Attım bunu cebe
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

Attım bunu cebe

11.05.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Seçime daha altı hafta var, ama memleket hemen bu pazar olacakmış gibi bir havaya girdi. Güzel bir heyecan var ki bunda Muharrem İncefaktörünü azımsamamak lazım. Dinamik, ezber bozan, tatlı bir gerilim kattı seçim yarışına.
Bakın son bir haftada bile neler olmadı ki!
Öncelikle Muharrem İnce’nin Edirne’de HDP’nin cumhurbaşkanı adayını ziyaret edişiyle Selahattin Demirtaş meselesinde algı, alt üst oldu. Demirtaş’ın yargılandığı davaların, bir siyasi intikam güdüsüyle organize edildiğini, terörizm iddiasıyla açılan davaların HDP eş genel başkanı olarak yaptığı konuşmalar, basın açıklamaları üzerinde kurgulandığını zaten bilen biliyordu. Örneğin iddianamelerin birinde terör örgütü üyeliğine delil olarak İmralı’da Abdullah Öcalan’la çektirdiği fotoğraf var ki, çeken cezaevi yöneticisi, çektiren Adalet Bakanlığı. Tam bir komedi.
Ancak Demirtaş konusunda ahlaksız bir sessizlik vardı. Korku, çıkar, pısırıklık, her neyse... Olayın tamamen siyasi hesaplaşma amaçlı olduğunu (AKP yöneticileri ve yandaşlar dahil) herkes bilse dahi, gıkını çıkaran azdı.
Muharrem İnce bu konforlu sessizliği bozdu.
Demek ki ‘Kral çıplak’ demek için, cesaret sahibi tek bir adamın çıkması yeterliymiş. İnce’nin Edirne ziyaretiyle artık Demirtaş’ı cezaevinde tutmanın kara mizah faktörü dışında herhangi bir meşru zemini kalmamıştır. İnanıyorum ki çok geç olmayan bir tarihte, cezaevinden çıkacaktır.
Daha da ötesinde, İnce’nin yüksek profilli muhalefeti, Türkiye’nin seçim sonrası ‘NORMALLEŞME’ mecburiyetinin kaçınılmaz olduğunu gözler önüne sermiştir.
Bunu şimdiden seçim sürecinin bir artısı olarak cebe atalım. Daha yarış sonuçlanmadan ortaya çıkan ikinci bir olgu da, bir iki istisna dışında “ana akım medya” denilen hastalıklı yapının artık tamamen kendini yok etme sürecine girmiş olmasıdır. Hey, gidi günler hey! Zamanında ‘medya gücü’ denilen bir kavram vardı bu ülkede. İktidarları yıkar, algıyı değiştirir, toplumsal dinamizmin bir aynası olarak hepimizi büyülerdi. Bu dönem kapandı. Medyanın günde 3-4 kere sadece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’nın konuşmalarını veren bir mecra haline gelmesi, daha etkili ya da daha kârlı olduğu anlamına gelmiyor. Yandaşlaşma, medyanın gücünü sıfırladı. Karşımızda mecali kalmamış, ruhen tükenmiş ve beyaz eşya mümessilliğinden hallice bir yapı var.
Bir iki istisna dışında para kazanmayan ve etkisiz onlarca gazete ve televizyon...
Bu sürdürülebilir bir düzen değil. Ana akım medyanın sıfırlanmasını, uzun vadede bir artı olarak düşünmek istiyorum. Tabii ki yıllarca çalıştığım gazetelerin, televizyonların anlamsızlaştığını görmek, içimi acıtıyor. Hatta tedirgin de ediyor. Ancak bu gazete ve televizyonlar, artık ankesörlü telefon gibiler. Ne toplumun bilgi alma ihtiyacını karşılıyor ne de iç dinamizmini yansıtıyor.
Haliyle bu dönem, Cumhuriyet gibi temiz kalmayı başarmış bağımsız mecralar ve gazeteciler için büyük fırsatlar içeriyor. Yeni bir şeyler kurmak, habercilik yapmak, daha kaliteli (ve temiz) bir medya düzeni kurmak için iyi bir dönem. Özellikle genç gazeteciler ve işsiz meslektaşlarımız, karamsarlığa kapılmasın. Bugün alternatif medya yapısı, çok parçalı ve ufak ölçekli gözükebilir. Ancak geleceğin Türkiye’sinde amiral gemileri değil onlar olacak.
Bunu da bu seçimlerin ikinci artısı olarak cebe atalım derim...  

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018