Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şeriatçılar TBMM’de güçlenme hazırlığında
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kaldırılsın diyorlar.
Buna neden olarak kullandıkları gerekçeleri şöyle sıralıyorlar:
“Sapıklığın propagandasının suç kapsamına alınarak yeni nesillerin zararlı akımlardan korunması”...
“Süresiz nafaka uygulamasına son verilmesi”...
“Kadının fıtratına uygun çalışması”...
“Evlilik dışı ilişkilerin ve nikâhsız birlikteliklerin suç olması”...
Bununa birlikte karma eğitimin zorunlu olmamasını istiyorlar. Ona gerekçe olarak da “gençlerin inançlı, ahlaklı yetiştirilmesini” gösteriyorlar. Doğrudan şeriat gelsin demekten farkı olmayan bu vaatlere seçim beyannamesinde açıkça yer veren siyasal parti, Cumhur İttifakı’na katılan HÜDA PAR!
“Anadilde eğitim hakkını teminat altına alan yeni bir sivil anayasa” vaadinde bulundukları beyannamede, “başörtüsünün ve tesettürün anayasal güvenceye kavuşturulması” hedefi de yazıyor.
Ayrıca bu partinin programında, “medreselerin zorunlu eğitim programına sokulması” gibi talepler bulunuyor.
ANAYASAYA AYKIRI VAATLER
HÜDA PAR’ın vaat ve talepleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasına ve devrim kanunlarına aykırıdır. Anlaşılıyor ki kendisi de sürekli anayasayı ve devrim kanunlarını çiğneyerek iktidarını sürdüren AKP, gelecek dönemde şeriatçı çıkışları yapacak yeni bir ortak buldu.
“Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilen AKP, 21 yıldır bu topluma verdiği zarar yetmezmiş gibi şimdi de yanına aldığı ırkçı ve dinci partilerle, tarihin en tehlikeli ittifakını kurdu.
Kadınları ve laikliği seçim pazarlıklarına malzeme eden bu kirli ittifak, Cumhuriyetin 100. yılında, hem etnik köken hem de mezhep üzerine kurulu siyaset ile dini yönetimin planlarını kuruyor ve ülkenin tam olarak ortaçağ karanlığına itilmesine hazırlık yapıyor.
LAİKLİĞE VE KADINLARA BÜYÜK SALDIRI
Geçmişi beton çivisi ve domuz bağıyla işlediği cinayetlerle dolu olan, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı, İslamcı feminist yazar Konca Kuriş’i katleden Türkiye’deki en vahşi radikal İslamcı Hizbullah’ı “terör örgütü olarak görmeyen” HÜDA PAR’ın Gazi Meclis’te temsil edilme olasılığının bulunması, hem laik Cumhuriyete hem de ülkedeki tüm kadınlara büyük bir saldırıdır.
Çünkü Cumhuriyet Devrimi, bu ülkede tam bağımsızlık için olduğu kadar, kadınların özgürlüğünü ve eşitliğini sağlayan devrimdir!
İşte tam da bu nedenle tehlike çanları bu kez kulakları sağır edecek şekilde çalıyor., devrimin temeli sarsılmak isteniyor.
Parti programı ve seçim beyannamesi ile açıkça anayasaya aykırı bir oluşumun seçime katılması karşısında “yok mu bu devletin bir savcısı!” diyeceğim ama sorumun yanıtını da biliyorum.
İşin en trajik yanı da bu!
Ama şu da var...
“Görmedim, duymadım, söylemedim” diyerek kurtulabileceğiniz bir durum değildir bu. Şimdi susuyor olabilirsiniz ama duymadık diyemezsiniz, bilmiyorduk diyemezsiniz.
Gün gelecek devran dönecek ve herkes bir gün laik Cumhuriyete ve devrim kanunlarına ihanetinin bedelini hukuk devletinin tesis ettiği adalet önünde ödeyecektir.
Bu devrimi yıkamayacaksınız!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!