Aday tartışmasının gizledikleri
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

Aday tartışmasının gizledikleri

07.11.2018 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Yine seçim yaklaşıyor. Normalde salı günlerine sıkışan muhalefet, böyle zamanlar öncesinde haftanın diğer günlerini de değerlendirmeye başlıyor. Haliyle milyonlarda beklentiler yükseliyor, “bu sefer olacak” hissi güçleniyor; halk seçim dışı zamanlara göre kitlesel olarak politikleşiyor.
Sonra her seçim akşamı, gün boyu sandıkta iradesine sahip çıkan, hayatındaki en politik gününü yaşayan yüz binlerin enerjisi, oy verdikleri partiler tarafından yine yüzüstü bırakılıyor. Sahip çıkılmamışlık, yarı yolda bırakılmışlık hissi baskın geliyor. Seçime doğru yükselen “kitlesel politikleşme” hali, seçim akşamı ve izleyen günlerde yerini “öfkeli siyasetsizleşme”ye bırakıyor. Şu anda ikincisini yaşıyoruz ve bunu fark etmeyenler, aşağıda kaynayan kazanı görmeyenler, halkı kazanmak yerine yukarıda aday tartışması yapıyor.
Mühürsüz 16 Nisan referandumundan sonra da 24 Haziran akşamından bu yana da durum budur.
Ülke kötüye gitmekte, yönetenler sorunlara çare bulamamakta, muhalif siyasetlerse yazık ki bu iktidarın bütünleyicisi görüntüsü vermekten öteye uzanamamakta.
Bunları tartışmayalım; siz yine de boş verin. “İstanbul için şu isimler konuşuluyor, Ankara için bu isim öne çıkıyor. İzmir garanti ya, çok kişi talip oluyor” siyaseti hepimize iyi geliyor.
İyi güzel de kim konuşuyor, kim öne çıkarıyor? Parti örgütleri mi, üyeler mi, gidişattan endişeli milyonlar mı? Değil elbette.
Bakın bugün Türkiye nüfusunun çoğunluğu, 2014 yerel seçimlerinde o görev için seçilmemiş, yani yarı yolda atanmış kişilerin başında olduğu belediyeler tarafından yönetiliyor. Erdoğan İstanbul, Ankara, Bursa başta olmak üzere, “metal yorgunluğu” bahanesiyle partisinin en büyük belediyelerinin başkanlarını istifa ettirdi; yerlerine o görev için seçilmemiş kişileri atadı. Diğer yandan Doğu ve Güneydoğu’da 100’e yakın belediyeye de kayyım atandı. Bu bölgelerdeki il ve ilçelerde kaymakam-belediye başkanı, vali yardımcısı-belediye başkanı tekliği atanmışlar lehine sağlandı.
Anlayacağınız Türkiye yerel seçime gidiyor olsa da sorunlar yerel değil. Atanmışların giderek öne çıktığı, her şeyin kararının tek kişiye bağlandığı, istenenin istifa ettirildiği, istenenin görevden alındığı bir otoriter rejim tablosu var ülkede. Meseleyi aday tartışmasına indirmek, tabloyu sıradanlaştırıyor.
Erken uyarı görevimiz. Belediyelerden yükselmiş, ilmek ilmek, yıllar içinde devleti toptan kuşatmış, yani yıllara dayanan stratejisi ve örgütlenmesi olan, kamu kaynaklarını seçim öncesi seferber eden bir iktidarı, “seçime 3 ay kala, halkı dışlayarak, bize kızgınlığını hesaba katmadan, kapalı kapılar ardında belirlenecek adaylarla geriletiriz” stratejisi tutmaz. AKP’yi de küçümsemektir bu. Kolaycılıktır.
Diğer yandan, sahip olunan onlarca belediyeden ülke için alternatif görüntüsü oluşturacak, yerel seçim gündemini kuracak bir model öne çıkarılamıyorsa, iyi örnekler “bize rakip olur, fazla sivrilmesin” mantığıyla görünür hale getirilemiyorsa; bir Ovacık gündemi yaratılamıyorsa, orada sorun vardır.
Son yerel seçimden bu yana mahalle mahalle örgütlenen, halkın içinden, sevilen isimleri somut çözümlerle ve yerel programıyla gün gün yükselten bir strateji uygulamadan “seçime 3 ay kala sahaya ineriz” diyorsanız; kusura bakmayın, aday tartışması bunların yokluğunun, yapılmamasının, seçim dışı zamanlarda varlık gösterememenin, kadro geliştirmemenin örtüsü haline gelmiş demektir.
Üstüne bir de 4 ay önce milletvekili seçilmiş kimi isimlerin garanti yerlerden belediye başkan adaylığı için kulis yaptığı haberleri yayılıyor. “Ülkede iktidar olamıyoruz; bari belediyelerde, kendi dar alanımızda iktidar hissini tadalım” siyasetiyle bütünleşen bir adaylık süreci, ülkede iktidar olmaya ön açmayacağı gibi, yerelde de belediyeleri kazandırmaz. Yerel seçimler bir partinin iktidar alternatifi olduğunu göstermeye yaramalıdır; kadroların iktidar olmaktan umudu kestiğini göstermeye değil.
Bütün bunları konuşmadan aday tartışalım. Siz yukarıdan sunun, halk da gidip onaylasın. Bu yöntemi kabul etsek, tek adam rejimine itiraz etmezdik. Hayır, halk siyasetten umudunu kesmemeli; asıl şimdi bunları konuşmalıyız. Geleceği kurtarmak için gerçeklerle yüzleşmek zorundayız. 

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021