Stratejik körlük
Ahmet Yavuz
Son Köşe Yazıları

Stratejik körlük

14.08.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bu kavram genel olarak Avrupalı politik çevrelerin konformist yaklaşımlarını eleştirmek için kullanılır. En son Dışişleri Bakanı Fidan tarafından kullanıldı, daha önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kullanılmıştı. Kendilerinin bu görüşünü paylaşıyorum.Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecinden dışlanması için kullanılan kavramı başkaları da hatta bazı Avrupalılar da zaman zaman kullanmaktadır. 

Kanımca mesele sadece Türkiye’nin AB’ye kabul edilip edilmemesiyle sınırlı değil, aynı zamanda Rusya’ya karşı takınılan tavır açısından da benzer bir durum söz konusudur.

AB’nin bu tutumuna, bu köşede 17 Ekim 2022 tarihinde değinmiştim: 

“AB, güvenliğini NATO sayesinde ABD ile ortaklıkta bulmanın verdiği konforla Türkiye ve Rusya’yı dışladı. Türkiye’yi ötekileştirdi, Rusya’yı düşmanlaştırdı! Oysa Avrupa coğrafyası hem Türkiye hem Rusya’yı içermekte ve bu, güvenlik boyutuyla uyumluluğu dayatmaktadır. Her iki ülkenin en büyük ekonomik ilişkileri AB iledir. İlişkilerdeki enerji kaynakları etkisi ortadadır. Bu gerçeklere gözler kapandığında sağlıklı bir güvenlik inşa etmek mümkün olmaz. AST (Avrupa Siyasi Toplulukları) girişimi doğru bir adımdır ancak Rusya’sız bir Avrupa güvenliği yeni sorunlar doğurur ve ABD’nin amaçlarına hizmet eder. AB liderlerine düşen, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle konjonktür uygun olmasa bile orta vadede AST’yi bir güvenlik ve refah işbirliği alanı olarak inşa etmeleridir. Maalesef bu vizyonda bir liderlik yoktur.”

Ancak açıkça belirtmek gerekirse stratejik körlük sadece Avrupalı politikacılar ile sınırlı değildir. Ben de bu kavramı Suriye politikası bağlamında Erdoğan ve Fidan için kullanmaktan geri durmayacağım.

Bunun için birçok sebep var.

Olası hiçbir gelişmeyi öngöremediler. ABD ile Esad’ı iktidardan indirme politikası iflas etti. Milyonlarca sığınmacıya bakmak zorunda kaldık ve kalmaya devam ediyoruz. Milli kimliğimiz, demografik yapımız ve kültürümüz tehdit altındadır. Son yıllardaki fakirliğimizin belli başlı sebepleri arasındadır. Hatay özel bir sorun alanı. Tehlike büyük... 

Oysa emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ engin deneyimiyle henüz 2013 yılında, Erdoğan ve arkadaşlarının giriştiği Suriye politikasını, “tarihimizin en ağır dış politika hatası” olarak nitelemiş ve kendilerini uyarmıştı. 

Elekdağ’ın “...AKP iktidarı Türkiye’nin sınırlarını kanlı Arap Baharı’na ve terör dalgasına açmıştır. Cumhuriyet döneminde dış politikada en büyük hatalar deyince akla ilk önce 1961’de Jüpiter füzelerini Türkiye’de konuşlandırma kararı ve 1979’da Rogers Planı’nın kabulü gelir. Ancak bunların doğurduğu zarar, AKP’nin Suriye politikasının Türkiye’yi karşı karşıya bıraktığı risk ve tehditlerle karşılaştırıldığında devede kulak kalır” ifadeleri, stratejik körlük yerine stratejik berraklığı yansıtmaktadır (Sözcü, 20 Mayıs 2013, Uğur Dündar ile röportajından). 

Keşke o gün cankulağıyla dinlenseymiş! Monşer deyip geçmenin bedeli...

Gelelim Esad’a...

Onda da bir ölçüde stratejik körlük görüyor gibiyim! 

Nedeni açık: Türkiye’nin yaptığı hatadan dönme iradesi sergilediği bir ortamda, Erdoğan ile görüşmeye burun kıvırmak sağlıklı bir yaklaşım değildir. Ülkesinin toprak bütünlüğünü, siyasi birliğini sağlama fırsatının bu denli yakınlaştığı bir ortamda duygusal anaforlarla meselelere yaklaşmak körlüğe eşdeğer bir tutumdur.

Yakın zaman önce yaşanan gelişmeler bu kararında etken ise yanıldığını söyleyebilirim.

