LeMan dergisinin karikatürü üzerinden başlatılan komplo, şeriatçıların umduğu sonucu verdi. Karikatürist Doğan Pehlevan, peygamberleri çizmediğini söylese de derginin ofisine gericiler saldırdı, İstiklal Caddesi’nde serbestçe şeriat sloganları atıldı, LeMan’dan dört kişi tutuklandı, derginin ilgili sayısı toplatıldı ve sosyal medya hesaplarına erişim engeli getirildi, ardından da mali soruşturma başlatıldı.
Anayasasında laik bir devlet olduğu yazan Türkiye’de bunlar olurken siyasi partiler ve siyasetçiler ne yaptı?
TKP, Sol Parti, İşçi Partisi, EMEP, TKH, SCP, Devrim Hareketi gibi sosyalist/komünist partiler, kışkırtmanın laik Cumhuriyete yönelik bir saldırının kılıfı olduğunu anladı ve bu yönde kurumsal açıklamalar yapıldı.
İşine gelince “sosyalist” olduğunu iddia eden ama Şeyh Sait, Said Nursi gibi şeriatçıları/tarikatçıları savunan DEM Parti adına kurumsal bir açıklama yapılmadı. Eş genel başkan Tuncer Bakırhan, “Hz. Muhammed’i hatırlatacak bir karikatürün yayımlanmasını hem de dergiye yönelik linç girişimini doğru bulmuyoruz” diyerek kendince orta bir yol buldu ama karikatürü de çarpıttı.
HÜDA PAR, “Müslüman halkımıza yönelik ağır bir hakarettir” derken, İYİ Parti, Zafer Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, ve DEVA Partisi, benzer bir tavrı genel başkanlarının sosyal medya paylaşımlarıyla duyurdu.
TABAN TABANA ZIT GÖRÜŞLER
Özgür Özel, LeMan olayında kışkırtmayı görüp doğru tavır aldı ve karikatürün çarpıtılmasına alet olmadı, CHP’nin sosyal medya hesaplarından Özel’in konuşmaları paylaşıldı.
Fakat CHP’deki ideolojik ayrışma da su yüzüne çıktı. Partinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabında Özel’in açıklamasına zıt bir görüş yer aldı. İmamoğlu, karikatürü “peygamberlere yapılan hadsizlik” olarak değerlendirdi, “inançlı insanların kalbinin kırıldığını” belirtti.
CHP’deki ayrışma bununla da kalmadı; CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, TBMM’de konuşarak “Karikatürü şiddetle kınıyorum. Hiç kimse bu toplumun değerlerini, inançlarını, kutsallarını böyle çarpıtamaz” dedi. Yeni CHP’li Cemal Enginyurt ise, LeMan’ı şiddetle protesto ettiğini ve derginin haddini aştığını belirterek hemen özür dilenmesini istedi.
Buna karşın CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, şeriatçı linci kınayan, laik Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkan çok net bir tutum sergiledi ve şiddet karşısında Emniyet güçlerinin seyirci kalmasının açıkça bir rejim kayması olduğunun altını çizdi.
Öyleyse sormalı: Bir karikatür üzerinden yaratılan şeriatçı kışkırtmaya karşı bir partinin, üstelik laikliği ilke olarak kabul eden ülkenin kurucu partisinin, bünyesindeki tüm milletvekillerini bağlayan bir duruşunun olması gerekmiyor mu?
ATATÜRK'ÜN TELGRAFI BİLE ÇARPITILDI!
Din sömürüsüyle gelecek oyların peşinde olanlar, birilerine sempatik görünmek isteyenler, tam da 2 Temmuz Madımak katliamının öncesinde bir karikatürü kullanarak şeriatçı bir kışkırtmaya çanak tuttu!
Özel’in doğru tutumunu çarpıtan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ona yanıt verirken Atatürk’ün 21 Nisan 1920 tarihli telgrafını da dönemin koşullarından ve bağlamından koparıp çarpıttı. Atatürk’ün o telgrafta dinsel bir terminoloji kullanmasını, Meclis’in cuma namazı ve dualarla açılmasını örnek gösterip “Elhamdülillah Müslümanız, Muhammed ümmetindeniz” dedi.
Atatürk, Nutuk’ta, o dönemde bazı bölgelerde irtica isyanları yaşanırken, Meclis’in bir an önce açılması için acele ettiğini anlatıp “21 Nisan 1920 tarihinde tamimen yaptığım tebligat muhteviyatını, o günün hissiyat ve anlayışlarına ne derece uymak mecburiyetinde bulunulduğunu gösterir bir vesika olması itibarıyla, aynen bilginize arz etmeyi uygun görüyorum” diyerek durumu açıklamış.
Atatürk’ün anayasaya ilke olarak geçirdiği laiklik ile ilgili sözlerini sürekli çiğneyenler, içinde bulunulan duruma uyma zorunluluğundan kaynaklandığını özellikle vurguladığı bir telgrafını kendi amaçları için çarpıtma amacındadır. Bu kimsenin haddi değildir!