Özdemir İnce

Ulemadan Erdoğan

24 Aralık 2019 Salı

Tek davası ahlak olan Müslüman düşünür Nurettin Topçu, 1965’te, M. Orhan Okaya yazdığı mektubunda adeta çaresizliğini haykırır: ‘Ahlaksızlığın ummanı olan bu Şark’ı yaşadıkça tanıyorum. Yaşanan şekliyle Müslümanlık Şark’ı bitirmiş. Buraya artık ne ilim girer, ne ahlak; ne de Allah uzanır bunlara. Bunların önce her şeyi bırakıp insanlık devrine girmeleri lazım. Mesele tam da bu, ‘insan’ olmadan dindar olunamaz.” (3.12.2019 tarihli yazımdan. Kaynak: Ayşe Sucu, Sözcü, 15.11.2019)

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 25 Kasım'da başlayan 6. Din Şûrası’nda yaptığı konuşma bir milattır. Çünkü laik devletle olan bütün bağlarını koparmış, bütün köprüleri atmıştır. Zaten Diyanet İşleri Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı ortaklığının uygulamalarında bunun en çarpıcı örnekleri görülmektedir. DİB, MEB’i köle gibi, ring beygiri gibi kullanıyor.

Necmettin Erbakan kökenli partilerinin amaç ve hedeflerinin laik Cumhuriyeti yıkıp yerine İslam şeriatına dayalı bir rejim kurmak, meslekleri İslamileştirmek olduğunu 1980’lerin ortalarından bu yana yazmaktayım. İmam vali, imam bakan, imam başbakan, imam cumhurreisi…

***

16.9.2001 tarihli Hürriyet Pazar’da AKP’nin kuruluş ilkesi olan “Kolektif Akıl”ı tanımlarken “Ortak Akıl, demokrasilerde değil, teokratik düzende, faşizmde, totaliter rejimlerde geçerlidir. Onlar tarafından yaratılır ve onları yaratır! Ya da onları yaratır ve onlar tarafından yaratılır! diye yazdım.

AKP’nin çıkardığını iddia ettiği “Milli Görüş”ün gömlek değil, yüzülmez türden gergedan derisi  olduğunu parti kurulduğu günden beri yazmaktayım.

***

Öğretim Birliği Yasası’nın gerekçesini anımsayalım: İki türlü eğitim, bir ülkede ‘iki türlü insan’ yetiştirir. Bu ise düşünce ve duyguda birlik ve bütünlüğü bozar.

Türkiye şu anda ikiye bölünmüşse bunun nedeni Öğretim Birliği Yasası’na aykırı işlevler yüklenen imam hatip okullarıdır.” (Hürriyet, 6.5.2003)

***

Ama R.T. Erdoğan, Anayasa’yı ve Öğretim Birliği (Tevhidi Tedrisat) Yasası’nı yok sayıp “Kur'an-ı Kerim, Siyeri Nebi dersleri, 4-6 yaşındaki çocuklara yönelik Kuran kursları sizlere çok önemli imkânlar sunuyor. Hamd olsun artık vatandaşımız istediği gün ve saatte Kur'an-ı Kerim eğitim ve öğretimi alabiliyor. Bir dönem öğrenci sayısı 60 binlere kadar düşen imam hatip okullarına rağbet günden güne artıyor. Şu anda 1 milyon 300 bin imam hatip öğrencisi var. Din ve irşat görevini ifa noktasında Diyanet camiamızın önünde hiçbir engel, hiçbir kısıtlama bulunmuyor” sözleriyle laik Cumhuriyete meydan okuyor.

***

Çocuklara Kuran’ı anlamadan ezberlettin, beyinlerini hurafelerle doldurdun diyelim. Peki onları kapitalizmin ürünlerinden uzak tutabilir misin? Teknolojinin ürünlerinden öğrendikleri senin öğrettiğin üfürüklerle çatışmayacak mı? Evrenin ve dünyasının yaşının milyarlarca yıl, kendisinin de mutasyon geçirmiş bir maymun türü olduğunu öğrendiğinde ne olacak? Sen okulda engellesen bile öğrenecekler.

Gündelik hayatta çağdaş Batı’nın teknolojisini kullansınlar ama Batı uygarlığını reddetsinler istiyorsun. Pek güzel! Ancak, Batı’nın akla dayalı bilgisi olmadan topluiğne bile üretemezsin. Dünya ile nasıl yarışacaksın? Batı’nın ürünlerini sonsuza kadar para bastırıp satın almak zorundasın. Parayı nereden bulacaksın? Ağrı Dağı altından, Erciyes elmastan, Toroslar gümüşten olsa, bozdur bozdur harca! Bu kaynakların yoksa uygar dünyanın kölesi olursun. İslam dünyası ezilmişlik, aşağılık duygusu yüzünden kafayı üşüttü, kurtuluşu radikal İslam’da arıyor. 1000 yıldır aklını kullanmayan İslam âlemi bu gidişle dünya için bir fazlalık olacak ve varlık olarak da tarih sahnesinden silinecek. Bunları bir düşün!

***

Mersin Lisesi Orta 1’de  (1948) Türkçe öğretmenimiz Göbek Emmi (Rahmi Öztop) şairinin kim olduğunu söylemeden aşağıdaki dizeleri bize ezberletmişti. Sonradan M.A. Ersoy’un  Ey Yolcu, Uyan!” adlı şiirinden dizeler olduğunu öğrendik. Mutlaka biliyorsundur!

Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz; / Davranmayacak kimse bu meydana atılmaz. // Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha / Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha!”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk 16 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları