Yassıada 1961 Yassıada 2019

Yassıada 1961 Yassıada 2019

28.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

İstanbul adaları, Bizanslılar döneminde, devrilmiş imparatorların sürgün yeri (bir de sürülürken gözlerine mil çekilirdi!) olarak kullanıldığından Frenkler tarafından “Prens Adaları” olarak anılmaktadır. Dördü mukim olan bu adalardan, eni 185, boyu 740 metre, yüzölçümü 18.3 hektar olan, Burgazada’ya 2.67, Fenerbahçe’ye 6.04 deniz mili uzaklıktaki Yassıada, yakın tarihimizde de Bizans dönemindekine benzer, uğursuz bir işlev görerek, devrik DP ileri gelenlerinin, aralarından Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idamlarıyla sonuçlanan yargılamaların yapıldığı yer olmuş ve bu olaydan sonra artık “siyasi idam”ın simgesi haline gelmişti.
Tarihimizin 20. yüzyıldaki bu ayıbının bir ölçüde giderilmesi için 21. yüzyılda Yassıada’yı “Özgürlük ve Demokrasi Adası”na çevirmek üzere bir proje geliştirilmiş bulunuyor. 27 Mayıs’ın 59. yıldönümünün arifesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yanında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte, bu projenin son halini görmek için Yassıada’yı ziyaret etti.

***

2019 27 Mayıs’ı arifesindeki Yassıada idam cezalarının verildiği 1961 Yassıadası’na göre değişmiş miydi” sorusunun yanıtı “görünüşte evet” olacaktır.
Gerçekten de üzerine 125 yataklı bir otel, 1200 kişi kapasiteli bir camii, 600 kişilik konferans salonu ve başka tesisler inşa edilerek bir beton yığınına dönüşen ada çok değişmiş, ama bu değişime uğrarken, 2000’li yılların İstanbul’unun vandal istilasına uğramışçasına hoyratça talan edilmişlik yazgısının dışında kalamamıştır.
Beton yığını Yassıada’yı internetteki canlı görüntülerinden izleyebilirsiniz. 21. yüzyılın en büyük beton “urkent” lerinden biri olan İstanbul’un diğer köşelerinden daha değişik olmayan görüntüyü yadırgayacağınızı sanmıyorum. Aynı Arap tarzı mimari, aynı beton yoğunluğu, aynı kibir duygusu, aynı görgüsüzlük, adanın yatak kapasitesini çok aşan 600 kişilik konferans salonu ve 1200 kapasiteli camisi ile aynı azamet, aynı böbürlenme tutkusu...
Ada asker sultasından, sivil mülkiyetine geçerken, daha insancıl, daha estetik beklentilere yanıt veren, daha insancıl bir görüntüye bürünememiş, olsa olsa postallı ceberutluğu, takunyalı yalakalığa tebdil eden dokunmalarla daha da eklektik bir hale dönüşmüştür.
Bari adanın üstündeki o güdümlü yargı, adalet yoksunu, zulüm baskı ve hukuksuzluk pusu kalkıp, bir barış ve demokrasi havası gelmiş mi” diye sormanın da bir anlamı yok.

***

Türkiye, bütünüyle bir bağımlı ve güdümlü yargı ummanı (okyanusu) iken, onun küçük Marmara Denizi’nin ortasındaki bir nokta olan Yassıada nasıl bir özgürlük ve demokrasi adası olabilirdi ki?
Adada bu açıdan bir değişiklik olabilmesi için, 2019 Türkiyesi’nin demokrasi ve özgürlükler açısından, 1960-61 Türkiyesi’nden daha ileride olması gerekirdi.
Şimdi durumun böyle olduğunu söyleyebilecek tek bir izan sahibi Allah’ın kulu bulabilir misiniz?
Türkiye’nin trajedisi, artık geride bıraktığı askeri vesayetinden çok, takunyalıcüppeli vesayetinin, postallı üniformalı vesayetinden daha despot olmasıdır.
Evet, askeri vesayet gitmiş, Yassıada sivilleşmiştir, ama yine de bir özgürlük ve demokrasi adası olamayıp, sivil hukuksuzluk, baskı, zulüm ve despotluk ummanı ortasında bir nokta olmayı sürdürmektedir.
Kısaca, Yassıada cephesinde özde yeni bir şey yok.  

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023