Bir fotoğraftan fazlası
Deniz Yıldırım
Son Köşe Yazıları

Bir fotoğraftan fazlası

22.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

31 Mart’tan önce “illet, zillet” sözleri havada uçuşuyordu; aynı muhalefet liderlerine 19 Mayıs’ın 100. yılında Samsun çağrısı yaptı Erdoğan.
Erdoğan’ın 17 yıllık iktidar serüvenine bakanlar, bu tür hamlelere alışkındır. Ana stratejisi iktidarda kalmak, rejimi ve toplumsal ilişkileri dönüştürmektir. Bu stratejiye uygun olarak taktik manevralar yapma esnekliği ise diğer siyasetçilere göre daha fazla olmuştur daima. 19 Mayıs’taki çağrıyı ve kendi etrafında sunduğu fotoğrafı da bu taktik çerçevesinde okumak gerekir öncelikle.
Hangi şartlarda yapmıştır bu çağrıyı? 31 Mart seçimlerinden, yani AKP’nin güç kaybının görünür hale gelmesinden sonra. Parti içi ve partiler arası ittifaklarının da dağılma potansiyeli taşıdığı bir dönemde yani. Türkiye ittifakı” stratejisi, tam da bu çatlakları daha geniş bir yelpaze temsiline oturtarak aşma arayışıydı. Samsun’da ilk kez somutlandı.
Kimileri, “daha önce milli bayramları kutlamaz, izin de vermezlerdi” diyerek avunabilir. Kuşkusuz ki Atatürk sevgisi ve özlemi, bu iktidar döneminde ve bu iktidar sayesinde daha da artmıştır. İktidarsa yükselen bu dalgayı karşıya almak yerine içini kendi siyaset planıyla doldurup (daha doğrusu içini boşaltıp) güne uyarlamayı seçmiştir şimdi.
Bir defa Saray, uzun süredir kendisini iktidarda tutma mücadelesini bir tür “ikinci kurtuluş savaşı” gibi sunmaya, bu teze kendi dışından da destekçi bularak bunu genel, milli çıkar gibi göstermeye çalışıyor. 19 Mayıs’ın, yani Milli Mücadele’nin başlangıcının 100. yılı gibi sembolik bir tarihte kendi liderliği etrafında sunduğu fotoğraf, iktidarın bu uğurda bugüne kadar sağladığı en büyük taktik başarıdır.
Muhalefet, özellikle CHP liderliği ise 100. yılın asıl tartışılıp gündem yapılacak atılım stratejisini ve siyasetini kendi etrafında belirleyemedi ve “gitmezsek Erdoğan aleyhimizde kullanır” çekingenliğine yine yenik düştü. Kim rakibini kendi minderine çekebiliyorsa, oyun kurucu güç odur. Ayrıca muhalefet kurtuluş savaşının aynı zamanda saraya karşı örgütlenen politik boyutunu tıpkı iktidar gibi yok saymış, daveti kabul ederken bunu tartışma konusu bile yapmamış; “saray etrafında ikinci kurtuluş savaşı” hikâyesine böyle bir sembolik günde can vermiştir.
Kuşkusuz Mustafa Kemal de Kurtuluş Savaşımız sırasında taktik hamleler yapmıştır. Cepheyi geniş tutmak için padişah ile hükümet ayrılığına vurgu yapmak; halkın daha büyük değişimlere hazır olmayan kesimleri arasında ayrılık yaratmamak, saray otokrasisinin milli kurtuluşun önünde bir engele dönüştüğünü adım adım vurgulamak bunlar arasındadır. Ancak şartlar bugün farklıdır. Liderlik, strateji belirleme inisiyatifi bugün kimdedir? Tarihi ilerleten kuvvetlerde mi, tarihi gerileten kuvvetlerde mi? Yanıt bellidir.
Diğer yandan Erdoğan, bu davet ve fotoğraf sayesinde kendi etrafında çözülen ittifakları, yalnızlaşmayı aşarken; karşıtı güçler arasındaki birliği de aşındırmayı hedeflemiştir. Örneğin CHP ile İYİ Parti ittifakının uzun süre sonra Saray tarafından ilk kez parçalı bir görüntüye kavuşturulduğunu söyleyebiliriz. CHP’nin daveti apar topar, ittifak yaptığı aktörlerle yeterince tartışıp karar birliğine varmaksızın kabul etmesi ve İYİ Parti’nin daveti bir “iktidar şovu” olarak görüp reddetmesi, Erdoğan’ın karşıt ittifakların iç çelişkilerine dair ilk ciddi sınamasına dönüşmüştür. Bunu yaparken de muhalefetin uzun süredir öne çıkardığı “birleştiricilik” vurgusunu kendi lehine etkisizleştirmeyi denediği de söylenebilir.
Bir başka boyut: Kritik İstanbul seçimlerinde iki ittifak da Kürt seçmenlerin oylarının belirleyici olacağını ilan etmektedir. Böyle bir ortamda Kürtsüz Türkiye ittifakı fotoğrafına iki adayın da partilerinin katılmasının İstanbul’daki Kürt seçmenlerin bir bölümünde bile “ikisi de aynı” hissiyatıyla sandıktan kaçış yaratması, fotoğrafın iktidar lehine bir diğer kazanımı olabilecektir. Bu da yine planlayıcıların hedefleri arasında görülmelidir.
Son olarak fotoğraf, Erdoğan’ın kendi ittifaklarına dönük de bir mesaj niteliğindedir. Özellikle 31 Mart’tan sonra MHP’nin iktidarın kendisine daha da bağımlı hale geldiğini alttan alta vurgulaması karşısında Erdoğan 19 Mayıs fotoğrafıyla MHP’ye de “alternatifsiz değiliz” demiş oldu. Çağırdığında, en ufak bir manevra yaptığında '65trafında hâlâ böyle sorgusuz ve sualsizce geniş yelpaze oluştuğunu fark eden Erdoğan, bu taktiğin tutmasını bundan sonra MHP ile ilişkilerde daha fazla dengeleyici bir faktör, hatta koz olarak değerlendirecektir.
Özetle, hamlenin 19 Mayıs için kazananı Erdoğan’dır.  

