Depremler, savaşlar ve Cumhuriyet akılcılığı - Dr. Erhan Karaesmen
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Depremler, savaşlar ve Cumhuriyet akılcılığı - Dr. Erhan Karaesmen

17.01.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İnsanoğlu, uzun gelişme macerasında coğrafi, iklimsel ve sosyal zorluklarla karşılaşmıştır. Deprem doğanın yarattığı zorlukların simgesi olarak; savaş ise insanların, toplum gruplarının öğesi olarak, yarattığı sosyal uzlaşmasızlıkların bir talihsiz aynası niteliği ile yaşam güvenliğini azaltan, yok eden temel unsurları yaratagelmiştir.

TOPLUMSAL YARARLAR

Ülkemiz tarihinde deprem ve savaş kavramları üzerinde yoğunlaşmış yaşam zorluklarına karşı bağımsızlık ve kurtuluş arzusu ile birleşmiş olarak olumlu toplumsal önlemler alındığı bilinegelir. “Cumhuriyet akılcılığı” önceden yaşanmış benzeri olguların birikimlerini toplumsal yararları sağlamak/yükseltmek üzere sürekli bir arayış içinde olmuştur. 1920’lerin ulusal bağımsızlık ve yeni bir vatan yaratımı arayışı, sadece askeri başarılarla süslenmiş olmayıp ulusal eğitim ve öğretimi çağdaş akılcılık düzeyine getiren arayışların da bir bütünüydü.

Benzeri yaşanmışlıkların, özellikle, toplum yönetiminde görevli bireylerin uzmanlık birikiminden yararlanılması yolunda parti, örgüt, topluluk adlarıyla anılan toplumsal ilerleme arayışçısı grupların düzenlediği kongreler; Sivas, Erzurum ve Amasya buluşmaları çağdaş yurttaşlık ruhunun ilk bezenişlerini oluşturuyordu. Daha deneyimli ve daha fazla bilgiden yararlanma Cumhuriyetin ilk dönemlerindeki üretimiyle, eğitimiyle, insan ve vatan sevgisi duygularının besleyiciliğiyle bir yeni ülke ve yeni toplum heyecanının mayasıydı, adeta.

Deprem ve savaş kavramlarının talihsiz benzerliği, Cumhuriyetin bu iki büyük afet türünün karşısına dikilmede, anlamlı bir malzemesiydi. 1940’lı yıllarda ilk ve ortaöğretim düzeyindeki kurumlarda o dönemin hükümetlerinin becerikli çabalarıyla ülkemize sıçraması engellenmiş olsa da savaşın temsil ettiği kötülüğe kuvvetle dikkat çekilirdi. Üzerinden belli bir zaman geçmiş olmakla birlikte yüzyılın uluslararası felaketlerinden 1938 Erzincan depremi ile ilgili dikkatli bir uyanıklığa yönlendirici bilgilendirme yapılırdı. Afetlere karşı ulusal dayanışma ruhunun yaratılmasının önemi genç nüfusun dikkatini çekecek biçimde doğrultu bulurdu. Kamu yönetiminin ilgili birimlerinde, doğal afetler konusunda yeterince bilgilendirilmiş, uzman birikiminden ve insan gücünden yararlanılırdı.

EKONOMİK YIKIM

1950 Gediz ve 1999 Marmara gibi büyük afetler, o günlerin koşullarına göre nispeten küçük fiziksel hasarlar ve ekonomik yıkım yaratmışsa, bu durum “Cumhuriyet akılcılığı” arayışçılığının ve çözümcü gayretlerinin bir sonucuydu. Oralardan bu yakınlara gelindiğinde, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri ise bu kez bir akılsızlığın, beceriksizliğin ve ülke yönetimindeki vurdumduymazlığın alabildiğine olumsuz bir ürünü olarak kendini göstermiştir.

Deprem doğal bir olgudur; coğrafi ve jeolojik bilgi kaynaklarının belirlediği doğrultuda bir çeşit kaçınılmaz bir şiddetli yer hareketidir. Ancak yarattığı hasarlar ve sosyoekonomik ölçekte bölgesel felakete dönüşerek yol açtığı zararlarla, Anadolu coğrafyasının bir büyük felaket kaynağı olacağını hep hatırlatmaktadır. Depremin oluşumuna jeolojik, fiziksel bir doğal şekillenme olarak engel olunamasa bile en azından ne çeşit hasarlar ve zararlar yaratabileceği konusunda sürekli uyanık olunması gerektiği açıktır. Düzensiz bir nüfus artışı ve bölgesel iç göç hareketleriyle de birleşmiş olarak kentleşme ve yapılaşma alanındaki umursamazlık ve dikkat yokluğu son dönemlerin en kuşku verici toplumsal oluşumları arasındadır.

Son çeyrek yüzyılda doruğuna ulaşmış bir rant hırsıyla kavrulan kamu yönetimi anlayışı akılcı kentleşme, düzgün ve doğa afetlerine dayanıklı yapılaşma olgularını alabildiğine bir kenara itmiş gibidir. Kentleşme düzeninde ve yapı inşa alanındaki kalite denetimsizliği çağdaş toplum yaşamının neredeyse bir simgesi haline gelmiştir. AFAD’ı, Kızılay’ı, TOKİ’si başta olmak üzere, bazı iyi yerel yönetim birimlerinin dışında kalan, neredeyse tüm devlet kurumları 2023 Şubat’ında dramatik bir yenilgi yaşamıştır. Bunun ve benzeri olguların bedelini, sosyoekonomik ve kültürel yaşam zorlukları altında zaten ezilmiş bulunan geniş toplum kitlelerine daha fazla ödettiremeyiz. Yeni uyanma arayışları, yeni bilgi seferberliği çabalarının peşine düşülmesi gereği ortadadır.

ALINACAK DERSLER

Geçmişte yaşanmış zorlukların sadece günümüz sıkıntılarının nedeni olarak sunulması yerine, etki ve zarar/eylemlerinin ortadan kaldırılacak şekilde gelişmesini/ düzeneğini sağlayacak etkin, adil, toplumsal hakları koruyan bir yönetim ile üretim dahil, verim artırımı sağlanmalıdır. Kısaca geçmişten Cumhuriyet akılcılığı ile ders alınmalıdır.

Sözü edilen amaçlara ulaşmak için gerekli işlem ve eylemlerin yürütülmesinde, aydın insan gücünün ve bilgi birikiminin Cumhuriyet Türkiye’sinde tarihsel bir olgu biçimiyle içinde bulunması gereği hep anımsanmalıdır. Yeniden yaşama geçirilecek toplumcu kurguların çağdaş bir planlayıcılık içinde, geçmişten ders alarak ve geleceğe bilimsel öngörülerle bakarak yeniden canlandırılması yakın geleceğin ana hedefi olmalıdır.

Yazarın Son Yazıları

İBB davasında yargılama süresi - Hikmet Sami Türk

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkındaki yolsuzluk iddianamesiyle İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12.12.2025’te başlayan ve ilk duruşmasının 9 Mart 2026 günü yapılmasına karar verilen davada hedeflenen yargılama süresi, mahkeme tarafından en çok 12 yıl 6 ay olarak belirlendi.

Devamını Oku
24.12.2025
Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025