Safranbolu’dan sevgilerle

Safranbolu’dan sevgilerle

11.06.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Safranbolu zaten bir mücevher. Geleneksel mimarisiyle, doğanın tüm nimetleriyle, kültürel birikimleri ve mirasıyla, korumacılıktaki muhteşem başarısıyla bir mücevher... 70’li yıllardan beri Safranbolu’nun tüm bu özelliklerini Metin Sözen Hoca aracılığıyla kavramış ve gide gele hakkında çok yazmış biri olarak 1994’de UNESCO “Dünya Miras Listesi”ne alınmasına en çok sevinenlerdenim.

Türkiye’nin en eski belgesel film festivali bu mücevherin taşlarından biri. “Altın Safran Belgesel Film Festivali” bu yıl 24. kez yapıldı. Dün akşam sona erdi. Uluslararası festival dört ayrı yarışmayı içeriyordu. Yapım Destek Ödülü yanı sıra Kısa Metrajlı ve Uzun Metrajlı belgeseller; bir de “Kültürel Miras ve Korumacılık” teması çerçevesindeki filmler. Bu sonuncu kategoride iki belgesel yönetmeni  Selçuk Metin, Cemalettin İrken’le birlikte jüri üyesiydim. İzlediğimiz birbirinden ilginç filmlere geçmeden önce  birkaç genelleme...

(Coşkun Aral, Onur Ödülü’nü Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’nin elinden aldı.) 

EMEK ÖDÜLÜ COŞKUN ARAL’A

Yarışmalara 102 ülkeden 1478 belgeselin katıldığı bilgisi verildiğinde şaşırmadım değil doğrusu. Belgesellere ilgi çok büyük. Hele iletişim fakültelerinden sonra ama genel kanı bu alanın daha demokratikleşmesi gerekliliği; gençlere daha çok fırsat tanınması.

Her yıl verilen Belgesel Sinema Emek Ödülü bu kez gazeteci, yazar, fotoğraf ve belgesel sinema ustası, alanında yol açan usta bir sanatçı yorumcuya, Coşkul Aral’a verildi. Coşkun Aral’ı mesleğe başladığı günden beri  izliyorum. Belgesel sinemaya can ve kan veren, cesaretiyle, yüklendiği misyonla örnek oluşturan, çalışkanlığıyla yol gösteren biri. Ödülünü, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’den alırken yaptığı bir saptama çarpıcıydı: Aynı zamanda ülkemizdeki eğitim ve birikim düzeyine de işaret ediyordu.

“Ülkemizde belgesel adeta bir ceza gibi gösterilir... Ve ‘Gelinim Olur musun’ programının binde biri kadar desteklenmez!”

Ödülünü kendinden önce belgesel sinemaya emek verenlere saygı ve şükran duygularıyla, kendinden sonraki genç kuşaklara bu birikimi aktarma sorumluluğuyla “Safranbolu Belediyesi iyi ki varsınız” diyerek aldı.

Ben var oldukları için hem Coşkun Aral’a hem de Elif Köse’ye teşekkür ediyorum. Bu genç dinamik, enerjik kadın başkan, sosyal ve sportif merkezler kadar kadın danışma merkezleri, kadın üretici pazarları, engelsiz işyerleri, aktif yaş alma merkezleri, tarım eğitimi, barınma evlerini de hayata geçiren delifişek bir hemcinsim. Bütün bunları yaparken kültürel ve sanatsal etkinliklerden hiç vazgeçmiyor. Ancak devletten (Karabük Valiliği, Kardemir  Karabük Demir-Çelik Fabrikaları, vb.) destek alamıyor. Çünkü CHP’li...

KÜLTÜREL MİRAS VE KORUMACILIK

Kültürel miras ve korumacılık kapsamında izlediğim birbirinden güzel ve değerli filmler arasında büyük ödülü Eren Aybars Arpacık yönetmenliğindeki “Etrim’in Altın Kızları” adlı 17 dakikalık belgeseline oybirliğiyle verdik.

Etrim köyünde (Muğla’ya bağlı) 4 kuşak arasında muhteşem ilişki, bilinç ve birikim aktarmacılığı ele alıyordu bu film... Emek ve üretim ilişkilerinin sıcaklığı; yerel mirası yüceltirken evrensel değerleri vurgulaması; doğallığı, sahiciliği, samimiyetiyle seyirciyle kurduğu bağ... Bunları yaparken de mutluyluğun resmini çizmesi  muhteşimdi. Dayanamayıp Sedat Benek’in “Madak” (manda demek) filmine de pastoral lirizmi, insan-doğa ilişkisini, hayvan sevgisini değerlendirmesi ve yüceltmesi nedeniyle de jüri özel ödülü verdik. Yarışma dışı izlediğim Derviş Zaim’in “Tavuri” filmi ise başlı başına bir yazı konusu!

İşte Safranbolu’da üç gün böyle geçti!

SONUÇLAR

  • Safranbolu temalı yapım destek ödülü: “Safranbolu’nun Altın Çiçeği Safran” - Başak Çardak
  • Uluslararası En İyi Kısa Metraj Belgesel Ödülü: M.Trivier - “Algorytm of Beauty”. 
  • Jüri özel ödülü: Deniz Telek - “Suyu Bulandıran Kız”. 
  • Ulusararası en iyi uzun metraj ödülü: Fırat Özeler - “Kavur”. Jüri özel Ödülü: Berna Gençalp - “Kim Mihri”. Mansiyon: Z.Sevener ve S.Sümer - “Araya Korona Girmeseydi”

Yazarın Son Yazıları

Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025
Hikmet Çetinkaya

Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor.

Devamını Oku
13.07.2025