Bayramda gazeteler tatsızdır. Muhabirler ve gazetelerin mutfağında çalışanlar dönüşümlü olarak izin yapar. Nedense bayramlarda haber de azdır. Okur tatile gittiği için zaten tirajlar düşer. Gazetelerde nöbetçi kalanlar da oflayıp puflamadan bir an önce haberleri sayfalara yerleştirip, eve ya da dışarı eğlenmeye gitmek isterler.
Gittikçe anlamsızlaşan, ruhunu kaybeden, sevimsizleşen ülkede bu bayram da aynı şey yaşandı. Haber kıtlığında gazetelerin mutfağında kalanlar, o çok tanıdık soruşturma-kovuşturmatutuklama haberlerini sayfalara dizdi, aynı bayram demeçlerini redakte etti, aynı bildik terörle mücadele yeminlerini haberleştirdi. Ne yapsın gazeteciler? Sıkılmadan ülkedeki anormalliklere, kontrolsüz tutuklamalara, tek bir pırıltısı olmayan adamlardan gelen saçma demeçlere normal birer habermiş muamelesi yaparak gazete sayfalarına yerleştirdi...
Oysa okur açısından bu bayramda gazete sayfalarında okuduğumuz onlarca ıvır-kıvır haberden sadece bir tanesinin anlamı vardı: Tarık Akan’ın ölümü. Hepimizi üzüntüye boğdu bu haber. Tarık Akan sadece Türk sinemasının jönü değil, bir mücadele insanıydı. Kuşaklararası yürüyen bir efsaneydi. O yüzden sevdi bu halk onu. Yakışıklıydı. Sevimliydi. İsyankârdı. Muzipti. Ve en önemlisi solcuydu...
Anneannem de ben de Tarık Akan’a hayrandık. Ben küçücük çocuk, anneannem koskoca kadın. Başkasına değil sadece ona bayılırdık...
Biliyor musunuz kadınlar aslında sadece solcu erkeklere âşık olur. Gerisi fasa fiso. Sağcı bir adamla çıkabilir, dolaşabilir, hatta yeri geldiğinde pek başarılı bir evlilik yapabilirsiniz. Mutlu da olabilirsiniz. Ama bir kadının yüreğini hoplatan, içini sızlatan, asla unutamadığı hep o mahalledeki serseri solcudur.
İşte Tarık Akan, tam da buydu Türkiye’deki kadınlar için.
Onlarca jön geçti Türk sinemasından, neden Tarık Akan?
Benden duymuş olmayın ama gücü ya da kurulu düzeni savunmak hiçbir erkeği seksi kılmaz. Bratt Pitt bile olsanız, bu hayatla ilgili bir derdiniz, bir kavganız olacak. Bir itirazınız olacak. Tıkır tıkır işleyen bir saat çok faydalı ama kimse için çok ilginç değil. Hak arayan, mazlumu kollayan, adalet diyen, polis kalkanına, copuna, TOMA’sına direnendir her daim daha cazip olan.
Tarık Akan bu yüzden sevildi.
Tarık Akan’ın son dönemde “ulusalcı” olduğu eleştirisini yapanlar var. Ama unutmayın, adam Dombra değil en baskıcı dönemde Yılmaz Güney’in yasaklı “Yol” filmini yapmış! Köşesinde oturacağına protestolara gitmiş. İtiraz etmiş. Her köşeye korkunun sindiği darbe sonrası günlerde, “mahalledeki solcu genç” rolünü kabul etmiş. İsyanını oyunculuğuyla, film seçimiyle göstermiş.
Doğru ya da yanlış ama Türkiye’nin sorunlarını kendine dert edinmiş Tarık Akan. Daha ne olsun.
Kadınlar solcu sever
Yazarın Son Yazıları
Yaklaşan facia
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?
Bu mu devlet aklı?
Lale Devri bitti!
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter
Avrupa ile yakınlaşmak için
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?
Alis harikalar diyarında
Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar
Brunson’la takas fikri kimden çıktı
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı
Sessizlik
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?
Batı’yla pazarlık
Osmanlı bu değildi
Yeni dönem ne olur?
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz
Hüzün
Sonuçlara bir de böyle bakın
Kazanacağız
25 Haziran Türkiye’si
Emanetim sende saklı
İki seçim arası
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim
Oyun büyük
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i
Ben sana iktidar olamazsın demedim...
Sessiz çoğunluk
Burası Rusya değil kardeşim
Ne yapmalı?
Dip dalga ne gösteriyor?
Baskıda kaosa geçiş süreci
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?
Attım bunu cebe
Bilinenler, bilinmeyenler
Piyesin son sahnesi
Diktatörlüğün sıradanlaşması
CHP’nin zor kararı
İki çift lafım var...