Bilindiği gibi, mayıs ayında Suriye Arap Cumhuriyeti Arap Birliği’ne kabul edilmişti. BM Güvenlik Konseyi de Türkiye üzerinden Suriye’ye uluslararası yardım kararını 12 Temmuz’da altı ay uzattı. Ama artık yardımların dağıtılmasında önemli bir fark var zira BM doğrudan dağıttığı yardımları Esad rejiminin onayıyla yapabilecek. 

Sedat Ergin bu mutabakatı, “BM çerçevesindeki bu gelişmenin Esad rejimine uluslararası alanda ciddi zemin kazandırdığını söylemek objektif bir tespit olacaktır” şeklinde değerlendirmektedir (Hürriyet, 12 Ağustos 2023). Katılmamak mümkün değil...

Bu gelişmelere dayanarak Erdoğan ile görüşmeyi Türk ordusunun Suriye’de kontrol ettiği alandan çekilmesine bağlamak öküzü arabanın arkasına koşmaktır. Zira Türk ordusu bugün karar verilse en az 1-2 yıllık bir süre içinde kontrol altında bulundurduğu alanı devredebilir. Üstelik Adana Mutabakatı’nı genişleten Ankara Antlaşması bu varlığın psikolojik duyarlılığını azaltmaya el vermektedir. 

Stratejik körlük öldürücüdür... 

Yazarın Son Yazıları

Sakarya’dan Afyon’a

Sakarya’dan Afyon’a

Devamını Oku
28.08.2023
Stratejik körlük

Stratejik körlük

Devamını Oku
14.08.2023
Adem Huduti’nin suçu ne?

Adem Huduti’nin suçu ne?

Devamını Oku
31.07.2023
Yeni vesayet odağı

Yeni vesayet odağı

Devamını Oku
17.07.2023
Wagner dersi

Wagner dersi

Devamını Oku
03.07.2023
Demirel

Demirel

Devamını Oku
19.06.2023
Yanlış tasarımın bedeli

Yanlış tasarımın bedeli

Devamını Oku
05.06.2023
Seçimi kazanmak mümkün

Seçimi kazanmak mümkün

Devamını Oku
18.05.2023
Fanteziye yer yok

Fanteziye yer yok

Devamını Oku
01.05.2023
Küçük dilimi yutacaktım

Küçük dilimi yutacaktım

Devamını Oku
17.04.2023
Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Devamını Oku
03.04.2023
18 Mart’ın anlamı

18 Mart’ın anlamı

Devamını Oku
20.03.2023
Aktif fay hatları

Aktif fay hatları

Devamını Oku
06.03.2023
Yetkin aklı egemen kılmak

Yetkin aklı egemen kılmak

Devamını Oku
20.02.2023
Millet İttifakı’nın beyanları

Millet İttifakı’nın beyanları

Devamını Oku
06.02.2023
Seçimde ne oylanacak

Seçimde ne oylanacak

Devamını Oku
23.01.2023
Suriye-Ukrayna aksı

Suriye-Ukrayna aksı

Devamını Oku
09.01.2023
Kocatepe’yi saran ruh

Kocatepe’yi saran ruh

Devamını Oku
26.12.2022
Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Devamını Oku
12.12.2022
Dış politika dönüşümü

Dış politika dönüşümü

Devamını Oku
28.11.2022
Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devamını Oku
14.11.2022
Mahir Ünalgiller

Mahir Ünalgiller

Devamını Oku
31.10.2022
Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Devamını Oku
17.10.2022
Dolaylı savaş

Dolaylı savaş

Devamını Oku
03.10.2022
Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Devamını Oku
19.09.2022
Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Devamını Oku
09.09.2022
Kürt sorunu var mı?

Kürt sorunu var mı?

Devamını Oku
08.09.2022
Kahramangiller!

Kahramangiller!

Devamını Oku
05.09.2022
Suriye’den çıkış stratejisi

Suriye’den çıkış stratejisi

Devamını Oku
22.08.2022
‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

Devamını Oku
08.08.2022
Lozan’ı anarken

Lozan’ı anarken

Devamını Oku
25.07.2022
Sağım solum ezber

Sağım solum ezber

Devamını Oku
11.07.2022
Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Devamını Oku
27.06.2022
Çatışmadan kaçınmak

Çatışmadan kaçınmak

Devamını Oku
13.06.2022
28 Şubat algısı ve yargısı

28 Şubat algısı ve yargısı

Devamını Oku
30.05.2022
"Biz ideali ve imanı götürüyoruz” diye başlayan yolculuk

.

Devamını Oku
19.05.2022
İçerde ve dışarda savaş

İçerde ve dışarda savaş

Devamını Oku
16.05.2022
Dip dalga büyüyecek

Dip dalga büyüyecek

Devamını Oku
11.05.2022
Savaşın gidişatı

Savaşın gidişatı

Devamını Oku
02.05.2022
İki büyük sorun

İki büyük sorun

Devamını Oku
18.04.2022