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet’e veda

Cumhuriyet’e veda

Devamını Oku
04.06.2022
‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

‘Koalisyon eşittir kriz’ formülü üzerine

Devamını Oku
21.05.2022
Geçim siyaseti, aday siyaseti

Geçim siyaseti, aday siyaseti

Devamını Oku
07.05.2022
Hak mücadelesi

Hak mücadelesi

Devamını Oku
30.04.2022
23 Nisan ve iki halkçılık

23 Nisan ve iki halkçılık

Devamını Oku
23.04.2022
Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Enstitülü kuşak ve gelecek zaman

Devamını Oku
16.04.2022
‘Sonra hayat devam etti’

‘Sonra hayat devam etti’

Devamını Oku
02.04.2022
Değer mi hiç?

Değer mi hiç?

Devamını Oku
26.03.2022
Savaş ve siyaset

Savaş ve siyaset

Devamını Oku
19.03.2022
Transit

Transit

Devamını Oku
12.03.2022
Savaş (05 Mart 2022)

Savaş

Devamını Oku
05.03.2022
Ukrayna

Ukrayna

Devamını Oku
26.02.2022
Cemre düştü

Cemre düştü

Devamını Oku
23.02.2022
İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

İttifaklar, temsiller ve adlandırmalar

Devamını Oku
16.02.2022
Güneşli Pazartesiler

Güneşli Pazartesiler

Devamını Oku
12.02.2022
En uzun gece

En uzun gece

Devamını Oku
09.02.2022
Çatlak

Çatlak

Devamını Oku
05.02.2022
Rejimin yeni aşaması

Rejimin yeni aşaması

Devamını Oku
02.02.2022
Borç

Borç

Devamını Oku
29.01.2022
‘Siyasetin sonu’

‘Siyasetin sonu’

Devamını Oku
19.01.2022
Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Ahlat Ağacı’nın borç toplumu

Devamını Oku
15.01.2022
Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Kişiselleşme değil ortak çözüm programı

Devamını Oku
12.01.2022
Deli İbram Divanı

Deli İbram Divanı

Devamını Oku
08.01.2022
İki ülkeden Türkiye’ye

İki ülkeden Türkiye’ye

Devamını Oku
05.01.2022
Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Boric’den Babiš’e, Şili’den Çekya’ya

Devamını Oku
29.12.2021
Kâğıt

Kâğıt

Devamını Oku
25.12.2021
Geçim ve seçim: Şili dersleri

Geçim ve seçim: Şili dersleri

Devamını Oku
22.12.2021
Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Tatar Çölü’nden Tatar Ramazan’a

Devamını Oku
18.12.2021
Yeni model

Yeni model

Devamını Oku
15.12.2021
Joker

Joker

Devamını Oku
11.12.2021
Milli Görüş partileri

Milli Görüş partileri

Devamını Oku
08.12.2021
Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Drogolaşma ve Don Kişotlaşma

Devamını Oku
04.12.2021
Birincil ittifak

Birincil ittifak

Devamını Oku
01.12.2021
Oblomov’dan Don Kişot’a

Oblomov’dan Don Kişot’a

Devamını Oku
27.11.2021
‘Yoksulluk Kader Olamaz’

‘Yoksulluk Kader Olamaz’

Devamını Oku
24.11.2021
Labirent

Bir intiharın genel provası

Devamını Oku
20.11.2021
Akışına bırakmak

Akışına bırakmak

Devamını Oku
17.11.2021
Kalabalığa kaçış

Kalabalığa kaçış

Devamını Oku
13.11.2021
Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Yeni kamuculuk ve kooperatifler

Devamını Oku
10.11.2021
Truman kaçışı

Truman kaçışı

Devamını Oku
30.10.2021