Yeni vesayet odağı
Ahmet Yavuz
Son Köşe Yazıları

Yeni vesayet odağı

17.07.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geride kalan 15 Temmuz anması ve ölen Menzil şeyhinin ardında bıraktıkları, iki önemli sorunu yeniden tarihsel süreciyle birlikte ele almayı gerekli kılıyor: Din-devlet ve asker-siyaset ilişkileri.

Bu iki sorun Osmanlı’nın son yüzyılında iki kutup yarattı. Kutbun bir yanında değişimi isteyen Aydınlanma yanlısı sivil ve askerler vardı. Kurtuluş Savaşı’nı yapan ve Cumhuriyeti kuran kadro da esas olarak bu damarın mensuplarıydı.  

Karşılarında ise Meşrutiyet öncesinden itibaren gelişen yapı ise mevcudu muhafazadan yanaydı. Liberaller de değişim istiyorlardı ama genelde muhafazakârlarla birlikte konumlandılar.   

Osmanlı son dönemini bu İttihat ve Terakki-Hürriyet ve İtilaf kutuplaşmasıyla tamamladı; Balkan ve Birinci Dünya savaşlarından mağlup ayrıldı ve tarih sahnesinden silindi.

Kurtuluş Savaşı’yla Mustafa Kemal bu kutuplaşmayı bitirdi. Başarısının kökeninde de bir ölçüde bu vardır. Cumhuriyet ile birlikte hem din-devlet hem de asker-siyaset ilişkilerine çağdaş çözümler getirdi.

3 Mart 1924’te eğitim ve öğretimin birleştirilmesinin yanında halifeliğin kaldırılması ve Diyanet’in kurulması ve Genelkurmay Başkanlığı’nın Bakanlar Kurulu dışına çıkarılması adımları yasalaştırıldı. 

Atatürk sonrasında bu çağdaş yapılar aşınmaya maruz kaldı.

Devamındaki kimi CHP ve DP uygulamaları din-devlet ilişkilerinin sağlıklı yapısını bozdu. TSK’nin taraf olduğu 1960, 1962, 1963 ve 1971 girişimleri de asker-siyaset ilişkilerine büyük zarar verdi. 12 Eylül rejimi, kısmen hukuki ancak esas olarak psikolojik yanı ağırlıklı olmak üzere zayıf bir askeri vesayet üretti.

Ancak 12 Eylül rejimi Cumhuriyete esas büyük darbeyi din-devlet ilişkileri alanında vurdu. Zira darbenin işlevi iç karışıklığa son vermek yanında stratejik boyutuyla SSCB’nin çevrelenmesini hedefleyen ABD’nin “Yeşil Kuşak” projesine hizmet etmekti. Türk-İslam sentezi buradan doğdu ve resmi ideoloji halini aldı. Bunda bir ölçüde Güneydoğu’da yeşeren ayrılıkçı terör de etken oldu. 

Bu dönüşüm devletin diğer kurumları yanında TSK bünyesinde cemaat ve tarikat örgütlenmesi olarak kendisini gösterdi. Kabul edilebilir değildi. 28 Şubat süreci bir yanıyla bu gelişmeleri durdurmaya yönelik adımları içeriyordu. Bazılarının uydurduğu gibi darbe değildi. Bu süreçte arzu edilenle gerçekleşen arasında büyük fark oluştu. Bazı nobran tutumlar da sürece zarar verdi. 

SSCB çökmüştü. Yeni bir İslam anlayışı Türkiye’de ve bölgede egemen kılınmalıydı. Merkez sağın dağılması, ekonomik kriz ve Batı’nın arayışı AKP’yi doğurdu. Büyük Ortadoğu Projesi yeni rotayı belirledi: Ilımlı İslam. ABD’nin Irak müdahalesine örtük bir şekilde karşı çıkan TSK siyasi arenadan çekilmeliydi... Askeri vesayeti bitirme adına TSK itibarsızlaştırıldı.  

Bunu en iyi yapabilecek FETÖ idi. ABD ve AKP’nin desteğiyle palazlandırılan bu yapı kumpasların baş aktörüydü. İktidar bu süreçte her türlü desteği verdi ama kendisi de hedef olmaktan kurtulamadı. FETÖ, 15 Temmuz’da giriştiği darbede başarısızlığa uğratıldı. 

Erdoğan bu girişimi “Allah’ın lütfu” olarak gördü ve çok iyi değerlendirdi. Diyanet ve tarikatları yeni vesayet odağı olarak örgütledi. Örgütlüyor. Bunun yetersiz olacağını dikkate alarak ülkenin gelişmiş beyinlerinin yurtdışına akışını desteklerken sınırlarını Ortadoğu’nun en geri insanlarına açtı. Sadece sistemi değil demografiyi dönüştürmeyi de amaçladı. Önemli ölçüde başarılı da oldu.

