İran örneği: Çok bastırırsan patlar
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

İran örneği: Çok bastırırsan patlar

02.01.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

İran’da geçen perşembe ülkenin kuzeydoğusundaki Meşhed kentinde hayat pahalılığına karşı patlak veren protesto gösterileri rejim karşıtı bir karaktere de bürünerek iki gün içinde ülke sathında 30 kente yayıldı. İran İslam Cumhuriyeti tarihinde benzeri görülmemiş bir durum söz konusu.
İlginç çünkü gösteriler herhangi bir siyasi hareketin kontrolünde değil ya da bir siyasi gelişmeye tepki olarak ortaya çıkmadı. Aksine, kendiliğinden, örgütsüz gelişerek toplumun farklı kesimlerini içine alıyor.
İran’da daha önce genellikle başta Tahran’dakiler olmak üzere orta sınıftan insanların ve üniversite gençliğinin sokağa indiği görülmüştü. Bu kez protestoların muhafazakâr Meşhed’de başlayıp ertesi gün Şii ruhban sınıfının merkezi Kum’da da devam etmesi, patlamanın geniş bir toplumsal tabanda meydana geldiğini gösteriyor.
Meşhed’de sokağa inenlerin hatırı sayılır bir kesimi, ılımlı Ruhani iktidarına muhalif, “sertlik yanlısı muhafazakârlar” idi. Diğer taraftan, başka kentlerde rejimin sembolü dini lider Hamaney’in kişiliği de saldırıya uğruyor, aleyhinde sloganlar atılıyor, posterleri tahrip ediliyor.
Bu gösterilerin 2009’daki protestolardan bir farkı şu: Popülist İslamcı Ahmedinejad bir dört yıl daha koltukta otursun diye rejimin Haziran 2009’daki cumhurbaşkanı seçimine hile karıştırması üzerine ilk protestolar Tahran’da, liberal toplum kesimlerinin yaşadığı kuzey bölgesinde başlamıştı. Bu kez gösteriler taşradan kaynaklandı, Tahran üçüncü gün buna dahil oldu.
Paylaşılan teşhis şu: Bu ne bir devrim, ne de siyasallaşmış bir toplumsal hareket, bu bir patlama. Nedeni, özellikle gençlik kesiminde artan işsizlik, petrol-dışı ekonominin yavaşlaması, halkın alım gücündeki azalma, velhasıl dayanılmaz hale gelen geçim sıkıntısı...
Ama bir toplumsal patlama için sadece bu yetmiyor. Kötü yönetim, yaygın yolsuzluk, kamu kaynaklarının kötüye kullanımı ve rejimin sahipleri tarafından yağmalanması da var... Hele bütün bu suç ve kabahatin, üzerinde durduğu kaideyi din ile tarif eden, kısacası teokratik bir rejim tarafından işlenmesi, halkın öfke ve nefretini daha da artırıyor, toplumu patlatmak için adeta “fünye” işlevi görüyor. Rejimin dış politikası sorgulanıyor örneğin; insanlar, kendileri yoksulluk çekerken ülke kaynaklarının Irak ve Suriye’deki operasyonlar için harcanmasını da protesto ediyorlar.
İran’daki gösterilerin nereye doğru evrileceği, nerede ve nasıl duracağı ya da durdurulacağı öngörülemiyor. Yaygın kanaat, bu infilakın bir rejim değişikliğine yol açmayacağı...
Buraya kadar paylaştığım bilgi ve perspektifi hangi kaynaklardan süzerek elde ettiğimi öğrendiğinizde bazılarınız şaşırabilir. Kaynak dünya medyası değil. Farsça bilmediğim için de kaybım yok çünkü İran şehirlerinde göstericiler ve güvenlik güçleri karşı karşıya gelmiş halde iken yerel medyanın “penguen yayıncılığı” yaptığından da haberim var.
İran medyasından sağlıklı ve doğru haber almak mümkün değil. Rejim ülkede gazeteciliği öldürdü, bazı gazetecileri katletti, diğer bütün iyi gazetecileri de hapsetti ya da sürdü. Kendisini dış dünyaya başarıyla kapatan İran’da ülkenin nabzını tutup haber ve yorum konusu yapabilen iyi gazeteci kalmadığı için, bu sosyal patlama bir sürpriz etkisi yarattı.
İran’da nelerin olup bittiğini, neyin neden olamayacağını ya da olabileceğini, çeşitli İranlı gazeteci, akademisyen ve düşünce kuruluşu mensuplarının Twitter’da bu son gösteriler hakkındaki tartışmalarını izleyerek değerlendirdim. Onları anladım, çünkü iletişim dili olarak İngilizceyi kullanıyorlardı. Aralarından bazılarını şahsen tanıyor olmam işimi kolaylaştırdı. Bunlar, maruz kaldıkları türlü baskılar nedeniyle İran’ı terk ederek demokratik ülkelere sığınmak zorunda bırakılmış, iyi eğitimli ve nitelikli insanlardı.
Türkiye, demokrasi ve hukuk devleti olma yoluna en kısa sürede dönmezse, günün birinde İran’a benzer mi? İran’da olan bitenden payımıza düşen soru budur. Bunu tartışalım.
Bu bölgede Perslerin derin etkisi Türklerin Anadolu’ya gelmesinin çok öncesine, antikçağlara kadar gider. Osmanlı-Safevi dengesinde de etkileşim güçlüdür. Atatürk devrimleri İran’ı, İran İslam Devrimi de Türkiye’yi etkilemiş ve hatta dönüştürmüştür. İran’da olanlar kadar, olacaklar da bizi etkileyecektir.
İyi yetişmiş gazeteci ve akademisyenleri sürgün yollarına zorlayarak ülkeyi çölleştirmek, bunu yapanlar için çözüm değildir. Gün gelir insanların sabrı taşarsa, dünya ülkede neler olup bittiğini iktidarın medyasından değil sürgündekilerden öğrenir.
Ve uzun bir final cümlesi: Halkın yaşam standartlarındaki artış beklentisini karşılayamaz hale gelmiş bir iktidar, yolsuzlukların ve her türlü kayırmacılığın önüne geçemiyor, adalet sağlayamıyor, kötü yönetiminin doğurduğu tepkiye karşı tek çözümü, özgürlüklerin alanını daraltıp baskıyı artırmakta buluyor ve bütün bunların üstüne bir de dincilik yapıyorsa, işte orası İran’dır ya da İran olacaktır. 

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018