Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kimi Kime Şikâyet Edelim?
Balyoz davasının amacı ve sonuçlarıyla ilgili en çarpıcı açıklamalardan birini, daha içerideyken bu konuda üç kitap yazmış olan Kurmay Albay Mustafa Önsel yaptı. Önsel Albay’ın şöyle bir saptaması var:
“Biz içeri girerken, kimse devlet karayolunu 24 gün kesemiyordu. Hiçbir birlikte gündüz gözüyle bayrak indirilememişti... Çıktığımızda bayrak inmişti... Kumpas hedefe ulaşmıştır...”
Kumpası kuranların daha indirecekleri çok bayrak var, eğer olaya doğru bakılıp etkin mücadele yöntemleri bulunamaz ise.
Balyoz davasından mahkûm olanların dipdiri çıkmış olmaları, mücadele azimlerini yitirmemeleri, toplum adına sevindiricidir. Çünkü onlar güçlerini toplumdan alıyorlar.
Yapılanların hesabı sorulurken bazı önemli noktalara dikkat etmek zorunlu. Çünkü karşılarında, başını Başbakan’ın çektiği insafsız bir cephe var.
***
Öyle ya! Başbakan Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararından sonra Balyozcuların tahliye edilmelerinin de kendi sayelerinde olduğunu söyleyebiliyor.
Bakın 26 Şubat 2010’da partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında, Balyoz davası tutuklamaları konusunda ne diyordu Başbakan Erdoğan:- Yaşananlar ileri demokrasinin ayak sesleridir, yaşananlar standartları yüksek demokrasinin işaretleridir ve hukuk ve adaletin yansımalarıdır.
Tayyip Bey aynı zamanda, AYM’ye kişisel başvuru hakkının kendileri tarafından getirildiğini, 12 Eylül 2010 referandumu olmasaydı, bunların da kişisel başvuru hakkının olmayacağını hiç sıkılmadan ileri sürebilmektedir.
Tayyip Bey bütün bunları söylerken, sanki 12 Eylül 2010 referandumunun yargı bağımsızlığının, kuvvetler ayrılığı ilkesinin tümüyle çiğnenmesi sonucunda ortadan kaldırılıp, yargının iktidarın dümen suyuna sokulmak için yapıldığını kimseler bilmiyormuş mu sanıyor acaba?
***
Burada bir noktaya daha değinmek gerek. O da, Balyoz davasının önde gelen kişisi Orgeneral Çetin Doğan’ın, kumpası kuranların odağında olduğunu düşündüğü Balyoz davasına bakan İstanbul Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikâyet etmesi.
Artık tarihe karışmış olan özel yetkili mahkemelerin ve bu arada 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin nitelikleri herkesçe bilinen bir husustur.
Bununla birlikte unutulmaması gereken iki husus var.
İlk olarak, özellikle bu mahkemelerin nitelikleri bilindiği içindir ki, Temmuz 2012’de “3. Yargı Paketi” çerçevesinde, özel yetkili mahkemeler kaldırılırken şöyle bir hüküm de eklenmiştir: “CMK’nin yürürlükten kaldırılan, 250. maddesinin 1. fıkrasına göre görevlendirilen mahkemelerde açılan davalar kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar bu mahkemelerde bakılmaya devam edilecektir.”
Balyoz ve Ergenekon davalarının özel yetkili yargı pençesinde kalması için bu hükmün iktidar çoğunluğu tarafından etkilendiği herkesçe bilindiğine göre, özel yetkili mahkemenin yanı sıra, iktidarın da şikâyet edilmesi gerekir. Ama kime?
Ayrıca, İstanbul Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 22 Eylül 2012’de verdiği ve AYM’nin hak ihlali olarak gördüğü karar. Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından 9 Ekim 2013 günü onanmış bulunmaktadır.
Yani ortada bir hukuksuzluk var ise ki, cümle âlem olduğu konusunda hem fikir, bu yalnızca Özel Yetkili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi ile sınırlı değil, aynı zaman da, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ni de kapsıyor. O 9. Ceza Dairesi ki, 12 Eylül 2010 referandumundan sonra meydana gelen yeni HSYK tarafından özel olarak oluşturulmuş bulunmaktadır ve olayları izleyenler de, bu Daire’nin, 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını onayacağını bilmekteydiler.
Görüyorsunuz, Balyoz’daki hak ihlalleri ile ilgili sorumluluk, İstanbul Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi’yle sınırlı kalmayıp Yargıtay’ı, HSYK’yi ve iktidarı da kapsamaktadır.
Bu durumda kimi kime şikâyet etsek acaba?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği