog, yazar, araştırmacı Pınar Selek’e tam 14 yıldır işkence yapılıyor. Resmen hukuk eliyle; ‘adalet’ alet edilerek işkence devam ediyor... Pınar’ın, cezaevinde ve Emniyet’te görmüş olduğu Filistin askısı dahil olmak üzere işkencenin izleri uluslararası kurumlar tarafından çoktan belgelendi. Hiç kuşkum yok ki günün birinde 14 yıldır yaşamakta olduğu bu hukuk eliyle işkence de belgelenecek ve hukuk fakültelerinde ders niyetine okutulacak! Bizim ülkemizde değilse bile, uygar, çağdaş ülkelerde...”

Yıl 2022, aradan on yıl geçmiş. Öyleyse düzeltelim. İşkence 14 yıl değil, 24 yıldır devam ediyor hâlâ! 

ARKADAŞIM PINAR

Arkadaşım Pınar feministtir. Şiddetin her türüne karşıdır. Önyargılara da. O bir karıncayı bile incitmemek için uçmaya bile hazırdır. Çünkü kendisi de çalışkan bir karıncadır! Onun bütün çabası hak arayışıdır. Eşitlik, özgürlük, bağımsızlık uğrunadır. Tüm kitapları tanığımdır: “Yol Geçen Hanı”, “Sürüne Sürüne Erkek Olmak”, “Maskeler, Süvariler, Gacılar”, “Barışamadık”, “Cümbüşlü Karıncalar”, ve muhteşem çocuk kitapları: “Su Damlası”, “Yeşil Kız”, “Siyah Pelerinli Kız”.

Hayır, Pınar için artık Filistin askısı, hücre cezası ya da “kurtarma operasyonu” adıyla cezaevlerine baskın düzenleyip tutukluları öldürmek gibi şeyler söz konusu değil. Çünkü o yurtdışında. Fransa’da yaşıyor. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi orada da toplumun dışına itilmiş göçmenlerle, yoksullarla, çocuklarla ilgilenmeye onlar için yaşamı kolaylaştırmaya çalışıyor, araştırmalarına ve kitaplarını yazmaya devam ediyor. 

DÖRDÜNCÜ KEZ BOZULAN BERAAT

Geçen hafta Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Mısır Çarşısı patlamasına ilişkin davada, Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk hakkında verilen beraat kararlarını yeniden bozdu. Yeniden yargılanmalarını istedi. 24 yaşından küçükler anımsamaz: 1998’de Mısır Çarşısı’ndaki patlama nedeniyle açılmıştı dava. Evet, yedi kişi hayatını kaybetmişti. 

Bütün davayı, her duruşmayı yakından izlemiş biri olarak hem işkence altında alınan ifadeleri hem bilirkişi raporlarını izlemiştim: Pınar’ı suçlayan kişinin, “Pınar Hanım’ı” tanımadığına, işkence sonucu öyle söylediğini de... Bir duruşmada Pınar’ı suçlayan yaşlı bir kadının Türkçe bile bilmediği ortaya çıktığında savcının hâkimlerin düştüğü acıklı durumu da görmüştüm... 

Kriminal Laboratuvar Kurulu raporu, Adli Tıp raporu, İstanbul Üniversitesi Analitik Kimya Anabilim Dalı raporu, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi raporu; ODTÜ raporu... Ve mahkemenin tayin ettiği uzman profesörlerin raporları... Hepsi de “Bomba değildir; tüpgaz patlamasıdır” diyordu. Hatta mahkemeye imzasız ve tarihsiz, “Bomba” mektubunu ileten Emniyet bile “Evet, bomba değilmiş” demek zorunda kalmıştı! Gelin görün ki her beraat kararından sonra mahkeme heyeti değiştirildi! 

NEDEN ŞİMDİ 

Bütün bu süreçte Pınar’ın babası değerli hukukçu Alp Selek bin yaş yaşlandı, anne Ayla Selek kızınına yapılan işkenceler sonucu ana yüreği dayanamayıp sonsuzluğa göçtü, kız kardeşi Seyda Selek, ablasını savunmak için hukuk fakültesine girdi, okudu bitirdi, başarılı bir avukat oldu.

 Peki, neden şimdi? Henüz gerekçeli karar yazılmamış. (Haberi yayan TRT ve Anadolu Ajansı). Hele bir yazılsın, resmi nedeni öğreniriz... 

Ama bana soracak olursanız, Canan Kaftancıoğlu’na yapılanlar, neden şimdi, sorusuna verdiğiniz yanıttan pek de farklı olmasa gerek... Hak hukukla ilgisi olmayan karar sadece gerilimi artırmak içindir... Seçimler yaklaşıyor ya... AKP’nin tek umudu, kavga, çatışma.

Yazarın Son Yazıları

Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025
Hikmet Çetinkaya

Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor.

Devamını Oku
13.07.2025