Salt AKP’nin Oy Kaybetmesi Yetmez

26 Şubat 2015 Perşembe

Oscar Ödül törenlerini izlediniz mi?
En iyi film ödülü de dahil dört dalda birinci olan, “Birdman”in Meksikalı yönetmeni Alejandro Gonzales Inarritu TV ekranlarından bütün dünyaya şöyle seslendi:
-Bu ödülü Meksika’da yaşayan hemşerilerime ithaf ediyorum. Hak ettiğimiz bir hükümete kavuşabilmemiz, böyle bir hükümeti geliştirebilmemiz için dua ediyorum.
Bu sözler, büyük ekonomik bunalım, çeteler ve şiddet eylemleriyle boğuşmakta olan Devlet Başkanı Pena Nieto’ya yöneltilmiş bir eleştiri.
Şimdi ülkemizde Tayyip Erdoğan uygulamalarına alışmış olanlar, sormuşlardır:
-Kim bilir Meksika Devlet Başkanı ne ağır, ne yenilip yutulmaz bir yanıt vermiştir?
Halbuki, Pena Nieto şunları söylemekle yetinmiş:
-Yetenekli Meksikalılar büyük özveriyle ve kendilerini adayarak tarih yaratıyorlar. Kutlarım.
Bir de aynı eleştirilerin Tayyip Erdoğan’a yöneltilmesi halinde tepkisinin ne olacağını düşünün!
En hafifinden “Ben milli iradeyim. Sen kim oluyorsun da..”dan başlayıp kim bilir nerelere kadar tırmanırdı. Oralara kadar gitmeye gerek yok haziran seçimlerinde AKP’nin oy kaybedeceğini söyleyenlerin nelere maruz kaldıklarına bakmak yeter.

***

Gerçekten de, gelecek seçimlerde AKP’nin yüzde kırkların altına düşeceğini ileri süren Gezici Araştırma şirketi, Maliye’nin yıldırım baskısına maruz kaldı.
Son yerel seçimler ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucunu en yakın tahmin eden araştırma şirketinin sahibi Murat Gezici yapılan denetleme için “normal değil” diyor ve daha önce de çeşitli tehditler aldıklarını söylüyor.
Tayyip Bey ve AKP’liler kızadursunlar, oy kaybı sinyalleri gelmeye devam ediyor. Nitekim Bülent Tanla’nın da dünkü Cumhuriyet’teki yazısının başlığı şöyleydi:
İktidar çakılıyor mu?
İktidarın büyük bir kan kaybına uğramakta olduğu gerçektir.
Ama gerek Gezici Araştırma’nın anketi, gerekse Tanla’nın yazısı açıklıkla göstermektedir ki Türkiye’nin önümüzdeki dönemin kaçınılmaz büyük kaosunu atlatma konusunda tünelin ucundan bir ışık görebilmesi için bu kayıp tek başına yeterli değildir.
Her şeyden önce, HDP’nin parti olarak, seçime girip de barajı aşamaması halinde, AKP’nin seçimden oy oranı olarak azalmasına karşın sandalye sayısı olarak artışla çıkması gerçeği ile karşılaşacağız.

***

Demirtaş barajı aşacaklarına kesin gözüyle baksa da oylarının kritik eşikte bulunduğu yadsınamaz.
Çözüm süreci de önemli.
Gerçi taraflardan, hiçbirinin, seçime kadar dramatik kopuşlara ve kargaşaya yol açacak politikalara iltifat etmeleri beklenemez. Ama çözümü savsaklıyor görüşünü pekiştirecek bir gelişmenin doğuracağı düş kırıklığı HDP’nin barajı aşmasını tehlikeye atacaktır.
AKP’nin gelecek seçimde kaybedeceği oyların onu iktidardan düşürmesi beklenemez. Zaten AKP çoğunluğu kaybetse bile fiili Başkan Baba yerinde duruyor olacaktır.
Kaldı ki tam hesabın ödenmesi aşamasında AKP’nin ve Tayyip Bey’in gitmiş olmaları, olasılıkların en kötüsüdür.
Ancak, önümüzdeki dönemin çalkantılı günlerinde, umut ışığının parlayabilmesi için muhalefetin de güçlenmesi gerekmektedir.
Bunun için iki önemli koşul var. Birincisi, MHP’nin stepne olmaktan çıkıp gerçek alternatif olması, ikincisi de CHP’nin içinde debelendiği yüzde yirmiler bandından yüzde otuzlar bandına bir sıçrayış yapması.
Bu da iki koşula bağlı.
CHP’nin kısa süre içinde, önce kendi örgütünde sonra da potansiyel seçmeninde bir ivme yaratabilmesi.
Bu konuda İstanbul 1. Bölge’den adaylığını açıklayan Prof. Dr. Tolga Yarman’ın şu sözü ne kadar güzel:
-Büyük eserlere yiğitçe, cesaretle imza atabilmek için güç, ancak örgütlerden alınır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları