Altan Öymen

Gazetemiz de 100 yaşında...

08 Mayıs 2024 Çarşamba

Geçen yılın 9 Eylül’ünde Cumhuriyet Halk Partisi’nin, 29 Ekim’inde de ülkemizin yeni siyasal rejimi olan Cumhuriyetimizin kuruluşunu kutlamıştık. Dün de gazetemiz Cumhuriyet’in 100. yıldönümündeydik. Başta kurucusu Yunus Nadi ve nöbeti ondan devralan oğlu Nadir Nadi olmak üzere, zaman içinde kaybettiğimiz Cumhuriyet mensuplarını saygı ve rahmetle anarım.

Cumhuriyet’in dünkü başyazısında belirtildiği gibi, Cumhuriyet, 31 yıldan beri Cumhuriyet Vakfı’nın yönetimi altında... O vakfın kuruluşuna ve yönetimine büyük katkıları olan değerli yazar arkadaşım İlhan Selçuk ile çalışma arkadaşlarından zaman içinde kaybettiğimiz Cumhuriyet mensuplarını da saygı, sevgi ve şükranla anarım.

Ve Cumhuriyet’in eski zamanlardan bugüne kadarki tüm çalışanları ve her kademedeki yöneticileriyle birlikte değerli okurlarının 100. yıldönümünü kutlarım.

***

Devlet olarak da parti olarak da 100 yıla ulaşmak, tabii, çok güzel bir şey. Gerçi o 100 yıllık zaman içinde, insanların hayatındaki koşullar, doğal olarak değişik. Onların organlarının yıpranması, hareketlerinin yavaşlaması, hafızalarının zayıflaması gibi etkenler 100. yıla yaklaşmalarından daha önce başlıyor. “İhtiyarlaşma” dönemine daha önce giriyorlar.

Devletlerin, partilerin ve hele gazetelerin tarihinde ise öyle bir şey yok. Sahiplerinin, yöneticilerinin, yazarlarının, çizerlerinin yerlerine yenileri gelir. Gazetelerin ömürleri, onların katılmasıyla, devam eder. Tabii, yeni gelenlerin dünya görüşleri, gazetelerinin gazetecilik anlayışıyla bağdaşıyorsa... O durumda, devletler gibi gazetelerin de ömrü insanların ortalama ömürlerini aşarak çok daha uzun sürebilir.

Bizim Cumhuriyet gazetemizin tarihi de öyledir. Başlangıcından bugüne kadarki yayınları, kuruluşunun temel direği olan Cumhuriyet ilkelerine ve o ilkelerin sonucu olan devrimlere inanarak çok partili demokratik hayata geçiş süreci dahil her alanda çağdaşlaşmanın gereği olan atılımların hayata geçirilmesini destekleme kararlığıyla devam etmiştir

***

Tabii, Cumhuriyet gazetesinin de bu 100 yıl içinde geçirdiği zor zamanlar az değildir. Tek parti döneminde de çok partili dönemlerinde de askeri yönetim zamanlarında da demokratik olduğunu iddia eden ama o iddianın tam tersine tutumlar takınan iktidarlar zamanında da... Yazarlarının, yöneticilerinin, yazıları, görüşleri yüzünden hapishaneye sokulmaları... Bazen “haklarındaki suç iddiasının ne olduğu da” açıklanmadan... Bunlar zaman zaman yaşanmıştır.

Ama, “Cumhuriyet”, bütün o baskıcı uygulamaların ve aslı-astarı olmadığı sonradan ortaya çıkan suçlamaların üstesinden gelerek bugünlere ulaşmıştır. Ve belli ki bundan sonrasında da varlığını daha da güçlendirerek sürdürecektir.

Ben, anılarımda da anlatmıştım, daha beş-altı yaşından itibaren, babasının okuru olduğu gazetelere bakarak okumaya çalışan hayli “kıdemli” bir Cumhuriyet okuruyum.

Babam, mesleğine öğretmen olarak başlayıp, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nda yönetim mevkilerinde bulunmuş, pedagoji alanında kitaplar yayımlamış, o arada Cumhuriyet’e de aynı konuda yazılar yazmış bir eğitimciydi. Ben de gazetecilik hayatımın 1970’lerde ve 1980’lerin önemli bir bölümünde Cumhuriyet’in okuru olmamın yanında yazarlığını da yaptım. Yani anılarım pek çok, Cumhuriyet konusu açıldığında... O anılarımın içinde, bugün hayattan ayrılmış olan arkadaşlarım da çok... Son kaybımız, değerli yazarımız, sevgili arkadaşım Ali Sirmen’le birlikte, onların hepsini sevgi ve özlemle anıyorum.

Gazetemizin imtiyaz sahibi Alev Coşkun ve Genel Yayın Müdürümüz Mine Esen ile Cumhuriyet ailesine, daha önceki ve şimdiki yöneticilerine, yazarlarına, tüm çalışanlarına ve tüm okurlarına bu 100. yıldönümü vesilesiyle de saygılarımı, sevgilerimi ve en iyi dileklerimi sunarım. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriye ve iki soru... 11 Aralık 2024
Gene gündemde 4 Aralık 2024
Hangi alanda iyiyiz (2) 27 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları