'Hayatımızı etkilemiyor'
TÜİK son 19 yılda yüzde 20’lik artışla övündü. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Güllü, “Kadınlar doğurganlığıyla ön plana çıkarılıyor. Diplerdeki artış mucize gibi gösterilemez” dedi.
TKDF Başkanı Canan Güllü Cumhuriyet'e konuştu
“İktidarı tarikatlar ve cemaatler ayakta tutuyor. Tarikat ve cemaatlerin gücü sayılarının çok olmasından değil, paradan geliyor. İktidar bu yanılgısını anlamalı. Bugüne kadar yaptığı hatalardan dönmeli.”
“Biz sundukları hizmet karşılığında onaylayacağımız ölçüde bir siyaseti hayal ederken siyaset bizi, inanan, inanmayan, kapalı, açık diye kutuplaştırdı. Sadece cumhuriyete değil kadınlara da düşmanca yaklaşıldı.”
“İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı için kadınlar kolluk kuvvetlerine ulaşamıyor, ulaştığı zaman yeterli yardım ve desteği göremiyor veya “Kolluğa gitsem ne olacak” düşüncesiyle artık şikayet bile etmiyor.”
AKP’nin inadı İstanbul Sözleşmesi'ne
AKP, tüzüğünde kadınların ‘erkeğin saygın ortağı’ olarak tanımlandığı İslam İşbirliği Örgütü Kadının İlerlemesi Teşkilatı’na Türkiye’nin katılımına ilişkin anlaşmayı bir kez daha TBMM’ye getirdi. Muhalefetin tepkileri üzerine anlaşma geri çekilirken Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, iktidarın kadınlar konusunda ‘nüfusun yüzde 4’üne denk gelen cemaat ve tarikatlara güvenip’ hareket ettiğini söyledi.
‘Vazgeçmeyeceğiz’
Sözleşmenin yeniden imzalanması gerektiğine vurgu yapan kadınlar, mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Canan Güllü: Partilerde kol değil, beyin olmak istiyoruz
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı (TKDF) Canan Güllü, yerel seçim öncesi İzmir’de siyasi partilere yaptığı çağrıda, kadın kollarının kaldırılmasını istedi. Güllü “Biz kol değil, beyin olmak, birey olmak istiyoruz”dedi.
Hedef kadın
Hemen her gün bir kadın öldürülürken iktidar kadınları koruyan yasaları aşındırmayı sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla dün yeni bir genelge yayımlandı. “Kanıta yönelik politikaların geliştirilmesi” kararlaştırıldı, diyanet işleri başkanı şiddetle mücadele için oluşturulan kurula üye yapıldı. Kadın hakları savunucuları tepkili...
Kadınlar vazgeçmeyecek
Kadın dernekleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde “eşitsizliğe ve sömürüye” tepki gösterdi. “Cezasızlığın kadına şiddeti artırdığını” söyleyen kadınlar, “Bağnazlığa, yobazlığa asla boyun eğmeyeceğiz. Özgürlüğümüze ve yaşam hakkımıza sahip çıkacağız” dedi.
İki yılda yüzlerce ölüm
Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden resmi olarak çıkışının üzerinden iki yıl geçti. Cezasızlığın önü açılırken şiddet ve katledilen kadın sayısı arttı. Demokratik toplum örgütleri, “Sokakta yürüyen bir kadına yönelik ‘Beni tahrik ediyorsun, böyle gezme’ diyebilme cüretini verdiler” tepkisi gösterdi. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun da gericilerin hedefi haline geldi. Kanunun “aile birliğine” zarar verdiği öne sürüldü. Gericiler, “Haksızlığa uğratılan erkekler şiddete hatta cinayete yönlendiriliyor” diyerek kanunu hedef almaya devam ediyor.
Tepkiler çığ gibi...
Türkiye kadın cinayetleri ile sarsılırken katillerin cezalarına yapılan indirimler gündem oluyor. Kadın dernekleri temsilcileri, yargıda ataerkil bakış açısına dikkat çekiyor.
Kadın hakları savunucuları isyanda
Yeniden Refah Partisi’nden Konya milletvekili seçilen Ali Yüksel’in 3 eşinin olduğu ortaya çıktı. Yüksel’in Meclis’e girmesine kadın hakları savunucuları tepki gösterdi: “TBMM’de bulunması suçtur.”
HÜDA PAR vaatlerine tepki
HÜDA PAR’ın seçim beyannamesinde şeriat vaat edilmesi tepki çekti. Hukukçu Doğan Erkan, “Devrim kanunlarına karşı mücadeleye çağrı yapıyorlar. Hiçbir parti anayasa karşıtı
program öneremez. Bunlar parti kapatma sebebi” ifadesini kullandı.
Kadınlar için son seçim
İktidar, önce İstanbul Sözleşmesi’ni feshetti. Şimdi de kadınları şiddete karşı koruyan yasayı oy uğruna gözden çıkardı. AKP ile Yeniden Refah Partisi, “yasadan aile bütünlüğüne aykırı maddelerin ayıklanması” için protokol imzaladı. Önlenemeyen kadın cinayetlerinin altını çizen hukukçular ve siyasiler tepkili.
Çocuklar, gençler, kadınlar...
Bu yıl büyük Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı. Türkiye, 20 yıllık AKP iktidarında, adım adım kurucu değerlerinden uzaklaştı. 2022’de ülkemizin kilit taşı laiklik aşındırıldı. Kitle örgütlerinin önderleri laiklik ve adalet mesajı verip “Ümitsiz değiliz. Çalışacağız, ülkeyi kurtaracağız” dedi.
İstismar, cinayet, intihar...
Hiranur Vakfı’nda yaşanan istismarla gündeme gelen tarikatlar, bugüne kadar onlarca yaşamı söndürdü. Tıpkı cemaat yurdunda canına kıyan Enes Kara gibi, tıpkı Aladağ’daki yangında yitirdiğimiz çaresiz kız çocukları gibi.
İran'da yaşananların ışığında laikliğin önemi-2
İran’daki kadın eylemleri, kadının toplumdaki yeri kadar İslami açıdan da tartışma yarattı. Bazı kesimler İran’daki rejimin “gerçek İslamı yansıtmadığını” savunurken bazı kesimler de İran ile Türkiye arasındaki dini yaklaşım farkına işaret ediyor.
‘Boyun eğmedik, eğmeyiz!’
Sanatçı Gülşen, sahnede imam hatiplerle ilgili söylediği sözler gerekçe gösterilerek tutuklandı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, “Bugün sanatçı Gülşen’in dört ay önce sarf ettiği sözler üzerine tutuklanması ile Türkiye’de adaletin nasıl bir karanlığa itildiğini tekrar gördük” ifadesiyle karara tepki gösterdi.
'Haddinizi bilin'
Kadınlar, Ankara Melike Hatun Camii imamı olarak bilinen Halil Konakçı'nın kadınları iş yaşamında olmaları ve giydiği kıyafetleri üzerinden hedef alan açıklamasına tepki gösterdi. CHP'li Gamze Taşcıer, Konakçı hakkında gerekli hukuki işlemin yapılması gerektiğini ifade etti. TKDF Başkanı Canan Güllü, imam Konakçı'nın görevden el çektirilmesi için Diyanet'e çağrıda bulundu.