Başta CHP olmak üzere muhalefet de bu konuda kendisine elinden gelen yardımı yaptı ve yapmaktadır. 

Kabul etmek gerekirse Erdoğan bir siyaset, seçim kazanma, borç para bulma, bugün küfür ettiğiyle ertesi gün kucaklaşma ustasıdır...

Ancak Erdoğan, çağdaş bir ülke yaratmanın ve yarınlara bırakmanın ustası değildir! 

Siyasi yaşamının sonuyla birlikte kurduğu yapı yeni FETÖ’ler üretecektir. Ülke, doğacak zorlukları aşma becerisi gösteremezse daha birçok 15 Temmuz’lara tanık olacaktır! 

Demokrasi kurmanın yolu da öncelikle din-devlet ve asker-siyaset ilişkilerini çağdaş kılmayı gerekli kılacaktır; tabii manevi lider olarak Atatürk’ü benimsemek şartıyla...

Yazarın Son Yazıları

Sakarya’dan Afyon’a

Sakarya’dan Afyon’a

Devamını Oku
28.08.2023
Stratejik körlük

Stratejik körlük

Devamını Oku
14.08.2023
Adem Huduti’nin suçu ne?

Adem Huduti’nin suçu ne?

Devamını Oku
31.07.2023
Yeni vesayet odağı

Yeni vesayet odağı

Devamını Oku
17.07.2023
Wagner dersi

Wagner dersi

Devamını Oku
03.07.2023
Demirel

Demirel

Devamını Oku
19.06.2023
Yanlış tasarımın bedeli

Yanlış tasarımın bedeli

Devamını Oku
05.06.2023
Seçimi kazanmak mümkün

Seçimi kazanmak mümkün

Devamını Oku
18.05.2023
Fanteziye yer yok

Fanteziye yer yok

Devamını Oku
01.05.2023
Küçük dilimi yutacaktım

Küçük dilimi yutacaktım

Devamını Oku
17.04.2023
Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Devamını Oku
03.04.2023
18 Mart’ın anlamı

18 Mart’ın anlamı

Devamını Oku
20.03.2023
Aktif fay hatları

Aktif fay hatları

Devamını Oku
06.03.2023
Yetkin aklı egemen kılmak

Yetkin aklı egemen kılmak

Devamını Oku
20.02.2023
Millet İttifakı’nın beyanları

Millet İttifakı’nın beyanları

Devamını Oku
06.02.2023
Seçimde ne oylanacak

Seçimde ne oylanacak

Devamını Oku
23.01.2023
Suriye-Ukrayna aksı

Suriye-Ukrayna aksı

Devamını Oku
09.01.2023
Kocatepe’yi saran ruh

Kocatepe’yi saran ruh

Devamını Oku
26.12.2022
Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Devamını Oku
12.12.2022
Dış politika dönüşümü

Dış politika dönüşümü

Devamını Oku
28.11.2022
Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devamını Oku
14.11.2022
Mahir Ünalgiller

Mahir Ünalgiller

Devamını Oku
31.10.2022
Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Devamını Oku
17.10.2022
Dolaylı savaş

Dolaylı savaş

Devamını Oku
03.10.2022
Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Devamını Oku
19.09.2022
Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Devamını Oku
09.09.2022
Kürt sorunu var mı?

Kürt sorunu var mı?

Devamını Oku
08.09.2022
Kahramangiller!

Kahramangiller!

Devamını Oku
05.09.2022
Suriye’den çıkış stratejisi

Suriye’den çıkış stratejisi

Devamını Oku
22.08.2022
‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

Devamını Oku
08.08.2022
Lozan’ı anarken

Lozan’ı anarken

Devamını Oku
25.07.2022
Sağım solum ezber

Sağım solum ezber

Devamını Oku
11.07.2022
Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Devamını Oku
27.06.2022
Çatışmadan kaçınmak

Çatışmadan kaçınmak

Devamını Oku
13.06.2022
28 Şubat algısı ve yargısı

28 Şubat algısı ve yargısı

Devamını Oku
30.05.2022
"Biz ideali ve imanı götürüyoruz” diye başlayan yolculuk

.

Devamını Oku
19.05.2022
İçerde ve dışarda savaş

İçerde ve dışarda savaş

Devamını Oku
16.05.2022
Dip dalga büyüyecek

Dip dalga büyüyecek

Devamını Oku
11.05.2022
Savaşın gidişatı

Savaşın gidişatı

Devamını Oku
02.05.2022
İki büyük sorun

İki büyük sorun

Devamını Oku
18.04.2022